instruction
stringclasses
1 value
input
stringlengths
321
47.5k
output
stringlengths
52
530
inst_no
int64
0
0
system
stringclasses
1 value
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kaza, akşam saatlerinde Tuzla Caddesi üzerinde bulunan ve Darıca’daki tüm amatör kulüplerin maç yaptığı Nenehatun Stadı yanında meydana geldi. 40 yaşındaki Ümmühan Kondu, kullandığı 41 TH 427 plakalı hafif ticari aracın Tuzla Caddesi üzerinden Bayramoğlu istikametine giderken direksiyon hakimiyetini kaybetti. İçinde 10 yaşındaki oğlu Mehmet Ali Kondu’nun da bulunduğu hafif ticari araç, bir süre önce çökme nedeniyle yayalara kapatılan yaya kaldırımını aşıp kot farkı nedeniyle yolun altında bulunan Nenehatun Stadı’nın tirübünlerine girerek seyirci koltuklarının üzerine düştü. Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan anne ve oğlu Darıca Farabi Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak sağlık kontrolünden geçirildi. Bazı görgü tanıkları, çökme nedeniyle yaya kaldırımın kullanılmadığını, bu nedenle yayaların ana caddeyi kullandığını, sürücünün de 2 yayaya çarpmamak için direksiyonu kırınca kazanın meydana geldiğini söylediler. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma devam ediyor.
Ümmühan Kondu içinde 10 yaşındaki oğlunun da bulunduğu aracının direksiyon hakimiyetini kaybedince yaya kaldırımı aşıp kot farkı nedeniyle yolun altında bulunan Nenehatun Stadı’nın tribünlerine uçtu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ülkede yapılan araştırmalara göre, her yıl 50 bin kişi kansere yakalanarak bunlardan 22 bini hayatını kaybediyor. İsveç Kanser Fonu son yıllarda kanser vakalarında aşırı artış görüldüğünü bildirdi. Yakın bir gelecekte her 3 kişiden birinin kansere yakalanacağı öngörüsünde bulunan fon, önlem alınmasını istedi. Obezite ve sigara kullanımının kanser vakalarındaki önemli etkisine değinen Kanser Fonu, obezitenin gençlerde son 30 yılda 2 kat, çocuklarda ise son 20 yılda 3 kat arttığını açıklarken şişmanlık ve sigara kullanımı ile kanser arasındaki ilişkinin yeterince anlatılması halinde kanser vakalarının üçte bir oranında azalabileceğini bildirdi. Öte yandan araştırma sonuçları, işsizler arasındaki obezite oranının yüksek gelirli memurlara göre 4 kat daha fazla olduğunu gösterirken başkent Stockholm'de yabancıların yoğun yaşadığı Rinkeby semtinde 9 yaşaltı obez oranı zengin semti Djurholm'deki çocukların oranından 6 kat daha fazla olduğunu gösteriyor.
İsveç'te, kansere yol açan sigara alışkanlığı ve şişmanlığın alt gelir gruplarında daha çok yaygın olduğu bildirildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cezayir'deki bir doğal gaz tesisinde dört gün süren rehin alma eyleminde ölen rehine sayısının 48'e çıktığı açıklandı. Ayn Emnas bölgesindeki tesiste Pazar günü bulunan 25 cesedin tümünün rehinelere ait olduğu belirtiliyor. Daha önce bu cesetlerin tesis çalışanlarına mı yoksa bu kişileri rehin alan radikal İslamcı militanlara mı ait olduğu belli değildi. Yaklaşık 20 rehinenin akıbeti hala bilinmiyor ve yetkililer arama çalışmalarının sürdüğünü söylüyor. Pazar günü beş militanın gözaltına alındığı haber veriliyor. Cezayirli yetkililer Cumartesi günü, rehin alma eylemini gerçekleştiren 32 militanın tamamının öldürüldüğünü açıklamıştı. Pazar günü Cezayir özel timleri rehineleri kurtarmak için tesise baskın düzenlemişti. Yetkililer, kesin ölü sayısının sonra açıklanacağını söylüyor. Cezayir makamları, militanların yabancı rehineleri öldürmeye başlaması üzerine operasyon kararı aldıklarını vurguluyor. ABD Başkanı Barack Obama ve İngiltere Başbakanı Tony Blair, rehinelerin ölümünden "teröristleri" sorumlu tuttu. Fransa Savunma Bakanı Jean-Yves Le Drian ise rehin alma olayını bir "savaş eylemi" olarak niteledi. 'Yabancı askere ihtiyacımız yok' Bu arada Cezayir Enerji Bakanı Yusu Yusufi, enerji tesislerindeki güvenlik önlemlerini dış yardım almadan artıracaklarını söyledi. Yusfi, petrol tesislerinde yabancı askerlere izin vermelerinin söz konusu olmadığını belirtti. Maritanya merkezli Sahara Media adlı internet sitesine göre eylemin sorumluluğunu Kuzey Afrika'daki El Kaide örgütünün liderlerinden Muhtar Belmuhtar üstlendi. Bu siteye göre Belmuhtar 17 Ocak tarihli bir video kaydında, Fransa'nın Mali'deki operasyonlarının durması kaydıyla Batılı ve Cezayirli liderlerle görüşmeye hazır olduğunu söylüyor. Militanların eylemi, Fransa'nın Mali operayonuna misilleme olarak yaptıkları öne sürülüyordu. Militanlar Çarşamba günü iki otobüse saldırı düzenleyerek tesis çalışanlarını rehin almıştı.
Cezayir'deki doğal gaz tesisinde dört gün süren rehin alma olayında bilanço ağırlaşıyor. Tesiste dün bulunan 25 cesedin radikal İslamcı militanların rehin aldığı kişilere ait olduğu belirlendi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) fizikçilerinin gerçekleştirdikleri bir deneyde, modern bilimin en büyük sırlarından biri olan ''anti-madde''nin elde edilmesi ve saniyenin onda biri süresince hapsedilerek gözlemlenmesinin başarıldığı açıklandı. "Alfa" deneyinde, elde edilen 38 adet anti-hidrojen atomu, üzerinde yeterince gözlem yapılacak bir süre boyunca, yani saniyenin onda birinde, belirli bir ortamda tutularak (hapsedilerek) incelendi. Elde edilen anti-maddenin, madde ile temas anında yok olmasından ötürü, gözlemlenmesi için, madde ile temas kuramayacağı bir ortamda yalıtılarak hapsedilmesi gerekiyordu. Nature dergisinde yer alan makaleye göre, hidrojen atomlarının karşıtı olan anti-hidrojen atomlarını vakumlu bir ortamda üretmeyi başaran fizikçiler, bu atomları, üzerinde çalışmayı yetecek süre boyunca yalıtılmış ortamda tutmayı başardılar. Bu anti-madde atomlar üzerinde yapılan gözlemler, evrenin ortaya çıktığı Büyük Patlama'dan sonra anti-maddeye ne olduğunun anlaşılmasını sağlayabilecek. Deneyle ilgili araştırmacılardan Jeffrey Hangst, ''hiç kimsenin henüz anlayamadığı nedenlerden dolayı doğa, anti-maddeyi dışlamış durumda'' diyerek, bunun, anti-maddenin sakladığı sırları ortaya çıkarma konusunda kendileri açısından teşvik edici olduğunu belirtti.
Büyük patlamanın sırrını çözmek için yapılan deneyde sırlardan biri olan anti madde hapsedilerek gözlemlendi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ‘Mutluluk kaç para eder?’ sorusuna yanıt arayan İngiliz araştırmacılar, ilk kez mutluluğa maddi değer biçti. Buna göre, kişiyi en zengin hissettiren etkinlik dans etmek. Dans eden kişi, bin 670 sterlin yani yaklaşık 6 bin lira kazanmışçasına mutlu hissediyor. Araştırma London School of Economics Üniversitesi tarafından yürütüldü. 40 bin aileye, en çok hangi etkinliğin kendilerini mutlu ettiği soruldu. Mutluluk oranları, para ile karşılaştırıldı. Yapılan hesaplar sonunda, sanat ve sporun, kişinin yıllık geliri 18 bin lira artmışçasına mutluluk verdiği saptandı. Araştırmaya göre, en iyi hissettiren etkinlik dans etmek. Dansın maddi değeri 6 bin lira. İkinci sırada yüzmek var. Yüzmenin verdiği mutluluğun maddi değeri 5 bin 800 lira. Yüzmeyi kütüphaneye gitmek takip ediyor. Kütüphaneye gitmenin maddi değeri ise 2 bin 500 lira. Araştırmada, insanları mutlu eden bu faaliyetlerin sağlık üzerindeki etkisi de hesaplandı. Düzenli olarak kültürel etkinliklere katılanların ve spor yapanların, toplum ortalamasından daha sağlıklı olduğu ortaya çıktı.
İngiliz araştırmacılar, mutluluğa ilk kez maddi değer biçti. Buna göre, en çok dans etmek mutlu ediyor
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Samsun'da parkta oturan opera sanatçısı bacaklarından vuruldu, senarist ise darp edildi. İddialara göre İzmir'den görevli olarak Samsun'a gelen Ozan Özcan ve Arif Nas, 3 kişinin saldırısına uğradı. Ozan Özcan bacaklarından vurulurken, Arif Nas ise darp edilerek yaralandı. Olay, Samsun'un İlkadım ilçesi Kale Mahallesi Anıt Park'ta dün saat 22.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İzmir Opera Bale'de heykeltraş olarak görevli Ozan Özcan (34), Samsun Opera Bale'ye oyun çıkartmak için görevli olarak Samsun'a geldi. İzmir'de üniversiteyi birlikte okuyan ve İstanbul'da senarist olan Samsunlu arkadaşı Arif Nas (36) ile buluşan Ozan Özcan, Anıt Park'ta otururken yanlarına kimliği belirsiz 3 genç geldi. Ozan Özcan'dan sigara isteyen kimliği belirsiz gençler daha sonra sataşıp ardından da tabancayla ateş açarak Özcan'ı her iki dizinin üst kısmında vurdular. Bu sırada polis çağırmak için olay yerinden uzaklaşmaya çalışan Arif Nas'ın peşine düşen saldırganlar yakaladıkları senaristi darp ederek kanlar içinde bırakıp kaçtılar. 112 Acil Servis ekipleri tarafından ambulansla Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Ozan Özcan ve Arif Nas hastanede tedavi altına alındılar. Samsun Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Bürosu ekipleri ile İlkadım İlçe Emniyet Müdürlüğü Suç Önleme ve Soruşturma Bürosu ekipleri silahlı saldıranları yakalamak için soruşturma başlattı. Silahlı saldırıda kurşunlardan biri Ozan Özcan'ın bacağının birinden girip çıkarken, diğerinin ise bacağının içinde kaldığı tespit edildi. Olayla ilgili soruşturma devam ediyor.
İzmir'den Samsun'a görevli olarak gelen opera sanatçısı Ozan Özcan, silahlı saldırıya uğradı. Aynı saldırıda darp edilen Arif Nas ve Ozan Özcan, tedavi altına alınırken saldırganların yakalanması için soruşturma başlatıldı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Atik Ağbağ, Suriye lideri Beşar Esad ile derhal masaya oturmamız gerektiğini söyleyerek, "Türkiye derhal Esad ile masaya oturmalı. Türkiye, Putin ve Ruhani ile masaya oturduğu her gün Esad ile masaya oturuyor zaten. Bunu dolaylı yapmanın bir anlamı yok. Esad'ı sevmek zorunda değilsiniz. Çok sevmediğiniz herkesin elini sıkıyorsunuz. Esad zalim de Trump çok mu mübarek bir zat" dedi. İşte o sözler: "AK PARTİ TABANI NARKOZLANMIŞ, AYNI GALAKSİDE YAŞAMIYORUZ" Saadet Partili Ağbağ, AK Parti tabanı içerisinde bir kitlenin, ne söylendiğini anlamadığı halde, Cumhurbaşkanı Erdoğan söylüyor diye alkışladığını belirterek şunları kaydetti: "AK Parti tabanı içerisinde bir kitle var, gözü körelmiş, Erbakan hocanın tabiriyle narkozlanmış. Neyi alkışladığını çok bilmiyor. Reis dedi diye alkışlıyorlar. Tuvalet 1 milyondu, 1 liraya düştü diyor adam alkışlıyor, neyini alkışlıyorsun bunun? O kitleye bir şey anlatmak bugünkü şartlarda mümkün değil. Kilitlenmiş, orası kopmuş, onlarla ayrı galaksilerdeyiz, onlarla aynı galakside yaşamıyoruz. Ama meseleleri akleden, kaygı duyan, AK Partili olsa bile, AK Parti'nin yönetiminde milletvekili, belediye başkanı olan çok ciddi kitle var ve bizimle temas içindeler. Temel bey bizim dile getiremediğimizi dile getiriyor diyorlar. Önümüzdeki seçimlerin, 3 Kasım seçimlerine benzer bir hava doğuracağı kanaatindeyim. 99 seçimlerinde DSP yüzde 21 oy aldı, 2002 seçimlerinde ise yüzde 1 oy aldı. Saadet Partisi işini düzgün yaparsa Ak Parti'nin hayatının en büyük siyasi şokunu yaşatacak şekilde sonuç çıkacak. AK Parti çok büyük bir kopuş yaşayacak." Ağbağ programda ayrıca ABD'nin Suriye'yi vurmasıyla ilgili “Sen vurduğunda da kimyasal silah yayılacak. Hiroşima'ya atom bombasını kim attı? Kimyasal silah olan yer vurulur mu? Böyle bir akıl, böyle bir mantık olamaz” dedi. Saadet Partili Ağbağ, AK Parti ile ittifak kuran MHP lideri Devlet Bahçeli’ye bir espri yaparak mesaj gönderdi: “Latife olarak söyleyelim, geçen sosyal medyada gördüm. Sayın Cumhurbaşkanı’na yazmışlar, siz gittiğinizde çökecek tek devlet, Devlet Bahçeli diye”
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ağbağ, KRT Haber Müdürü Çağlar Cilara'nın konuğu oldu. Ağbağ, AK Parti tabanıyla ilgili, 'Gözü körelmiş, narkozlanmış. Neyi alkışladığını çok bilmiyor. Onlarla aynı galakside yaşamıyoruz...' diye konuştu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bugüne kadar girdiği tüm seçimler ve referandumlardan zaferle çıkan AK Parti, yeni sandık rekabeti için seferberlik başlattı. 2019'da, yerel ve genel seçimlerin yanı sıra, Cumhurbaşkanlığı seçimi de yapılacak. Ayrıca, o zamana kadar, muhtemel bir anayasa ve başkanlık referandumunun da gündeme gelmesi bekleniyor. Dört ayrı sandıktan çıkacak sonuçlar, Cumhuriyet'in 100'üncü yıldönümü olan 2023'e giden yolda nasıl bir yönetiminin olacağını da gösterecek. İstikrarın devamı, yürütülen projelerin kesintiye uğramaması, AK Parti'nin dinamizminin ve hizmetlerinin sürmesi bakımından hayati görülen seçimler ve referandum için teşkilatın da gerekli hazırlığı yapması için karar alındı. İL BAŞKANLARINA TALİMAT Başbakan Yıldırım başkanlığında önceki gün gerçekleştirilen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nın basına kapalı bölümünde de il ve belediye başkanlarına yapılması gereken çalışmayla ilgili talimat verildiği öğrenildi. Bu kapsamda il başkanlarından, AK Parti'ye oy vermeyen kesimlerin neden tercih etmediği, hassasiyetlerinin ve beklentilerinin ne olduğu, ne tür çalışmalar yürütülmesi gerektiği konularında araştırma yapmaları istendi. İl başkanları, bu konularda yaz döneminde yürütecekleri çalışmaların sonuçlarını parti yönetimine rapor olarak sunacak. Parti yönetimi, bu çalışmalara paralel olarak, kamuoyu araştırmalarıyla halkın nabzını tutacak. HASSAS KONULAR AK Parti'ye oy vermeyen seçmenin hassasiyetleri belirlenerek, uzmanlar ve kanaat önderleriyle birlikte ne tür politikalar üretilmesi gerektiğine odaklanılacak. Ayrıca, geçen yıl yapılan iki seçim esnasında aksaklık görülen yerlerle ilgili tespitler de değerlendirmeye alınacak. Sorunlu noktalar hızla düzeltilecek.
AK Parti, 2019'da yapılacak üç seçim ve muhtemel anayasa referandumu için hazırlıklara başladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Tuba Büyüküstün, 6 yıllık eşi Onur Saylak'tan ayrılmadan adı İbrahim Kutluay ile anılmıştı. Ancak daha sonra bu iddialar yalanmıştı. Tuba Büyüküstün daha sonra Umut Evirgen ile görüntülenmiş ancak Umut Evirgen, kendilerini görüntüleyen foto muhabiri İsmail Bayrak'ı darp etmiş ve büyük bir skandala imza atmışlardı. Umut evirgen bir süre cezaevinde kaldı ve bu aradan sonra Tuba Büyüküstün Umut Evirgen kavuştu... Tuba Büyüküstün ve Umut Evirgen sonunda yakalandılar.
6 yıllık eşi Onur Saylak'tan ayrılır ayrılmaz işletmeci Umut Evirgen ile yakalanan Tuba Büyüküstün, Umut Evirgen'in gazeteci İsmail Bayrak'ı darp etmesiyle büyük bir skandal yaratmıştı. Sonunda Tuba Büyüküstün ve Umut Evirgen sonunda yakalandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Milyonların merakla beklediği Süper Loto çekiliş sonuçları açıklandı. Milli Piyango İdaresi'nin 27 Kasım tarihli Süper Loto çekilişinde 6 rakamın tamamını doğru tahmin eden bir kişi büyük ikramiyenin sahibi oldu. İşte Süper Loto'da ikramiye kazanan diğer talihliler; Süper Loto çekiliş sonuçları açıklandı. Milli Piyango'nun 27 Kasım tarihli çekilişinde talihli rakamlar, 01, 24, 33, 35, 43 ve 50 olarak açıklandı. Süper Loto'da 6 rakamın tamamını doğru tahmin eden bir kişi 1 Milyon 200 bin 486 liralık büyük ikramiyenin sahibi oldu. 27 Kasım tarihli Süper Loto çekilişinde 5 bilen 63 kişi 5 bin 929 lira ikramiye kazanırken, 4 bilen 4 bin 165 kişi 97 lira ikramiye kazandı. SÜPER LOTO NEDİR, NASIL OYNANIR? İdare tarafından düzenlenen, katılımcıların 1-54 sayı kümesi içinden çekilişle belirlenecek olan 6, 5, 4, ve 3 sayının doğru tahmin edilmesine dayanan ve kısaca " oyun " olarak da ifade edilen şans oyunudur. Çekiliş özel çekiliş küresi kullanılmak suretiyle oyun planına göre dağıtılacak ikramiyeleri kazanacak numaraların belirlenmesidir. Çekilişler İdarece belirlenecek gün ve saatte gerçekleştirilir. İkramiyelerin ödenmesinde yetkileri dahilinde olması koşuluyla bayiler ve İdarece belirlenen Şubeler yükümlüdür. İkramiyelerin, bayiler ve Şubelerce ödenme süreleri idarece belirlenir. İkramiyeler, çekiliş tarihinden itibaren 1 yıl geçtikten sonra zaman aşımına uğrar. Sistem tarafından kabul edilmeyen sahte, tahrif edilmiş, yırtılmış, zaman aşımına uğramış, iptal edilmiş biletlere ikramiye ödenmez. Bir bilete ikramiye ödenebilmesi için en az çekilen sayılar, barkot, bilet güvenlik numarası ve arka yüzündeki bilet seri numarasının açık şekilde okunması gerekir. Süper Loto oyununda büyük ikramiye bilen olmadığı sürece diğer haftalara devredecektir. Süper Loto oyunu çekilişlerinde ikramiye kazanan talihlilerin ikramiyeleri, (3) ve (4) bilenlere, ikramiyeleri Loto bayilerinden, (5) bilenlere, ikramiyeleri Loto bayileri veya MPİ Şubelerinden, (6) bilenlere ise, ikramiyeleri MPİ Genel Müdürlüğümüz tarafından ödenecektir.
Süper Loto çekiliş sonuçları açıklandı. Süper Loto'nun 27 Kasım tarihli çekilişinde 6 bilen bir kişi büyük ikramiyenin sahibi oldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sosyal Demokrat Belediyeler Hizmet ve Tanıtım Günleri” fuarında stant açan Maltepe Belediyesi’ni ziyaret etti. “Kentine Güvenen Kentler” sloganıyla CHP’li belediyelerin İstanbul Fuar Merkezi CNR Expo’da düzenlediği “Sosyal Demokrat Belediyeler Hizmet ve Tanıtım Günleri” dün başladı. Belediyelerin stantlarını tek tek gezen CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Maltepe Belediyesi’ne yoğun ilgi gösterdi. Kılıçdaroğlu, stantta bir süre Maltepe Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Zengin ve yetkililer ile sohbet etti. Daha sonra Kılıçdaroğlu, belediye yetkilileri tarafından kendine hediye edilen Mustafa Kemal Atatürk’ün hayatının yer aldığı kitapçığı alarak stanttan ayrıldı. (İHA)
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Sosyal Demokrat Belediyeler Hizmet ve Tanıtım Günleri” fuarında stant açan ...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: “Buna göre Trabzon’un fethinin 15 Ağustos 1461 olduğu tespit edildi. Hatta TBMM Meclis Başkanı İsmail Kahraman’da bu konuyla ilgili yapılan bir doktora çalışmasında kendisine bu şekilde aktarıldığı bizlerle paylaştı. Bu bir tarihi tespitidir. Bu durumu biz tekrar Türk Tarih Kurumumuza da yazarak ilettik. Bundan sonraki yıllarda yapılan görüşmeler sonrası mutabakata vararak Trabzon’un fethinin 15 Ağustos veya hicri olarak hesaplandığında 28 Ağustos olarak kutlayabiliriz.”
TRABZON’un Fatih Sultan Mehmet Han tarafından fethinin 556’ıncı yıl dönümü, düzenlenen törenlerle kutlandı. Her yıl 26 Ekim'de kutlanan fetih tarihinin yanlış olduğu ortaya çıktı. Ama bu yıl da kutlamalar yanlış tarihte yapıldı...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: JAPONYA'nın en büyük bankası The Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ'nin (BTMU) iştiraki olan Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ Turkey kapılarını açtı. Türkiye'de faaliyet gösteren tek Japon bankası olan BTMU'nun CEO'su Nobuyuki Hirano, yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: "1986’dan bu yana temsilcilik ofisi ile Türkiye’de varlığını sürdürmekte olan BTMU, yerel ekonomi konusunda uzmanlık sağlayabilecek iyi bir konumdadır. BTMU yerel iştiraki BTMU Turkey aracılığıyla mevcut çalışmalarını güçlendirerek geniş spektrumlu finansal hizmetleri ile müşterilerinin Türkiye’de büyümesini destekleyecektir.''
Türkiye'de yeni bir banka faaliyete geçti. The Bank of Tokyo-Mitsubishi UFJ resmen faaliyete başladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: AK Parti'den milletvekili olmak için başvuru yapan türbanlı kadın aday gerilim taraftarı olmak istemediğini belirterek gerekirse türbanını çıkaracağını söyledi. Giresun'dan aday adayı olan Nilüfer Demir, "Genel Başkanım ne derse, kapalı ya da açık, onların verdiği her karara uyabilirim. Genel Başkanımın dediği her doğrultuda ben hareket ederim. İçtüzük ne uygulamamızı gerektiriyorsa" dedi. AK Parti'de genel seçimde milletvekili aday adayı olmak için 800'ün üzerinde kadın başvuruda bulundu. Bu kadınlardan biri de Giresun'dan Nilüfer Demir. Lise mezunu, iki çocuk annesi olan Demir AKP Giresun İl Örgütü'nün de kadın kolları kurucu üyesi. AK Parti'nin az sayıda türbanlı kadın aday adayı arasında bulunan Demir bu konuda şunları söyledi: "Başörtü takıyorum. Ama ben daha önce Kadastro Müdürlüğü'nde çalışırken de daireye gidene kadar kapıyordum, dairede açıyordum. Zaten listeye girersem gerilim taraftarı olmam. Genel Başkanım ne derse, kapalı ya da açık, onların verdiği her karara uyabilirim. Genel Başkanımın dediği her doğrultuda ben hareket ederim. İçtüzük ne uygulamamızı gerektiriyorsa" dedi. Demir'in adaylık nedenleri ise şöyle: "Bayanların sadece evde oturup çocuk yapan, ev işi yapan bir şeyden anlamayan şeklindeki algıyı aşmak için, ev hanımı da olsa kendilerini her alanda gösterebileceğini ispatlamak için aday adayı oldum."
AK Parti'den Giresun adayı olmak için başvuran türbanlı aday gerekirse başını açacağını söyledi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kocaeli'nin Kandıra ilçesinde Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nin (OSB) verimli araziler üzerine kurulacağını öne süren aralarında köy sakinlerinin de bulunduğu grup, traktörlerle eylem yaptı. İmralı Köyü Çakıl Tepesi'ne traktörleriyle gelen grup, burada ellerinde arazilerinde yetiştirdikleri ürün ve pankartlarla bir süre slogan attı. Grup adına konuşan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği İl Kordinasyon Kurulu Sekreteri Nedim Kara, Kocaeli'nin ''Sanayinin Başkenti'' olduğunu ancak özensiz ve plansız sanayileşme anlayışının Kocaeli'ni yaşanması güç bir kent duruma soktuğunu ifade etti. Sanayinin kendisine ve organize hale gelmesine karşı olmadıklarını söyleyen Kara, ''Bizler ülkemizin bir çok sorunun sanayi ile çözüleceğine inanmaktayız. Ama bu demek değildir ki plansız ve özensiz sanayileşmeye ses çıkarmayacağız. Bu demek değildir ki ihtiyaç fazlası sanayi alanlarına karşı çıkmayacağız. Burada olduğu gibi sanayi için yanlış yer seçimine karşı çıkarak planlı sanayileşme talebimizi dile getiriyoruz'' dedi.
Kandıra'ya yapılması planlanan Organize Sanayi Bölgesi bölge halkının tehkisini çekti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İNTERNETHABER.COM CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında yasaklara rağmen kutlanan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına ilişkin konuştu. Kılıçdaroğlu'nu illegal örgütlerin peşine takılmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, sokakları terörize etmekle suçladığı Kılıçaroğlu'na "Ulus'ta Türk bayrağı ile dolaşmak kolay. Hakkari'de niye dolaşamadın Türk bayrağı ile." diye sordu. Kılıçdaroğlu Erdoğan'ın bu sorusuna Uludere ile yanıt verdi. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları; ERDOĞAN'DAN KILIÇDAROĞLU'NA ZOR SORU Büyüklerimiz bize bayramlarda hoşgörülü olun dediler. Bayramları heyecan ve anlayışla kutluyoruz. Her bayramın bir anlamı vardır. Dini ve milli bayramlarımız da önemlidir. Her milli bayramın ardında gözyaşı vardır. 19 Mayıs 1919'da Mustafa Kemal Samsun'a çıkmadan önce düşmana 'geldikleri gibi gidecekler' demişti. Daha yolun başındaydı ama kararlıydı. Bu ülkenin insanları özgürlüklerine düşkün insanlardır. 22 Haziran 1919'da Amasya'da çok önemli bir belge var. Vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı tehlikedir. Atatürk 'milletin bağımsızlığın milletin azmi kurtarıcaktır' demiştir. Daha ortada Cumhuriyet yok ama Atatürk milletin egemenliğinden bahsediyor. SivaS Kongresi'nin kararlarından biri de mandalıcığa karşı çıkmaktır. Mondros Ateşkes anlaşmasının imzalandığı gün bu topraklarda yaşayanlar özkardeştir der Atatürk. Hiç ayrım yapmıyor. Daha Cumhuriyet'in başında hiçbir ayrım yok. ERDOĞAN AYIRMAYA ÇALIŞIYOR Şimdi ayırmaya çalışıyor Recep Tayyip Erdoğan. Bu ülkede yaşayan her yurttaş bu ülkenin külfetlerini paylaştı. Ayrılığa izin vermeyeceğiz. Cumhuriyeti kuranlar daha sonra demokrasiyi getirdiler. Adaletin olmadığı yerde barışı sağlayamazsınız. Vatandaş sokakta rahat gezebilecek. Rahat konuşabilecek. Adalet devletin temelidir. Recep Tayyip Erdoğan bunu kendi mülkünün temeli olarak algılıyor. BEDEL ÖDENMEMİŞ TOPRAK VATAN SAYILMAZ Bağımsız bir ülkede özgürce yaşamak birilerinin bize lütfettiği birşey değildir. Mücadele ettik. Onun için milli bayram diyoruz biz buna. 1921 savaş meydanlarından şehitlerimiz çok olduğu için çocuk esirgeme kurumu kurulmuştur. Cumhuriyet kendi insanını korumaktır. Bedel ödenmemiş toprak vatan sayılmaz. Ünlü şairimiz 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer üstünde ölen varsa vatandır'. diyor. ERDOĞAN VATANDAŞIN ARASINA GİREMEZ Cumhuriyet Bayramı bizim en güzel bayramımız. Biz 29 Ekim'de Cumhuriyet Bayramı'nı kutlayacağız. Önce yasak getirdiler. Yasak getirirseniz elime Türk bayrağı alıp o alana gideceğim dedim ve gittim. Orada olanlar illegal örgütlendenmiş. Kafa yapısına bakın 80 yaşındaki kadınlar, çocuklar, engelliler. Birileride buna efendim alternatif kutlama olmazmış diyor bu kutlamanın alternatifi yok zaten. Öyle bir hale geldi ki, Başbakan vatandaşın arasına çıkamaz, merhaba diyemez, vatandaşın elini sıkamaz, çünkü bu vatandaş bu Başbakan’ı artık istemiyor. Yeter artık diyor.Ben oraya gittim ya, diyor ki “Kemal Kılıçdaroğlu Birinci Meclis’in bahçesine cebren ve hile ile girmiştir” diyor. Meclis’in bahçesine gitmek ne zamandan beri cebir ve hile gerektiriyor. Senin giremediğin yere ben gidiyorum zaten. TANKLA TÜFEKLE GELSİNLER Barikatların aşılmasına karşıydım, polis görev yapmadı diyor. Onun anlayışı, polis görev yapacak, onlarca insan hayatını kaybedecek böylece terörden beslenen başbakan görevini yerine getirmiş olacak. İstedikleri kadar gelsinler, coplarıyla gelsinler, panzerleriyle, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler, askerleriyle gelsinler. Zalimin zulmüne ortak olmayacağız, yanında durmayacağız. Cumhuriyet Halk Partisi demek mazlumun yanında duran parti demektir. Yüz binlerce yurttaş vardı orda. Bütün o yurttaşların tek ortak noktası bayramı kutlamaktı. Taşkınlık yapmadılar. Sadece polislere yolumuzu açın dediler. Bayram kutlamak için birisinden izin almaya gerek yok. Zaten yasa var bu ülkede. Orası yasakmış. Oranın anlamını bilmiyorsun. Orası TBMM'nin bulunduğu alandır. Cumhuriyet'in ilan edildiği alandır. 7 DÜVELE SAVAŞ AÇTIK BİZ O alanda çocuklar, yaşlılar, kadınlar vardır. Göğsüm kabarıyor. Sağduyu vardı. Bütün baskıya rağmen birşey yapmadılar. Halkın buluşmasını engellediler. Barikatları aşamıcağımızı düşündüler. Bu chp 7 düvele savaş açmış bir partidir. SENİN BARİKATIN BİZE VIZ GELİR Polis görevini yaptı. Ordaki polisler bizim çocuklarımızdı. Polisler de gençlerle slogan attılar. O polisler senin baskına rağmen vicdanlarını dinlediler. Senin barikatların bize vız gelir. Sen gelseydin ya. Dursaydın orada. TAYYİP ESAD ERDOĞAN Herkes bayrağına sahip çıkıyor. Sen niye yasak getiriyorsun. Yeni bir ünvan bulmamız lazım. Tayyip Esad Erdoğan. Yaptığının ne farkı var. İnsanlar ölmedi ya polis görevini yapmadı diyor. Afedersiniz ama o senin babanın polisi mi? BABANIN POLİSİ Mİ ONLAR? Erdoğan güneş gözlüğünüde polise taşıtır. Polisin görevi o mu? Ne yaparsa yapsın polisle halkı karşı karşıya getirmeyeceğiz. Senin babanın polisi değil onlar. Onun görevi bizi teslim almak öyle istiyor. Senin gücün yetmez buna. ERDOĞAN'IN SAVCISI MISIN? Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma açmış. O Cumhuriyet savcısı açsın bi o demek okusun bakalım. O Cumhuriyet Savcısı mı yoksa Recep Tayyip Erdoğan'ın savcısı mısın? İnsanların bir araya gelip türkü söylemesinden bile korkarlar. Demokrasi farklı birşeydir. Özgürlükle birleşecek. Demokrasi halkın kendi kendine yönetmesidir. Demokrasi kültür işidir. 34 YURTTAŞIN KANI ERDOĞAN'IN YAKASINDADIR İstihbarat aldık diyor, o nedenle yasakladılar diyor. Ne istihbaratı aldınız açıklayın bakalım. Uludere’yi açıkladılar mı? Orada da istihbarat aldılar değil mi? 34 yurttaşın kanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakasındadır. Beyefendiler istihbarat almışlar, neymiş toplantı yapılacak diye. Bu arada bir şeyler söylemiş. Hakkari’ye gitmişiz, neden Türk bayrağı yoktu diye. Eğer bir ülkede bir ilde Türk bayrağı dalgalanmıyorsa sen hangi ülkede başbakanlık yapıyorsun? Bir dönem ne diyordu? Siz Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz diyordu. Dedim ki gel beraber Uludere’ye gidelim dedim. Geldi mi? Gelemez, cesaret edemez. Ben oraya bütün engellemelere rağmen gittim. Sen oraya gelemiyorsun bile. Kendi beceriksizliğinin faturasını bize çıkaracak. Çocuklar okula gidemiyormuş. Sen başbakan değil misin? Sen cumhuriyetin ne olduğunu, erdemlerini bilmiyorsun. Senin bildiğin baskı tehdit şantaj. Kusura bakma o da CHP’ye sökmez. Cumhuriyet tarihinde ilk kez milli bayram yasaklandı, bunu unutmayacağız. Ne demek yahu? Cumhuriyet bayramını kutlamayı yasaklamak? DEMOKRASİNİN KARA LEKESİDİR Cumhuriyet tarihinde ilk kez bir milli bayram yasaklandı. Bunu unutmayacağız. Demokrasinin kara lekesidir bu. Meclis'e neden gidiyormuşum. Senden izin mi alacağım sen kimsin. Ben değil bu ülkede hiçbir yurttaş senden izin almak gibi bir amacı yoktur. Türk bayrağı üzeriden edebiyat yapıyor. 29 Ekim'de Ankara'nın göbeğinde Türk bayrağı açmak isteyeni senin polislerin tekmeledi sen neyden bahsediyorsun. SENİN KEFENİNİN CEBİ VAR Senin gibi konjonktür milliyetçilerini biz çok iyi biliriz. Bugün söylemiş, sizin kilonuz kaç diye. Bizim kilomuz aynı, çünkü cüzdanımız aynı. Ama senin kefeninin cüzdanı var zaten. Elbette senin kilon farklı, bizim hep aynı. İçime sindiremediğim bir şey var. Atatürk İlköğretim Okulu’nun adını değiştirdiler, annesinin ismini koydular. Annelere saygılıyım. Allah rahmet eylesin diyorum. Hayatta olsaydı, elini öpmekten onur duyardım. ADAM GİBİ ADAMSAN OKUL YAPTIR Dünyanın en zengin başbakanlarındansın, paran var. Adam gibi adamsan, bir okul yaparsın annenin adını koyarsın biz de ona saygı duyarız. Daha düne kadar yırtık pabuçla siyasete girdim diyordun. Yetmedi mi bu kadar para? Bir okul yaptırırsın annenin ismini koyarsın. Kusura bakma ama bu davranışın saygısızlıktır. TÜRKİYE'NİN CHP İKTİDARINA İHTİYACI VAR CHP'nin iktidarında asla hapishanelerde ölüm orucu olmayacaktır. Terör olmayacaktır. Hiç bir komşumuzla savaş noktasına gelmeyeceğiz. Demokrasiden neden vazgeçiyoruz. Türkiye'nin geldiği noktaya bakın hala herşeyin sorumlusu CHP diyor. İnsanda biraz utanma olur. Cumhuriyet demek demokrasi demektir. Cumhuriyet demek halkın kendi kendine yönetmesidir. Kimsesizlerin kimsesi olmaktır. Hiç kimse darbelerin arkasında duramaz. CHP darbelerden en büyük zararı gören partidir. Darbeyi şiddetle reddediyoruz. Eğer bu ülkeye demokrasiyi biz getirdiysek o zaman övündüğümüz ilkelerin arkasında duracağız. En büyük gücümüzün halk olduğunu herkes bilmelidir. Burada çağrı yapmak istiyorum. Türkiye'nin yaşadığüı tablo herkesin gözünün önünde. Erdoğan'ın iktidarın Türkiye'yi getirdiği nokta kaygıyla izleniyor. Türkiye'nin yeni bir iklime ihtiyacı var. Türkiye'nin yeni bir iktidara CHP iktidarına ihtiyacı var. Bölünmeyen, saygı duyan, herkesin bir arada düşüncelerini dile getirdiği bir Türkiye'ye ihtiyacı var. Türkiye'yi getirdikleri nokta bu. Hedefimiz belli. Çağdaş uygarlık için mücadele edeceğiz. Açlık var bu ülkede perişanlık var o cumhurbaşkanı olmayı düşünüyor. Geçmişte hangi partiye oy vermişse vermiş tüm yurttaşlarımı CHP'ye çağrıyorum. Bütün bayram bütün engellemelere rağmen heryerde çoşkuyla kutlandı.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında Erdoğan'ın 29 Ekim krizine yönelik açıklamalarına jet yanıt verdi...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Araştırmaya göre, en mutlu olunan yaşlar 23 ve 69 olduğu belirlendi. Kişilerin 23'ünde çok mutlu ve fazla iyimser olduklarını ancak morallerinin 50li yaşlara kadar yavaş yavaş bozulduğunu belirten araştırmacılar, daha sonra bazı düşünce ve beklentilerin yerine oturduğunu ve 69 yaşında tekrar mutluluğun yakalandığını vurguladı. 17-85 yaşındaki 23 binden fazla kişinin katıldığı araştırmada, gençlerin gelecekten beklentilerinin fazla, yaşlılarınkinin ise az olduğu, yaş ilerledikçe "beklentilerinden fedakarlık edildiği" ve bu durumun gerçek mutluluğun yakalanmasını sağladığı belirtildi.
İngiltere'deki Londra Ekonomik Performans Merkezi'nden bilim adamlarının yaptığı araştırma, insan hayatında mutluluğun "U" şekilde eğri bir çizgi olduğunu gösterdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Diyarbakır'da Okul bahçesine el yapımı patlayıcı atılmasıyla ilgili "Terörün eğer acımasızlığını görmek istiyorsanız, okulun bahçesine atılan el bombasına bakacaksınız. " dedi. Kılıçdaroğlu, CHP 35. Olağan Kurultayı'nda seçilen Parti Meclisi (PM) üyeleriyle ilk toplantısını yaptı. Parti genel merkezindeki toplantı öncesinde bir konuşma yapan Kılıçdaroğlu, önümüzdeki günlerde Uluslararası Suriye Toplantısı'nın yapılacağını hatırlatarak, Türkiye'nin Suriye politikasının yanlış olduğunu ısrarla dile getirdiğini belirtti. TÜRKMENLER DE MASADA OLSUN Toplantıda Türkmenlerin masada yer alması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, "(Silah gönderiyorum, ilaç gönderiyorum, Türkmenlere gönderiyorum) diyordun. 'Rus uçağını düşürdük, Türkmenleri bombalıyordu' diyordun. O zaman bütün bunların hiçbirisini yemeyeceksin ve yutmayacaksın. Türkmenler o masada olacak, biz bekliyoruz. Biz, onları koruyoruz, onların haklarını koruyoruz. Madem ki uluslararası konferans bu, madem ki taraflar orada temsil ediliyor, Türkmenler de orada olacak, biz bekliyoruz" şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile aralarında bir tartışma yaşandığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Geçen Muhtarlar Toplantısı’nda benim kullanmaktan utanacağım sözcükler kullandığı için ben onları kullanmıyorum. Ama benim yaptığım bütün eleştirilerin, herkes tek tek okuyabilir, içerisinde tek bir hakaret içeren sözcük yoktur" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Ama o yapıyor. Bence hiç önemli değil. Kişi kendi iç dünyasında nasılsa o diline vurur. İç dünyası demek ki öyle. Benimle ilgili şöyle bir cümle kullanmış, 'Aslında bu zatın, bana söylüyor, asıl karın ağrısını da ortaya dökerim ama inanın bana ben bu konuları konuşmaktan hicap duyuyorum' demiş. Kendisine salı gününe kadar izin veriyorum, şu karın ağrısı işini bir açıkla, niye açıklamıyorsun? Benim karnım ağrımıyor. Ama senin karnının ağrımasını da istemem. Salı gününe kadar açıkla, karın ağrısını gider. Emin ol ben salı günü sana hepsinin cevabını vereceğim, tek tek belgeleriyle. Bakın konuşurken öyle karından atma yok. Açık ve net, bütün belgeleriyle ortaya koyacağım. Bakın ben söylüyorum. Ona da diyorum. Karın ağrısı çekmem, şu salı gününe kadar bir açıkla, biz de öğrenmiş olalım. Bakarsın salı günü ben sana teşekkür ederim. 'Açıkladığın şeyler çok önemliydi kusura bakma' derim. Ama açıklamazsan, salı günü cevabını alacaksın." TERÖR İNSANLIK SUÇUDUR Diyarbakır’da bir okula teröristlerce el yapımı bomba atıldığını anımsatan Kılıçdaroğlu, "Bunlarda vicdan yok, ahlak yok" değerlendirmesini yaptı. "Terörün eğer acımasızlığını görmek istiyorsanız, okulun bahçesine atılan el bombasına bakacaksınız" diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Hangi ahlak, hangi inanç, hangi amaçla siz bir okulun bahçesine el bombası atıyorsunuz. O nedenle diyoruz ki terörü lanetliyoruz, o nedenle diyoruz ki terör insanlık suçudur. O nedenle diyoruz ki terörün amacı, kimliği, inancı ne olursa olsun, hep beraber karşı durmak zorundayız. Çocuklardan ne istiyorsunuz siz. Çocuk ya... Okulun bahçesine bomba mı atılır. Hangi amaçla yapıyorsunuz. Terörün özelliği neydi? Kandan beslenmesiydi. Küçücük çocuklara bomba atıyorsunuz, onların kanlarıyla utanmadan besleniyorsunuz. Okulun müdürünü aradım. Bana verdiği cevap, el yapımı bir bomba, içinde cam kırıkları var ve cam kırıklarından çocuklar yara almış. Gerçekten insan aklının almayacağı bir şey. O çocuklardan ne istiyorsunuz? Terörün acımasızlığını görmek istiyorsanız, o çocuklara yapılan saldırıyı görmemiz gerekiyor ve bunu da asla unutmamamız gerekiyor. Bu acıyı da unutmayacağız."
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, karne günü çocukların bulunduğu okul bahçesine atılan bombalı saldırıya sert tepki gösterdi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, TRT’de görev yaparken ihraç edilen 21 kişi hakkında “Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) üye olmak” suçundan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ankara 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davanın iddianamesinde, kollukça yapılan açık kaynak araştırmalarına göre FETÖ mensuplarının TRT’ye sızdığı ve büyük bir yapılanma oluşturduğu, kuruma yerleştirilen 400 muhabirden her ay düzenli “himmet” toplandığı belirtildi. 21 KİŞİ HAKKINDA 15 YIL HAPİS İSTEMİ Öte yandan FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan eski TRT haber ve spor Dairesi Başkan Yardımcısı ve TRT Haber Kanal Koordinatörü Ali Ahmet Böken hakkında “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis istemiyle iddianame düzenlendi. TRT’nin eski çalışanı 21 kişi hakkında ‘FETÖ üyeliği’ suçlamasıyla 15’er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. FETÖ'NÜN LİDER KADROSUYLA GÖRÜŞTÜLER AA’nın haberine göre Ankara 23’üncü Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddinamede sanıklar hakkında ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan yedi buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor. İddianamede, sanıkların hepsinin ‘ByLock’ kullandıkları, birçoğunun Bank Asya’da hesaplarının bulunduğu, bazılarınınsa ‘FETÖ’nün lider kadrosu’yla görüştükleri belirtili. FETÖ ÇAĞRI YAPTI PARA YATIRDILAR Sanıkların kurumda yakın dönemlerde çalışmaya başladıkları, beyanlardan, kurum içi örgütsel dayanışma gösterdikleri, örgütsel faaliyette bulundukları savunulan iddianamede, bazılarının Fethullah Gülen’in 2014’teki çağrısının ardından Bank Asya’daki para miktarlarını artırdığı anlatıldı. İddianamede, bazı sanıkların da himmet, bağış, yardım niteliğinde şüpheli para transferlerini gerçekleştirdikleri belirtilerek sanıkların bu suretle örgüte bağlılık ve örgütsel dayanışma gösterdikleri ifade edildi. 400 MUHABİRDEN HİMMET İddianamede, polis araştırmasında ‘FETÖ’nün TRT’ye sızdığı, kurumdaki 400 muhabirden her ay düzenli ‘himmet’ toplandığı ifade edilerek, TRT’deki 897 çalışanın ‘FETÖ’yle 1250 farklı bağlantısının tespit edildiği bilgisine yer verildi. Sanıklar, TRT’den ihraç edilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede FETÖ mensuplarının TRT’ye sızdığı ve 400 muhabirden her ay düzenli “himmet” toplandığı belirtildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Brüksel'de bir araya gelen Avrupa Birliği liderleri, mali sıkıntıya giren euro ülkelerine yardım amacıyla daimi bir kurtarma mekanizması oluşturmak için Lizbon Anlaşması'nda bazı değişiklikler yapmakta uzlaştı. Liderler, yeni kurtarma mekanizmasına ortak para birimi euro'nun istikrarını koruma ihtiyacı ''kaçınılmaz hale gelirse'' başvurmanın mümkün olacağını söylüyorlar. Anlaşma, bu yıl önce Yunanistan daha sonra İrlanda'ya on milyarlarca dolar kredi yardımı sağlanmasını izliyor. İki diğer euro ülkesinin -Portekiz ve İspanya'nın- ekonomilerinin de yakında mali yardıma muhtaç kalacağından endişe duyuluyor. Ortak para birimi euro AB'de 16 üye ülkede kullanılıyor. Euro'nun dışında kalan İngiltere'nin Başbakanı David Cameron, ülkesinin üzerinde anlaşmaya varılan yeni fona katkıda bulunmak zorunda olmadığını söyledi. Euro bölgesinde alarm sinyalleri veren ilk ülke Yunanistan olmuştu. AB liderleri, Yunanistan krizi ardından 750 milyar euro tutarında geçici bir fon oluşturdu. Liderler, piyasalara güvence vermeyi ve euro bölgesinde ekonomik istikrarı koruma altına almayı amaçlıyor. Brüksel'deki zirve toplantısında üzerinde anlaşmaya varılan kurtarma mekanizması ise gene aynı çizgide 2013 yılından itibaren daimi bir fon olarak yürürlüğe girecek. Anlaşma uyarınca daimi fondan faydalanmak isteyen euro ülkelerine gelecekte acilen kredi sağlanabilecek, fakat yardım alan ülkenin de bütçe açığı ve borç sorunuyla başa çıkacak ekonomik önlemler alması zorunlu tutuluyor. Muhabirler, daimi fonun önünü açmak için Lizbon Anlaşması'na iki cümle daha ekleneceğini bildiriyor.
Brüksel'deki AB zirvesinde ana gündem maddesi euro bölgesinde ekonomik istikrardı. Liderler 2013'te yürürlüğe girecek kurtarma mekanizmasında uzlaştı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Van'ın Özalp ilçesinde dün meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Oğuzcan Akyürek'in cenazesi, düzenlenen törenle gözyaşları arasında toprağa verildi. Kaldırıldığı Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde dün hayatını kaybeden ve sabah saatlerinde ailesine teslim edilen Oğuzcan Akyürek'in cenazesi, Van'dan Özalp Belediyesi'ne ait araçla yola çıkarıldı. Cenazeye onlarca araç eşlik etti. Aralarında BDP Van milletvekilleri Özdal Üçer ile Fatma Kurtulan'ın da bulunduğu partililer de Özalp ilçesine gitti. İlçe girişindeki Mustafa Muğlalı Kışlası karşısında karşılanan cenaze bir süre araçla taşındı. Belediye binası önünde omuzlara alınan cenaze, olayı kınayan sloganlar eşliğinde İlçe Mezarlığı'na götürüldü. Defnedilmek istenen cenazenin başında ağlayan baba Nevzat Akyürek, BDP Van milletvekilleri Özdal Üçer ile Fatma Kurtulan tarafından teselli edildi. Cenaze töreni sırasında ilçe merkezinde geniş güvenlik önlemi alınırken, yürüyüş sırasında kalabalığın üzerinden uçan polis helikopteri yuhalandı.
Van'ın Özalp ilçesinde dün meydana gelen patlamada hayatını kaybeden Oğuzcan Akyürek'in cenazesi toprağa verildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Eskiden Türkiye’nin AB’ye üyelik başvurusu yapmasından kaynaklanan ilginin yerini artık özellikle bu ülkenin ekonomik başarısının merak ve genelde Türk kültürüne artan ilginin almasından dolayı Almanya’da artık Türkiye’deki siyasi gelişmeler de yakından izleniyor. Bu nedenle, Türkiye’de yapılan genel seçimlere de Alman basını çok geniş yer verdi. Seçimden sonra yayınlanan yorumların çoğu, Başbakan Erdoğan’ın zafer kazandığı halde, seçimden yenik çktığı tezini işliyordu. Örneğin Berliner Zeitung, “seçim zaferlerinin zaman zaman bir yenilgi gibi hissedildiği”ni yazdıktan sonra şunları belirtti: ''Bunu şimdi Türk Başbakanı Tayyip Erdoğan da öğrenmek zorunda kaldı. Partisi AKP ile oyların neredeyse yüzde 50’sini kazandı ama asıl hedefi olan üçte iki çoğunluğa ulaşamadı.” Gazete, Erdoğan’ın bunu arzu etmesinin tek nedeninin demokratikleşme değil, başkanlık sistemi getirip kendisinin de başkan olması olduğunu ileri sürüyor. Gazete, “seçmenlerin demokratikleşmesinin başbakana sadece basit bir çoğunluk verecek kadar gelişmiş olması onunu talihsizliği. Ona daha fazla güç vermek istemediler” görüşünü savundu. Handelsblatt da, “zafer ve yenilgi bazen elele tutuşuyor” diyerek, şimdi Erdoğan’ın “diğer partilerle uzlaşma aramak zorunda” olduğuna işaret edip, “bu Türkiye için de, ortakları için de iyi” ifadesini kullandı. Kelimesi kelimesine aynı ifadeyi kullanan Frankfurter Rundschau da, Erdoğan’ın başkan olma planlarının şimdilik suya düştüğünü ileri sürdü. Tagesspiegel “Yeni bir uzlaşma ve denge politikasının Kürt politikasında ama herşeyden önce de yeni bir Anayasa yazılması sırasında yararlı olacağını” bildiriyor. Gazete, “57 yaşındaki Erdoğan’ın ülkesine birçok demokratik ve ekonomik reformdan sonra bir de yeni Anayasa kazandıran bir politikacı olarak mı, yoksa sonuçta önemli olmayan bir adam olarak mı tarihe geçeceği yakında ortaya çıkacak” diye yazdı. “Çağdaşlığa, toplumun çeşitliliğini ve birey haklarını kabul eden tam bir demokrasiye giden yolda Türkiye’nin çok ilerlediğini, fakat en yor adımın daha atılmadığını” yazan Süddeutsche Zeitung, “Türkiye’nin acil olarak yeni bir Anayasa’ya, Kürtlerle barışmaya ve unutulan AB’ye giriş sürecinde yeni bir coşkuya ihtiyacı olduğunu” yazdı. Gazete “seçim sonucunun sadece Erdoğan’a bir hediye değil, aynı zamanda vatandaşların muhalefete hâlâ güvenmediğinin de bir işareti” olduğuna işaret etti. Şimdiye kadar her iki tarafın da toplumu zıtlaştırdığını yazan gazete, “şimdi ikisi de işbirliği yapmak zorunda. Bunun için de bazı yönelimlerin değişmesi gerekiyor. Bu bir mucize mi olur? O zaman, Türkiye tam da öyle bir mucize bekliyor” yorumunu yaptı. Ekonomik bir bakış açısına ağırlık veren Stuttgarter Zeitung, Türkiye ekonomisinin aşırı ısınma işaretleri verdiğini öne sürerek, “Erdoğan’ın seçim öncesinde sıkı para politikası ile sevinç ortamını boğmak istememesi anlaşılabilir” dedikten sonra uyardı: “Fakat Boğaz sahillerindeki ekonomik büyümenin bir çöküşle sona ermemesini istiyorsa, artık frene basmak zorunda.” “Mutlak çoğunluk ve sekiz yıllık iktidar deneyimine sahip Erdoğan’ın artık kartlarını açık oynayabileceğini” yazan Münchner Merkur, “eğer Erdoğan AB’ye üye olma çabasında samimiyse, bunun çoktan yerine gelmiş olması gereken, Ankara Protokolü’nü imzalayıp, Kıbrıs gemi ve uçaklarına Türkiye’nin deniz ve hava limanlarını açmak gibi önkoşullarını yerine getirir” düşüncesini savundu. Braunschweiger Zeitung ise, seçimin Arap dünyasına etkisine değinerek, şunları yazdı: “Müslüman bir cumhuriyetin bir yandan adil demokratik bir yarış düzenleyip, diğer yandan da hükümetin, aşırı olduğu hissini uyandıran iktidar hırsını seçim sandığında gemleyebilmesi gerçeği, Arap Baharı bölgesinde dikkatle kaydedilmiş olmalı. Dünyanın diktatörlüklerden çekmekte olan bu bölgesinde alınacak mesaj, istikrar ve refah için despotizme gerek olmadığıdır.”
Türkiye'de geçtiğimiz haftasonu yapılan genel seçim Alman basınında geniş biçimde ele alındı...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın itirazı mahkeme tarafından reddedildi. Dündar ve Gül hakkındaki son değerlendirmeyi 8. Sulh Ceza Hakimliği verecek. Gazeteciler Dündar ve Gül'ün avukatları, bugün sabah Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelerek tutuklamaya itirazda bulundu. İTİRAZ REDDEDİLDİ İtirazı değerlendiren İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği, "İtiraza konu tutuklama kararında usul ve kanuna aykırı hiçbir yön bulunmadığı ve kararın yerinde olduğunu" belirterek itirazın reddine karar verdi. SON KARAR ÜST MAHKEMENİN Hakimlik, dosyayı bir üst mahkeme olan İstanbul 8. Sulh Ceza Hakimliği'ne gönderdi. Son değerlendirmeyi, üst mahkeme yapacak.
Gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatları, tutukluluk haliyle ilgili olarak İstanbul 7. Sulh Ceza Hakimliği'ne itirazda bulundu. İşte mahkemenin verdiği karar;
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 31 Ağustos cuma günü tatil mi oldu sorusu binlerce vatandaşın, özellikle çalışan kesimin gündeminde. 9 günlük kurban bayramını sonrası ilk resmi tatil olan 30 Ağustos Zafer Bayramı perşembe gününe denk geliyor ve o gün ülkemizde resmi tatil olacak. Büyük Taarruz zaferinin 96. yılını kutlayacağımız bu şanlı günde devlet, banka ve kamu daireleri kapalı olacak. Peki 31 Ağustos cuma günü de tatil olacak, 30 Ağustos tatili 4 gün mü olacak? Bu konuda yetkililerden henüz resmi bir açıklama gelmedi... 31 AĞUSTOS TATİL Mİ: 30 Ağustos günü, Türkiye'de resmî tatildir. Bu sene perşembe gününe denk gelen 30 Ağustos'ta kamu kuruluşları, tüm devlet dairleri ve bankalar resmi tatil kapsamında mesai yapmayacak. 31 Ağustos resmi tatil kapsamına girmiyor ancak cuma günü yıllık izin kullanmak isteyen vatandaşlar, 30 Ağustos ile birlikte hafta sonu tatilini birleştirerek 4 günlük tatil yapma fırsatını elde edebilecekler. 30 AĞUSTOS TARİHİ VE ÖNEMİ: Zafer Bayramı, 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da Mustafa Kemal'in başkumandanlığında zaferle sonuçlanan Büyük Taarruz'u anmak için Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde her yıl 30 Ağustos günü kutlanan resmi, ulusal bir bayramıdır. Atatürk'ün başkomutanlığında yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen Büyük Taarruz'un başarıyla sonuçlanmasından sonra Yunan orduları İzmir'e kadar takip edilmiş; 9 Eylül 1922'de İzmir'in kurtarılmasıyla Türk toprakları Yunan işgalinden kurtulmuştur. İşgal birliklerinin ülke sınırlarını terk etmesi daha sonra gerçekleşse de, 30 Ağustos sembolik olarak ülke topraklarının geri alındığı günü temsil eder. İlk kez 1924 yılında Afyon'da Başkumandan Zaferi adıyla kutlanan 30 Ağustos günü, Türkiye'de 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. 30 Ağustos günü, ilk kez 1924'te Dumlupınar'da Çal Köyü yakınlarında Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'in katıldığı bir törenle Başkumandan Zaferi adıyla kutlanmıştır. Zaferi kutlamak için iki yıl beklemenin en önemli nedeni 1923 yılının yeni Türkiye açısından hem ulusal hem de uluslararası alanda yoğunluğun had safhada olmasıydı. Çal Köyü'nde gerçekleşen ilk törende Mustafa Kemal, millî ruhun canlı tutulmasının önemini vurgulamış ve Meçhul Asker Abidesi'nin temelini eşi Latife Hanım ile beraber atmıştır. Başkumandan Zaferi 1926'dan itibaren Zafer Bayramı olarak kutlanmaktadır. 1 Nisan 1926’da kabul edilen Zafer Bayramı Kanunu'nda 30 Ağustos Başkumandan Muharebesi gününün Cumhuriyet ordu ve donanmasının Zafer Bayramı olduğu, her yıl dönümünde bu bayram gününün kara, deniz ve hava kuvvetleri tarafından kutlanacağı belirtilir. Aynı yıl, dönemin Savunma Bakanı Recep Peker’in yayınladığı bir genelge ile bayram törenlerinde neler yapılacağı detaylı bir şekilde belirtilmiştir. Ancak 1930’ların ortalarına kadar ilk tören gibi üst düzeyde gerçekleşen Büyük Zafer kutlaması veya anma töreni yapılmamıştır. Hava Kuvvetlerinin ülke savunmasında önemli bir yeri olması nedeniyle, Tayyare Cemiyeti de 30 Ağustos tarihini "Tayyare Bayramı" olarak adlandırmıştır. Zafer Bayramı için özellikle 1960’lardan itibaren daha kapsamlı ve katılımlı bir şekilde kutlamalar yapılmaya başlanmıştır. 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI MESAJLARI ve SÖZLERİ * Bizlere bağımsızlığımızı armağan eden ulu önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları şehitlerimizi saygı ile anıyor, tüm Ulusumuzun 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. * Ulusumuzun milli mücadele sürecindeki en büyük adımı; büyük taarruz zaferinin yıldönümünde, Mustafa Kemal Atatürk ve ordumuzun elde ettiği zaferi bir kez daha gururla kutluyoruz. * Biz büyük bir devrim yaptık. Bu güzel memleketi bir çağdan alıp yeni bir çağa götürdük. * 30 Ağustos 1922 zaferi, tarihimizin en önemli dönüm noktalarından biri olmasının yanında, yalnızca bizim değil; tüm ezilmiş ulusların, hatta tüm insanlığın, özgürlüğe, kurtuluşa, başı dik ve onuruyla yaşama kararlılığına yönelişinin ve bu doğrultuda atılmış tarihi bir adımın bayramıdır. * Tarihin altın sayfalarındaki yerini alan ve bağımsız yaşamak isteyen birçok ulusa da yol gösteren Kurtuluş Savaşı, Türk milletinin, ordusu ile birlikte yüce Atatürk’ün önderliğinde yazdığı kahramanlık destanıdır. * Kahraman atalarımızdan aldığımız güçle, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş uygarlık yolunda kararlı bir şekilde ilerlemek ve ülkemizi çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkarmak için birlik ve beraberlik içerisinde var gücümüzle çalışacağız. * 30 Ağustos 1922’de kazanılan büyük zafer, şanlı milletimizin eşsiz destanlarından biri olarak tarihteki yerini almıştır. Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde kazanılan ve kurtuluş savaşımızın başarıya ulaşmasında en önemli etken olan bu büyük zaferin ardında milletimizin istiklal ve hürriyet aşkı ile kahraman ordumuzun cesaret ve fedakarlığı vardır. * 30 Ağustos zaferi, tarih arasında bir millet tarafından tamamen benimsenen bir fikrin ne kadar kadir ve ne kadar muhyi bir kuvvet olduğunun en güzel misali olarak kalacaktır. * Türkiye orduları bir devir kapatmıştır. Şimdi mazlum ve tutsak devletler ve uluslar artık vazgeçilmez bir reçeteye sahiptirler. Mustafa kemal’in utkusu, dünya için özgürlük ve bağımsızlık sancağıdır. MAHATMA GHANDİ * Vatan toprağımızın düşman işgalinden kurtuluşunu ve ulusumuzun bağımsızlığını müjdeleyen 30 Ağustos zaferinin yıldönümünü milletçe birlik ve beraberlik içerisinde; büyük bir gurur ve coşkuyla kutluyoruz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.
31 Ağustos resmi tatil mi oldu, 30 Ağustos resmi tatili uzadı mı araştırması bugün sıkça arandı. Yarın, 30 Ağustos Zafer Bayramını kutlayacağız ve o gün yurt genelinde resmi tatil olacak. Kamu, banka ve devlet daireleri yarın, 30 Ağustos perşembe günü kapalı olacak. Peki 31 ağustos cuma günü tatil olacak mı bu konuda henüz resmi bir açıklama yok.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Maliye Bakanlığının internet sitesindeki duyuruda, 2B ve tarım arazilerinin satışlarına yönelik olarak Bakanlar Kurulu kararıyla süre uzatımına gidildiği anımsatıldı. Kamuoyunda "2B yasası" olarak bilinen ve devletle vatandaşlar arasında yıllardır süregelen sorunu çözüme kavuşturan 6292 Sayılı Kanun uyarınca, Orman Kanununun 2. maddesinin (b) fıkrası kapsamındaki taşınmazlardan bugüne kadar 647 bin hak sahibine yaklaşık 472 bin taşınmazın satıldığı ve bunların toplam değerinin 9,2 milyar lira olduğu belirtilerek, bu bedelin 6,2 milyar lirasının tahsil edildiği, kalan kısmın da taksitler halinde ödendiği ifade edildi. Kanundan daha fazla hak sahibinin yararlanabilmesi için bu yıl mart ayında yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla 2B alanlarında bulunan taşınmazların satışında süresi içinde başvurmayanlar, kendilerine yapılan tebligatta belirtilen bedeli süresi içinde ödemeyenler, taksitli satışlarda sözleşmesinde belirtilen taksitlerden ikiden fazlasını vadesinde yatırmayanlar için altı ay ödeme süresi verildiği hatırlatılarak, sürenin 7 Eylül 2017'de sona ereceğine dikkat çekildi.
Maliye Bakanlığınca, 2B alanlarındaki taşınmazların satışında süresi içinde başvurmayanlar için 6 ay ödeme süresi verildiği belirtilerek, bu sürenin 7 Eylül 2017'de sona ereceği bildirildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: "KENDİMİZİ KORUYORUZ" Röportajda, elinde silah bulunan teröristin sivil kıyafetler içinde olduğu görüldü. YPG/PKK'nın sivilleri istismar stratejisini ifşa eden terörist, "Biz burada zeytinler arasında sivil kıyafetle kendimizi koruyoruz." ifadesini kullandı. RT muhabirinin, "Neden sivil kıyafet giyiyorsunuz?" sorusuna da terörist, TSK ve ÖSO'nun Afrin içinde askeri üniformalıları hedef aldığını söyledi. Terörist, konuşmasında, sivillerin yaşadığı köylerin içinde varlık gösterdiklerini de itiraf etti. Afrin'deki sivilleri kendisine kalkan olarak kullanmaya çalışan PYD/PKK'nın, sivil yerleşimlere yoğun şekilde yuvalandığı ve halkın Afrin'den uzaklaşmaması için ilçe merkezinden çıkışları yasakladığı biliniyor. (Türkiye merkezli olarak yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 11 site yer almaktadır. Bu siteler arasında gazeteciler, memurhaber, ekofinans, internetspor, elmaelma, haberoku, cevaplatv, haberciler, sinemakeyfi sporoku bulunuyor. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde Gündem, Siyaset, Spor, Magazin, Medya, Memur, Yaşam, Sağlık, Eğitim, Burç ve Son Dakika haberleri yer alıyor. İnternethaber.com sitesi Beşiktaş'ta Barbaros Bulvarı, Karahasan Sokak Numara 11'de hizmet veriyor.)
Rusya'nın resmi Russia Today (RT) Arapça televizyon kanalı, Suriye'nin Türkiye sınırındaki Afrin bölgesinde bir teröristle yaptığı röportajı yayınladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cingöz Recai filminin fragmanı yayınlandı. Peyami Safa'nın aynı adlı eserinden uyarlanan Cingöz Recai, "iyiliksever bir hırsız" olarak karşımıza çıkıyor. Yerli Arsen Lüpen, olarak da anılan Cingöz Recai ilk olarak 1969 yılında beyazperdeye uyarlanmıştı. Ayhan Işık'ın başrolünde oynadığı Cingöz Recai, 48 yıl aradan sonra yeniden bir film olarak karşımızda. Başrollerinde Kenan İmirzalıoğlu, Haluk Bilginer, Musa Uzunlar, Meryem Uzerli Uzun bir aradan sonra Cingöz Recai yeni bir soygunla sahalara döner. Her zamanki ekibinin dışında bir çeteyle işbirliği yapar. Tabii başbelası komser Mehmet Rıza da peşindedir. Onur Ünlü'nün yönettiği, Kerem Deren ve Pınar Bulut'un senaryosunu yazdığı film 13 Ekim'de gösterime giriyor.
Başrollerinde Kenan İmirzalığlu ve ve Haluk Bilginer gibi isimlerin yer aldığı Cingöz Recai'nin fragmanı yayınlandı. Film 13 Ekim'de gösterime giriyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Büyük Birlik Partisi'nce (BBP) görevden alındığı açıklanan Ordu İl Başkanı Ali Kaya Balakar, "Ordu il teşkilatı ve bazı ilçe yöneticileriyle birlikte partimizin son dönemdeki tutumunu ve cemaatin sözcüsü gibi davranmasını kabul etmediğimiz için partimizden istifa ediyoruz" dedi. Balakar, partisinin genel merkezince il teşkilat yönetimi ve kurullarını görevden almasına ilişkin bazı il ve ilçe yöneticileriyle bir restoranda basın toplantısı düzenledi. Seçimler yaklaştıkça partisi içerisinde cemaat operasyonlarının hız kazandığını belirten Balakar, genel merkez tarafından cemaatle işbirliğine karşı çıkan yöneticilerin görevlerinden alındığını söyledi. Balakar, ilerleyen süreçte bu görevden almaların devam edeceğini dile getirerek, "Düzmece kararlarla Merkez Karar Yönetim Kurulu toplanmadan önce boş sayfalara atılmış imzaların üzerine ekleme kararlarla kurul üyelerinin haberi dahi olmadan bizi görevden aldıklarını iddia edenler, ne kadar ahlaklı olduklarını da ortaya koyuyorlar" diye konuştu. 21 YILLIK DURUYA İHANET OLUR BBP'nin yaklaşan seçimlerde cemaat konsepti içerisinde yer almasının 21 yıllık duruşa ihanet olacağını anlatan Balakar, "MKYK üyelerine sorulmadan birilerinin talimatıyla teşkilatlar görevden alınıyorsa üyelerin görevi nedir? Bu arkadaşları ve teşkilatları hiçe saymak, bize ve o arkadaşlara hakaret değil mi? Şimdi seçimler yaklaşıyor, önümüzdeki günlerde yapılacak seçimler partimiz açısından çok önem arz ediyor. Bu seçimlerde BBP malum yapının oluşturduğu konsept içerisinde yer alırsa 21 yıllık duruşa ihanet etmiş olur" ifadesini kullandı. Balakar, hayatları boyunca BBP'ye oy vermeyen yapılarla aynı yerde durmalarının imkansız olduğunu belirterek, "Biz Ordu il teşkilatı ve bazı ilçe yöneticileriyle birlikte partimizin son dönemdeki tutumunu ve cemaatin sözcüsü gibi davranmasını kabul etmediğimiz için partimizden istifa ediyoruz. Partimizde geride kalan arkadaşlarımıza cemaatleri ile başarılar diliyoruz" diye konuştu.
BBP Genel Merkezinde görevden alındığı açıklanan Ordu İl Başkanı Balakar, parti yönetimine tepki gösterdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ligi iyi başlangıç yapan sarı-kırmızılı ekip, 3. hafta deplasmanda oynayacağı Ankaragücü karşılaşmasının hazırlıklarını bugün yaptığı son idman ile tamamladı. Şota Arveladze yönetiminde hazırlıklarını sürdüren ekibin moralinin oldukça yüksek olduğu gözlendi. Teknik direktör Şota Arveladze, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, deplasmanda seyircisiz oynanan Ankaragücü karşılaşmasının son derece önemli olduğuna vurgu yaparak, "Henüz takıma zaman gerekiyor. Oyuncuların moral ve motivasyonunun yüksek olması adına çalışıyorum. İnşallah biz orada gerçek oyunumuzu göstereceğiz" dedi. Öte yandan renklerine bağladığı Uruguaylı yıldız Zalayeta'nın ise idmana çıkarken neşeli olduğu gözlendi.
Spor Toto Süper Ligi'nde mücadele eden Kayserispor, deplasmanda oynayacağı Ankaragücü karşılaşmasının hazırlıklarını tamamladı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Diyarbakır’da ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazan tabela paslandığı gerekçesiyle kaldırılıyor. Meğerse Barzani geliyormuş da ondan bu yazı kaldırılıyormuş. Ey Vali, o tabelanın hesabını sormazsam namussuzum" dedi. Antalya’da ilçe ziyaretlerine devam eden MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Demre ilçesinde vatandaşlara hitap etti. Medyanın gerçekleri anlatmaktan aciz olduğunu savunan Bahçeli, "Kimisi ise yandaş olma gayreti içindedir. Demokrasilerde basın, milletin sesi, milletin özlemini, beklentisini muhalefet dahil herkese duyurmalıdır. Bugünkü medya sadece ve sadece iktidarı da değil, sadece Recep Tayyip Erdoğan’ı duyurmakla görevli. O sebepten dolayı Türkiye’yi karış karış dolaşacağız. Ya televizyonlarda anlatılanlara inanacaksınız, ya da halktan çıkanlara inanacaksınız" diye konuştu. “TÜRKİYE’Yİ 36’YA BÖLME İÇİNDE” Başbakan Erdoğan’ın Türkiye’yi 36’ya bölme içinde olduğunu savunan Bahçeli, "Çiftçiye ’Al ananı git’ diyor. Ama Barzani’ye ’Hoş geldin’ diyor. Türkiye iyi yönetilmiyor. Türkiye’de çiftçinin zor durumda olduğunu, geçinemez olduğunu görüyoruz. Sizler yaşıyorsunuz. Öte tarafta rant peşinde koşan, AKP’li olmak kaydıyla, her tarafı bırakıp İstanbul’u İzmir’i Ankara’yı gökdelenlerle dikmek suretiyle kendi yandaşlarını çok büyük servete kavuştururken, vatandaşımızın desteğiyle geldiği iktidarda, çiftçiyi, esnafı, köylüyü herkesi unutur hale geliyorsunuz. Çalışanın hepsini hor görüyorsunuz. Çiftçiyi kovuyorsunuz. Esnafın haliyle alay ediyorsunuz. Eşinle dostunla beraber bir AVM sevdasına kapılmışsınız. Nereye gitseniz AVM var. Kasabı, manavı, fırıncısı, terzisi yok olup gidiyor. AVM’de ise dükkan açan zengin olup gidiyor. Bunların çoğu da yabancı ile sermaye oluyor" diye konuştu. “AĞLAYAN BAŞBAKAN YARDIMCISI” Toplumda yolsuzluk, yoksulluk ve yozlaşmanın çoğaldığını öne süren Bahçeli, şunları kaydetti: "Yasaklarla ülke idare edilmeye çalışılıyor. Türkiye’de kamplaşma yaygınlaşmış gerilim stratejisi takip ediliyor. Her kesim birbirine düşürülmek isteniyor. Bu gerilim stratejisinde bir diktatör doğuyor. Bu diktatör de ülkeyi tek başına yönetmeye talip olduğunu söylüyor. Kim ne derse desin, hiçbirisine aldırış etmiyor. Son günlerdeki bazı olaylarda içlerinden bir tanesi Başbakan Yardımcısı, ağlayan Başbakan Yardımcısı. İki tane acıklı laf söyle, gözünden yaş akıyor. Memleketin içine battığı durumu görmüyor. AKP ile övüp övüp geziyor. Recep Tayyip Erdoğan’a bir konuda bir cümle söylüyor. Ondan bir azar işitiyor. Sonra Recep Tayyip Erdoğan, ’Başbakan benim ne dersem o olur’ diyor. Milletin oy alırken böyle konuşmuyorsun. Milletin desteğini aldıktan sonra bu kibir nedir? Bu şaşkınlık nedir?Nereye gidiyorsun Recep Tayyip Erdoğan?." “ÇATIŞMANIN VEBALİ OLMAYIN” "Ey AKP’liler bu çatışmanın vebali olmayın" diyen Bahçeli, "Ülke bölünmenin eşiğinde. Eğer bir iç çatışma çıkarsa, o zaman ne CHP ne AKP ne de MHP’yi bulabilirsiniz" dedi. Barzani’nin kırmızı halılar üzerinde yürüdüğünü kaydeden Bahçeli, "Başbakan dahil olmak üzere milletvekilleri ve bakanları karşılıyor. Burada Kürdistan kelimesi kullanılıyor. Bir taraftan da bir gün önce ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazan tabela paslandığı gerekçesiyle kaldırılıyor. Meğerse Barzani geliyormuş da ondan bu yazı kaldırılıyormuş. Ey Vali, o tabelanın hesabını sormazsam namussuzum" diye konuştu. Bahçeli, Demre Belediye Başkan adayı olarak ise Ali Yıldırım’ı gösterdi. (İHA)
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Diyarbakır’da ‘Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazan tabela paslandığı gerekçesiyle kaldırılıyor. Meğerse Barzan...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesinde meydana gelen patlamada 10 yaşındaki bir çocuk ağır yaralandı. Alınan bilgiye göre, Şehitlik Mahallesi 51. Sokak Yüksek Apartmanı'nın 1. kat balkonunun alt kısmında patlama meydana geldi. Patlamada yüzüne şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu ağır yaralanan 10 yaşındaki Resul Demir ambulansla kaldırıldığı Selahattin Eyyübi Devlet Hastanesinde yapılan ilk müdahalenin ardından Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. İnceleme yapan polis, olay yerinde havaifişek rampaları buldu. Olayla ilgili soruşturma sürüyor. Öte yandan, Bağlar ilçesinde kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişilerce bir markete el yapımı patlayıcı atıldı. Ölen ya da yaralananın olmadığı saldırıda, markette hasar meydana geldi. Saldırganların yakalanması için polis çalışma başlattı.
Diyarbakır'da akşam saatlerinde bir evin balkonunun alt kısmında patlama meydana geldi. İlk belirlemelere göre patlamada 1 çocuk ağır biçimde yaralandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ANBAR, Musul ve Felluce gibi bölgelerdeki çatışmalara bağlı olarak yoğun mesaiden dolayı Maliki’nin bir süredir sağlık sorunları yaşadığı kaydedildi. Hamurabi News’e göre Maliki kriz sonrası gizlice Yeşil Bağdat’taki İbni Sina Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Maliki’nin sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu bildirildi. TALABANİ DE HASTANEDE Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin de beyin kanamasının ardından götürüldüğü Almanya’da bir hastanede tedavisi sürüyor.
Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin kalp krizi geçirdiği ve sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu belirtildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Yunanistan'da başlayıp tüm Avrupa'ya sıçrayan yangın bir türlü söndürülemeyince, güvenli liman arayan yabancı yatırımcı seçimini Türkiye'den yana kullandı. Özellikle son dört günde yabancı sermaye girişi âdeta dolar yağmuruna döndü ve krizden buyana en yoğun sermaye girişini yaşadı. Bankacılar hafta başından bu yana Türkiye'ye borsa ve faize yatırım yapmaya gelen yabancı sermaye tutarının 2 milyar dolara ulaştığını hesaplıyor. Gelen parayla İMKB 60 bin puanı aşarak güniçi, 59 bin 919 puanla da kapanış rekoru kırdı, faiz ve dövizde sert düşüş başladı. İç piyasada hem euro hem de dolar düşerken TL'de dört günlük değer artışı yüzde 1'i buldu. 7 ayda Türkiye'ye faiz ve borsaya gelen ve kısa vadede yüksek kâr beklentisi olduğu için sıcak para diye adlandırılan yabancı yatırım tutarı 10 milyar doları aşarak yeni rekora imza attı. BÜYÜME VE BÜTÇE ETKİSİ Artan para girişinin başlıca sebebi özetle 'Avrupa kötüye, Türkiye iyiye gidiyor' düşüncesi. Bankacılar para girişinde özellikle IMF ile anlaşmayı feshederek Avrupa'nın son hasta adamı haline gelen Macaristan'dan kaçan paranın etkili olduğunu belirtiyor. Yabancı yatırımcıların gelişini hızlandıran tek etken bu değil. Yılın ilk çeyreğinde yüzde 11.7'yle Avrupa'nın en hızlı büyüyen ekonomisi olan Türkiye'de geçen hafta açıklanan ilk altı aylık bütçe de beklenenden iyi çıktı ve sermaye girişini tetikledi. Yabancı ilgisinden en büyük payı alan piyasa borsa oldu. Endeks pazartesinden bu yana yüzde 3.79 yükselirken dün gün içinde 60 bin 112 puanla tarihi zirvesini gördü. FAİZ VE KURDA DA FIRTINA ESİYOR Yabancı sermaye girişi bono faizleri ve döviz kurlarında da fırtınalar estiriyor. Bono faizleri yüzde 8.12 ile son 9 ayın en düşük seviyesine geriledi. Yabancı girişiyle dolar dün 1.51 TL'ye, euro ise 1.9560'a geriledi.
Avrupa'dan kaçan yabancı yatırımcı seçimini Türkiye'den yana kullandı. Son 4 günde artan yabancı girişi dolar yağmuruna döndü.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bazı internet sitelerinde Genelkurmay ikinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in emir subayı olan Mehmet Akkurt'un, komutanlarını korurken şehit olduğu yönünde çıkan haberler yalanlandı. DARBE KARŞITI SUBAYLAR TARAFINDAN ÖLDÜRÜLMÜŞ Askeri kaynaklar, Mehmet Akkurt'un FETÖ'cü darbeciler arasında yer aldığını ve hükümete bağlı subaylar tarafından öldürüldüğünü açıkladı. İSTANBUL'DA KURSTA OLMASI GEREKİRKEN CUMA ERKENDEN KARARGAHA GELDİ Askeri Kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Genelkurmay ikinci Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in emir subayı olan Mehmet Akkurt, İstanbul'da Harp Akademileri'nde sınıf subayları için düzenlenen kursta olması gerekirken cuma günü erkenden karargaha geldi ve darbecilerle birlikte hareket etti. YARBAYI AĞIR YARALADI, YANINDAKİ ÜSTEGMEN DE ONU VURDU FETÖ'cü darbecilerin safında yer aldığı belirtilen Akkurt, Genelkurmay İkinci Başkanı'na müdahale esnasında Karargahtaki hükümete bağlı vatansever subaylardan bir yarbayı ağır şekilde yaraladı. Akkurt, yaraladığı yarbayın yanındaki üsteğmen tarafından vurularak öldürüldü. Askeri kaynaklar, "Bu kişinin şehit olduğu yönündeki haberler gerçek dışıdır. Haindir, gebermiştir" ifadesini kullandı.
Genelkurmay 2. Başkanı’nın emir subayı Mehmet Akkurt’un şehit olduğuna yönelik haberlerin doğru olmadığı ortaya çıktı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşüm çalışmalarına ilişkin, "Bu hafta çalışmaları yapar, son alternatifleri oluşturarak Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki toplantısına sunarız, ocağa kadar sürer, ondan sonrası tamamen Meclis takvimine bağlı” dedi. Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) düzenlediği “Milli Eğitimde Neler Oluyor?” konulu panelde SETA Başkanı Taha Özhan’ın sorularını cevapladı. Yoksul kesime fırsat eşitliği sağlanması ile ilgili olarak Bakan Avcı, ’’İster özel okul olsun, ister açık lise olsun, ister özel etüt eğitim merkezi olsun bütün bunlara ayrıca öğrenci desteği sağlamayı da öngörüyoruz. Okulun türüne göre, yoksul ama başarılı öğrencileri burslandırarak bu kurumları desteklemeyi vaadediyoruz’’ şeklinde konuştu. Eğitimin son 10 yılda yaz-boz tahtasına dönüştüğü ve sınav sistemindeki değişikliklerle ilgili sorular üzerine ise Bakan Avcı, “Eğitimde son 10 yılda pek çok şey değişti. Kötü mü oldu? Yaz-boz tahtası değil, daha da değişecek. Bu çocuklar zaten her yıl sınava giriyordu. Yazılı sınavdan bir tanesi kontrol altında yapılsın dedik” diye konuştu. ÖĞRETMEN ATAMALARI Şubat ayında 10 bin öğretmen atamasının aslında planlamalarında olmadığını da kaydeden Avcı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şubat ayındaki 10 bin atama açıklaması için Başbakanımıza çok teşekkür ediyoruz. Biz şubatta atama yapamayacağımızı, kadro alamayacağımızı düşünüyorduk. Sayın Başbakan ocak ayı itibariyle emekli olacak öğretmenlerin yerinin hemen doldurulması talimatı verince bu bizi çok rahatlattı. Ağustos ayında yapılacak planlamamızda vardı. Alınacak kadroların branş ve bölgesel dağılım konusunda bundan önce uyguladığımız yöntemi uygulayacağız. En çok ihtiyaç duyulan alanlar belirlenecek. Bir de en acil ihtiyaç kriterimiz var. 8. sınıflarda merkezi sorularla yapılan yazılı sınavlar var. İstiyoruz ki bütün çocuklar, Türkiye’nin her yerinde 8. sınıf okuyanlar bu yazılılara eşit şartlarda hazırlanabilsinler, o derslerle ilgili öğretmen açıkları minimize edilsin. Bundan önceki atamada bunu yaptık. 6 derse 8. sınıf dersleri boş geçmeyecek şekilde ağırlık verdik. Atama kontenjanını ona göre verdik." Bakan Avcı, ücretli öğretmenlerin İzmir, İstanbul, Eskişehir gibi şehirlerde bulunabileceğini, bu yüzden atamaların Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerine yapıldığını kaydetti. “OCAĞA KADAR SÜRER, ONDAN SONRASI TAMAMEN MECLİS TAKVİMİNE BAĞLI” Dershanelerin dönüşümü ile ilgili çalışmaların bu hafta tamamlanacağını anlatan Avcı, "Bu hafta çalışmaları yapar, son alternatifleri oluşturarak Bakanlar Kurulu’nun önümüzdeki toplantısına sunarız. Bunun hükümet tasarısı haline dönüşme süreci var. İlgili uzman arkadaşlar kanun yapım tekniği, Başbakanlık Kanunlar ve Kararnameler Genel Müdürlüğü, Milli Eğitim Müşavirliği tasarının ayrıntı ve teknik özellikleri üzerinde çalışırlar. Ama zaten bütçe görüşmeleri başladı. O zamana kadar bütçe Genel Kurul’a iner. Bütçe arasında olmaz. Ocağa kadar sürer, ondan sonrası tamamen Meclis takvimine bağlı. Önce ilgili komisyona, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu’na gider. Komisyonda tartışılır, inşallah güzelce tartışılır. Nezaketle tartışılır. Sonra oradan Genel Kurul’a iner. Burada da Meclis’in takdiri" dedi. FAKİR ÖĞRENCİLERE BURS DESTEĞİ Panele katılan gazetecilerin ve katılımcıların da sorularını cevaplayan Avcı, dershanelerde fakir öğrencilere burs desteği verileceği hatırlatılarak, “Özel okul 20 bin lira, dönüşen okullara bu miktarda mı destek vereceksiniz? Bu okullara verilecek destek ne kadar?” sorusu üzerine, "Bizim bugünkü özel okul rayiçlerini devlet olarak karşılamamız mümkün değil. Bugünkü piyasa dengeleri ile oluşmuş ve bence doğrusu yüksekte tutulmuş bir rayiç. Biz özel okulları değil, özel okula gidecek öğrencileri finanse edeceğiz. Burslu öğrencilerin eğitim talebini finanse edeceğiz, eğitim arzını finanse etmeyeceğiz. Özel okullara bunun dışında arsa, kredi kolaylığı sağlanacak. Kapasite artırmak isteyenlere vergi kolaylıkları düşünülüyor. Özel okullara yapılacak destek bu. Ama sizin zaten bir atıl kapasiteniz varsa, bunu boş geçirecekseniz asgari bir meblağ ile bize göre ciddi bir miktarla burslu öğrenci verelim dedik. Bunun benzerini yapıyoruz. Organize sanayi bölgelerinde açılan meslek liselerinde program niteliğine göre 3 bin 500-5 bin liraya kadar okullara destek veriyoruz. Buradaki ölçü özel okullara yönlendirilecek burslu öğrenciler için öngörülen miktar o öğrencinin Milli Eğitim Bakanlığı’na maliyeti. O öğrenciye bizim kendi okullarımızda ne kadar masraf ediyoruz, bu da ortalama 2 bin 500 bira. Bu da atıl kapasiteli bir okul için fena bir rakam değil. Zaten boş geçecek olan bir kapasiteyi bu şekilde hem kendisine hem de milli eğitime bir katkı olarak değerlendirecek. Bu devlet liselerindeki dersliklerdeki baskıyı da bir nebze askıya çeker diye ümit ediyoruz” cevabını verdi. “OKUMA SALONLARI, ÜCRETSİZ ETÜT MERKEZLERİ KAPATILMAYACAK" Başka bir gazetecinin, “Gazetelerde etüt merkezleri kapatılacağı iddiası vardı. Bunun bir kopyala yapıştır hatası olduğunu Eskişehir’de dile getirdiğiniz iddia edildi, bu doğru mu? Etüt merkezlerinde sınavlara yönelik kurs verilebilecek mi?” sorusu üzerine Bakan Avcı şöyle konuştu: "Eskişehir’de dershane temsilcilerine dağıtılan taslakta etüt eğitim merkezleri dönüştürülecek kurumlar arasında yer almış. Ortalıkta bir sürü malzeme dolaşıyor. Bizim dağıttıklarımız içinde de böyle şeyler olabilir. Bu muhtemelen copy paste olmuş. Birçok yere belge yetiştirmek zorundalar ki arkadaşlar tam da bu toplantı Bakanlar Kurulu toplantısı öncesi yapılmış, orada sektör temsilcileri ile yapılan toplantıda bu ibare yer almış, herhalde böyle yapılmıştır dedik. Bizim nihai önerimizde ve sektör temsilcilerine sunulacak genel çerçevede de etüt eğitim merkezlerinin kapatılması yok. Copy paste hatası olmuş. Olabilir. Milli Eğitim Bakanı olarak diyorum ki okuma salonları, etüt eğitim merkezleri dönüşüm kapsamında değil. Ama bize Milli Eğitim Bakanlığı bürokratları tarafından verilen belgede bu görülüyor. Görülüyorsa copy paste yapılırken yanlış yapılmıştır dedim, yine aynı kanaatteyim. Burada bir kasıt yoksa copy paste hatası olmuş olabilir. Sorunun özünde o belgeye mi inanalım, size mi inanalım diyorsanız bana inanın. Okuma salonları kapatılmayacak, dönüştürülmeyecek. Ücretli etüt eğitim merkezleri adı altında dershanecilik yapmayı engelleyen, onların dönüşümünü öngören bir çalışma var." “HERKES İÇİN EŞİT İMKAN SUNAN HALK EĞİTİM MERKEZLERİ, AÇIK LİSE, OKULLARDA AÇILAN KURSLAR ÜZERİNDEN İMKAN SAĞLIYORUZ” Bakan Avcı, bir velinin "Oğlum 8. sınıfta okuyor. 2005’ten bu yana liselere yerleştirme sınavları değiştirildi. Şu an sınav yapmıyoruz diyorsunuz, geçtiğimiz günlerde örnek sorular yayınlandı, bunlar daha önceki SBS soruları. Aynı SBS’yi hazırlayan kurum merkezi sınavı hazırlıyor. Ben çocuğumun iyi bir liseyi kazanmasını istiyorum. Çocuğumun halk eğitim merkezi ve açık liseden eğitim almasını istemiyorum. Dershanemden memnunum ve çocuğumun buradan eğitim almasını istiyorum? Bu hakkım neden elimden alınıyor? Çocuğumuzun eğitim hakkının engellenmesini veli olarak istemiyorum" şeklindeki sorusu üzerine, "Çocuğunuzun bu nitelikte eğitim almasını sağlamak üzere etüt eğitim merkezlerini muhafaza ediyoruz. Ama sizin çocuğunuz gibi özel bir dershanede eğitim alma imkanı olmayan yoksul çocuklar için de etüt eğitim merkezi yapıyoruz. Dershaneye şu an gitme oranı yüzde 15. Siz yüzde 15’in avantajını korumasını istiyorsunuz. 11 ve 12. sınıflarda dershane talebi yükseliyor. Türkiye’de ortaöğretimde dershaneye gitme oranı yüzde 15. Ama bu 12. sınıflarda yüzde 42. Yani yüzde 58 gidememe oranı var. Siz yüzde 42. Dershaneler kendi içinde ayrıca sınıflandırılıyor. Çok düşük ücretli dershaneler var, bunlar çok iddialı kurumlar değil. Bir de astronomik, resmisi 22 milyar olan, gayrı resmisinin daha yüksek olduğu söylenen, vip diye tabir edilen, üç dört öğrenciye bir öğretmenin ders verdiği dershaneler var. Dershanelerde ders alabilenler kendi içinde maddi imkanlarına göre sıralanıyorlar. Burada ciddi bir adaletsizlik var. Yüzde 58 var, bir de bunlar iyice yarışın dışında tutuluyor. Biz en azından herkes için eşit imkan sunan halk eğitim merkezleri, açık lise, okullarda açılan kurslar üzerinden imkan sağlıyoruz. Olabildiğince adil bir şekilde çocuklarımız fırsat eşitliğini yaşasın istiyoruz" diye konuştu. Bakan Avcı, panel sonrası çıkışta bir gazetecinin Gezi olaylarında tutuklanan öğretmenlerin durumuyla ilgili sorusuna ise konuyla ilgili bilgisi olmadığı yanıtını verdi. (İHA)
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, dershanelerin dönüşüm çalışmalarına ilişkin, "Bu hafta çalışmaları yapar, son alternatifleri oluşturarak Bak...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Başrollerinde Gülper Özdemir ile Pamir Pekin'in oynadığı Tutsak dün Kanal D ekranlarında resmen başladı. Güçlü rakiplerle mücadele eden Tutsak'ın dün son bölümünün yayınlanmasının ardından 2.bölüm fragmanı da yayınlandı. Peki Elif her şeyi öğrenecek mi? Detaylar haberimizde. Elif’in, “tutsak”lıktan kurtulabilmek için yaşadığı tekinsiz dünyada kendi ayakları üzerinde durmasını konu alan dizinin 1. bölümünden sonra herkes yeni bölümde neler olacağını merak ediyor. Dizinin son bölümünün yayınlanmasının ardından 2.bölüm fragmanı da yayınlandı. Öncelikle gelin hep beraber dizide dün akşam neler yaşanmış ona bakalım. TUTSAK 1.BÖLÜM ÖZET Elif’i tutsak eden kocası Sadullah, bir gün eve dönmez ve o günden sonra Elif’in hayatı eskisi gibi olmaz. Sadullah’tan sonra yalnız kalan Elif’e ilk yardımcı olan kişi komşusu Bahadır olur. Elif’e yanlarında çalıştıkları ailenin konağında iş ayarlar fakat bu aile Sadullah’ın ortadan kaybolmasına sebep olan Gürhan ailesidir. Elif bu konakta kim olduğunu saklamak zorunda kalır. Fakat Elif’in bilmediği şey Gürhan ailesi için Elif’in ne kadar önemli olduğudur. Elif bu konakta hizmetçilik yaparken ailenin büyük oğlu Kenan, ailenin sırları için Elif’le yakından ilgilenmek zorunda kalacaktır. Bu durumdan memnun olmayan kişi ise Elif’e bu işi ayarlayan Bahadır olacaktır ve Elif kocasından sonra özgürlüğe ilk adımını sırlarla dolu zengin bir ailenin karanlığına atacaktır. Dizinin birinci bölümünün yayınlanmasının ardından herkes yeni bölüm fragmanında neler olacağını merak ediyor. Kanal D izleyicilerin merakını gidermek için dün 2.bölüm fragmanını da yayınladı. İŞTE TUTSAK 2.BÖLÜM FRAGMANI
Kanal D'nin yeni dizisi Tutsak dün ilk bölümüyle ekrana geldi. Elif'in tutsaklıktan kurtarılmasının anlatıldığı dizinin 2. bölüm fragmanı da dizinin son bölümünden sonra yayınlandı. Tutsak 2.bölüm fragmanı ve tüm detaylar internethaber'de.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Leyla Zana ile görüşme talebine "yemin şartı" koyması sonrası, Zana'nın yemini tekrar gündeme geldi. HDP kaynaklarına göre, ilk değerlendirmelerden Cizre'de olumlu gelişmeler yaşanması halinde Zana'nın yemininin gündeme gelebileceği kararı çıktı. Zana, yemin kararı alırsa en erken 9 Şubat'ta yemin edecek. HDP KAYNAKLARI SESSİZ KALMAYI TERCİH ETTİ HDP kaynakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın özel kalemine iletildiğini ifade ettiği konuya ilişkin ise sessiz kalmayı tercih etti. Zana'nın, İmralı'daki Abdullah Öcalan'ın yeniden devreye girmesinin sağlanması konusunu gündeme getirmiş olabileceğini dile getiriliyor.
HDP Ağrı Milletvekili Leyla Zana Erdoğan'ın görüşme talebine "yemin şartı" koyması sonrası ne karar verecek?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Otuzbine yakın üyesiyle dünyanın en büyük barosu olan İstanbul Barosu’nda başkanlık seçimi heyecanı yaşanıyor. Sütlüce'de bulunan Haliç Kongre Merkezi'nde İstanbul Barosu Genel Kurulu kapsamında gerçekleştirilen seçimlerde Baro Başkanı Ümit Kocasakal ve eski baro başkanlarından Muammer Aydın, Filiz Kerestecioğlu ile Rıza Saka yarışıyor. 28 bin 884 avukatın, 73 sandıkta oy kullanacağı seçimde, Baro Başkanlığı, yönetim, disiplin ve denetleme kurulu üyeliklerinin yanı sıra Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu delegeliği de belirlenecek. Sabah saat 09.00'da başlayan oy verme işlemi akşam 17.00'de sona erecek. 2 yıllık bir süre ile yeni baro yönetimini belirleyecek seçimlerde yaklaşık 20 bin avukatın oy kullanması bekleniyor. 'ŞİKECİ BARO İSTEMİYORUZ' EYLEMİ Öte yandan kimliklerini açıklamayın 4 kişilik bir grup tekneyle Haliç Kongre Merkezi'ne yaklaştı. Grup “Şikeci Baro istemiyoruz’ pankartı açarak bir süre Haliç'te tur attı. Oy vermek için haliç Kongre Merkezi'ne gelen bazı avukatlar da eylemi cep telefonlarıyla görüntüledi. Bazı avukatlar da eylemcilere, "Nerede yapmış şike', 'Şike nerede" diyerek eylemcilere seslendi. Eylemciler ise sessiz kalmayı tercih etti. Grup daha sonra tekneyle kongre merkezinden ayrıldı.
İstanbul Barosu seçimlerinin yapıldığı Haliç Kongre Merkezi'nde sandallı ilginç protesto...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Erdoğan'ın sözleri sonrası tutuklanacak mı tutuklanmayacak mı tartışmaları sürerken CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 2019'daki Cumhurbaşkanılığı seçimlerinde Erdoğan'ın karşına aday olarak çıkacağı gündeme geldi. Hürriyet Gazetesi yazarı Abdulkadir Selvi Kemal Kılıçdaroğlu'nun aday olabilmesi için gerekli olan formülü kaleme aldı. CHP Liderinin “Bir parti genel başkanı Cumhurbaşkanlığına aday olmamalı” görüşünü hala savunduğunun altını çizen Selvi, Peki bu durumda Kılıçdaroğlu nasıl aday olacak? sorusuna yanıt veriyor. İşte Abdulkadir Selvi'nin yazından öne çıkanlar: Kılıçdaroğlu, adalet yürüyüşüyle beklenmedik bir başarı sağladı. Parti içi muhalefeti susturdu, siyasette özgül ağırlığı arttı. Bu onu Cumhurbaşkanlığı seçiminde Erdoğan’a karşı en güçlü aday konumuna taşıdı. Erdoğan ise bir yandan partisinin 2019 seçimlerine hazırlarken, diğer yandan da hayır cephesini dizayn etmeye çalışıyor. FETÖ tartışması, MİT TIR’ları görüntüsünü Enis Berberoğlu’na verdiği iddiasıyla Kılıçdaroğlu’nu türbülansın içine sokmaya çalışıyor. CHP liderinin karizmasını çizmeyi amaçlıyor. Erdoğan, 16 Nisan gecesi kendisini kutlamak için arayanlara, “Asıl önemli olan 2019 seçimleri” demişti. “Yüzde 51.4 bizim oyumuz değil, yüzde 48.6’da CHP’nin oyu değil” diye ilave etmişti. Ancak siyasetin bir gerçeği var. ‘Evet’in liderliğini Erdoğan, ‘Hayır’ cephesinin liderliğini ise Kılıçdaroğlu yapıyor. 16 Nisan’dan bu yana Erdoğan yüzde 51’i büyütmek için çaba gösterirken Kılıçdaroğlu, ‘Hayır bileşenleri’ni bir arada tutmaya çalışıyor. YENİ FORMÜL Bu arada Kılıçdaroğlu, “Bir parti genel başkanı Cumhurbaşkanlığına aday olmamalı” görüşünü koruyor. Peki bu durumda Kılıçdaroğlu nasıl aday olacak? Cumhurbaşkanı adayı olmak üzere CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa edecek mi? Kılıçdaroğlu’nun çevresiyle bu formülü konuştum.
2019 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'ın karşısına CHP Genel Başkanı Kemal KIlıçdaroğlu'nun aday olarak çıkacağı konuşulurken Hürriyet yazarı CHP'den önemli isimlerle konuşan Abdulkadir Selvi KIlıçdaroğlu'nun adaylık formülünü bugünkü köşesine taşıdı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İNTERNET HABER - Mısır'daki darbenin önemli adımlarından biri Kudüs Üniversitesi'ne bağlı BESA Araştırma Merkezi'nin Haziran'da MOSSAD'a verdiği rapor oldu. BESA, 'Camp David'in geleceği için Mursi gitmeli' dedi. MOSSAD Başkanı Pardo, cunta ile 27 Haziran'da görüştü ve Mursi'ye hemen 'İstifa için 48 saatin var' mesajı verildi. Yenişafak'ın haberine göre Mısır'daki askeri darbenin arkasındaki gücün İsrail olduğu belgeleri ile gün yüzüne çıkıyor. İsrail derin devletinin, demokratik seçimlerle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi yönetiminin, İsrail'in Ortadoğu'daki çıkarlarını gözeten Camp David anlaşmasının hükümlülüklerini ortadan kaldıracağı endişesi ile Mısır'da askeri darbeye zemin hazırladığı belirlendi. Mısır'daki darbe öncesi, Kudüs Üniversitesi'ne bağlı 'BESA' Araştırma Merkezi'nin İsrail gizli servisi MOSSAD için hazırladığı bir rapordaki ilginç detaylar, darbenin asıl nedenlerini ortaya koyuyor. Raporda, 17 Eylül 1978'de Mısır ile İsrail arasında imzalanan ve İsrail'in güvenliğini garanti altına alan Camp David anlaşmasını Mursi yönetiminin boşa çıkarmaya başladığı uyarısı yapılarak, 'Müslüman Kardeşler'in bir an önce yönetimden uzaklaştırılması gerektiği' vurgulanıyor. TALİMATI KAHİRE'DE ALDILAR 49 sayfalık rapordaki uyarıların ardından Mursi'yi görevden uzaklaştırmak için Mısır ordusunda darbe çalışmalarına başlayan İsrail, MOSSAD Başkanı Tamir Pardo'yu 27 Haziran'da Kahire'ye gönderdi. Başkentte cuntanın bir numaralı ismi General Sisi ve Mısır İstihbaratı 'GIS' Başkanı el Tuhami ile görüşen Pardo, muhataplarına 'Şartlar hazır. İsrail Camp David'deki kazanımların kaybedilmesine müsaade etmeyecek. Mursi'ye iki günlük süre verin; görevi bırakmazsa darbeyle devirin' mesajı verdi. Talimatı alan Sisi, 1 Temmuz'daki '48 saat' açıklamasını yaptı. Cumhurbaşkanı Mursi'nin, milletin verdiği yetkiyi koruyacağını belirterek görevi bırakmayacağı sinyalini vermesinin ardından ise darbe geldi. İSRAİL'İN MISIR TELAŞI Mısır'da cunta yönetiminin İsrail'le kirli işbirliği, Sina Yarımadası'nda darbe hükümetinin güvenlik danışmanı olarak aldığı Yahudi kökenli isimlerle deşifre olurken, cuntacılarla İsrail arasındaki görüşmelerin uzun bir zamandan beri devam ettiği kaydedildi. MOSSAD'ın, Mısır ile ilgili raporlarda Camp David anlaşmasının tehlikeye gireceği yönündeki bilgiler üzerine harekete geçtiği ifade ediliyor. İstihbarat raporlarında Mursi yönetiminin, inceden inceye Mısır eski Devlet Başkanı Enver Sedat ile İsrail eski Başbakanı Menahem Begin arasında 12 gün süren gizli pazarlıkların ardından Camp David'de 17 Eylül 1978'de ABD eski Başkanı Jimmy Carter'ın gözetiminde imzalanan ve tamamen İsrail'in Ortadoğu'daki çıkarlarını gözeten anlaşmanın iptali için çalıştığı uyarısı yapılıyor. Haziran başında MOSSAD'a teslim edilen BESA raporunda Mursi'nin güçlü ve yönetime sadık bir tabana sahip olduğuna dikkat çekilerek, 'Güçlü destekçileri olan Mursi ancak içeride geleneksel olarak güçlü olan askerlerin ve kanaat önderlerinin desteği ile iktidardan gönderilebilir' deniliyor. İhvan için beş maddelik rapor MOSSAD ve İsrail hükümeti için 'gizli' ibareli olarak 'Mısır' raporu hazırlayan Kudüs Üniversitesi'ne bağlı BESA araştırma merkezi raporu beş bölümden oluşuyor. Rapordaki bölüm başlıkları bile oldukça dikkat çekici: Mübarek rejimine karşı muhalefetin ana omurgasını oluşturan İhvan, Camp David barış anlaşması aleyhine oldukça kuvvetli çalışmalar yaptı. Bununla birlikte Müslüman Kardeşler Arap Baharı sonrası dönemin yükselen gücü olarak ortaya çıktı. Birinci bölüm: İslam dünyası ve Batı arasındaki mücadeleyi, Müslüman Kardeşler'in İsrail'in ana destekçisi olarak bilinen ABD'ye karşıyı duyduğu nefreti ele almaktadır. İkinci bölüm: Müslüman Kardeşler'in İsrail yaklaşımını belirleyen bölgesel bağlamı, Müslüman Kardeşler'in Gazze ve Batı Şeria'daki hareketlerini ve Hamas'ın rolünü kapsamaktadır. Üçüncü bölüm: İsrail'le olan çatışmanın kaynağını da oluşturan Müslüman Kardeşler'in faklı dinsel motivasyonlarını, özellikle Kudüs'ün İslam dünyası için sahip olduğu önem nedeniyle tansiyonu nasıl yükselttiği ele alınmaktadır. Dördüncü bölüm: Müslüman Kardeşler'in Mısır-İsrail barışından duyduğu kaygı incelenmektedir. Beşinci bölüm: Müslüman Kardeşler'in İsrail politikası, özellikle nasıl olup da Barış Anlaşmasını iptal etme şartları koşacak kadar kendine güven duyduğunu ele alacaktır. Çalışmaya, Mursi'nin askeri darbeyle iktidardan düşürülüşünü konu eden bir ek de yazılmıştır. Anlaşma İsrail'e hizmet ediyordu 1978'teki Camp David Anlaşması İsrail'e büyük avantajlar getirdiğinden, Mısır eski Devlet Başkanı Enver Sedat'ın yakın çevresi tarafından tepkiyle karşılandı. Görüşmeler sırasında Mısır Dışişleri Bakanı İbrahim Kamil gelişmeleri protesto ederek istifa etmiş, yerine İsrail'e yakınlığı ile tanınan, 'İsrail dostu' sıfatıyla 'onurlandırılacak' olan Butros Gali getirilerek anlaşmanın imzalanması sağlanmıştı. İstifa eden bir diğer kişi ise Mısır'ın ABD büyük elçisi Eşref Global'di.
Mısır'daki darbedeki İsrail izi ortaya çıktı. MOSSAD için hazırlanan raporda bakın hangi ifadeler yer almış...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bakanlıktan yapılan bilgilendirmede, bugün bir gazetede yayımlanan, "Lise son, sınava hazırlık yılı olacak" başlıklı habere ilişkin açıklama yapılmasına gerek duyulduğu belirtildi. Bilgilendirmede, şunlar kaydedildi: "Söz konusu haberdeki 'Yeni düzenlemeyle lise son sınıfta ders işlenmeyecek' ifadesi gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Bakanımızın bu konuda yapılacak düzenlemelere ilişkin medyaya yansıyan açıklamalarıyla örtüşmeyen haber, yorum ve değerlendirmeleri teyit etmediğimizi bildiririz. Konuya ilişkin yapılacak düzenlemeler bütüncül bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacaktır."
Milli Eğitim Bakanlığından, bir gazetede yayımlanan haberde yer alan "Yeni düzenlemeyle lise son sınıfta ders işlenmeyecek" ifadesinin gerçeği yansıtmadığı bildirildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Poyraz Karayel 27. bölüm Sinan'ı vuranların peşine düşen Poyraz'ın karşısına sürpriz bir isim çıkıyor. Albinonun katili olarak tüm oklar Poyraz’ı göstermektedir. Ama Poyraz polislerden kaçmayı başarır. Hem polislerden saklanmak hem de Sinan’ı vuranları bulmak zorundadır. Bu sırada Ayşegül’le beraber yardımına hiç beklemediği biri yetişir: Mete... Sadrettin ise göl gezintisinden eve yalnız döner. Songül’ün nerede olduğunu kimse bilmemektedir. Poyraz örgütün izini sürmeye devam eder. Sinan’ı vurduranın kardeşi Meltem olduğunu öğrenince ise ciddi bir yıkım yaşar. Peki gerçekten bu işin sorumlusu Meltem midir yoksa hepsi büyük bir oyunun parçası mıdır? Ayşegül Poyraz'sız olmadığını anlar, ona duygularını itiraf edecekken hiç beklemediği bir telefon her şeyi altüst eder.
Poyraz Karayel 27. son bölümü final sahnesi... Poyraz Karayel'in bu hafta yayınlanan son bölümününde neler oldu?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: MHP'nin Antalya'daki Belediye Başkanları 2014 Toplantısı'nın kapanışını gerçekleştiren Genel Başkan Devlet Bahçeli, saat 10.40 sıralarında toplantının yapılacağı salona geldi. Toplantının basına kapalı olduğu yönünde bilgi verilmeyen gazeteciler ise kameralarını ve mikrofonlarını hazırladı. Haber ajansları ve bazı televizyon kanallarının kürsüdeki mikrofonlarını fark eden Bahçeli, eliyle de işaret ederek "Bunlar ne? Kaldırın bunları" diyerek görevlilere talimat verdi. Bunun üzerine toplantının başında kısa bir görüntü alan gazeteciler, toplantının basına kapalı olduğu söylenerek salondan çıkarıldı. PLAKALAR 'DB' SERİSİ 17 Ekim cuma akşamı başlayan ve bugün sona erecek MHP Belediye Başkanları 2014 Toplantısı'na genel merkez üst düzey yöneticileri, büyükşehir, il, ilçe olmak üzere 165 MHP'li belediye başkanı katıldı. Genel Başkan Devlet Bahçeli'nin katılımıyla devam eden toplantıda MHP üst düzey yöneticilerinin makam araçlarının plakaları da dikkat çekti. 15'in üzerindeki aracın 06 ile başlayan plakalarının Devlet Bahçeli'nin isminin baş harfleri 'DB' serisinden oluştuğu görüldü. Devlet Bahçeli'ye dünkü Alanya gezisinde de 'DB' plakalı araçlar eşlik etmişti.
MHP'nin Belediye Başkanları 2014 Toplantısı'nın kapanışı için basın mensuplarının mikrofonlarını kürsüde gören Devlet Bahçeli, "Kaldırın bunları" dedi ve toplantının basına kapalı olduğunu söyleyerek basın mensuplarının çıkarılmasını istedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: TRT'de, 12 Eylül 1980 askeri darbesi sırasında Milli Güvenlik Kurulu (MGK) bildirisini okumasıyla tanınan ve son günlerini geçirdiği Adana Huzurevi'nde dün yaşamını yitiren ünlü spiker 71 yaşındaki Mesut Mertcan için Çukurova Gazeteciler Cemiyeti (ÇGC) önünde tören düzenlendi. BELEDİYE BAŞKANI DA KATILDI Uğurlama törenine, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, TRT Genel Müdür Yardımcısı Erkan Durdu, Türkiye Spor Yazarları Derneği Şube Başkanı Adnan Poyraz, ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, Mertcan'ın ailesi, Adana Huzurevi'ndeki arkadaşları ve gazeteciler katıldı. Burada konuşan ÇGC Başkanı Cafer Esendemir, meslek büyüğünü kaybetmenin üzüntüsü içinde olduklarını söyledi. ''HER ŞEYİMİ KAYBETTİM'' Esendemir, "Mesut Mertcan, Adana ve basın camiası için önemli bir isimdi. Son dönemde kaldığı huzurevinde belirli zamanlarda ziyaret ettik. Adana'dan vazgeçemediğini söylüyordu" dedi. Mesut Mertcan'ın oğlu Taygun Mertcan ise, "Babam benim için bir arkadaş gibiydi. Her şeyimi kaybettim" diye konuştu. Mertcan'ın cenazesi daha sonra Akkapı Mezarlığı'na götürülerek toprağa verildi.
Adana Huzurevi'nde dün yaşamını yitiren ünlü spiker 71 yaşındaki Mesut Mertcan son yolculuğuna uğurlandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bana Sevmeyi Anlat 13. bölüm fragmanı yayınlandı mı? FOX Tv'de yayınlanan başrollerini Seda Bakan, Kadir Doğulu, Mustafa Üstündağ, Dolunay Soysert, Kadir Çermik, Mahperi Mertoğlu, Bihter Dinçel, Aslı Orcan, Cemil Büyükdöğerli, Emir Çubukçu ve Mine Kılıç’ın paylaştığı; yapımcılığını Ay Yapım’ın, yönetmenliğini Mesude Erarslan’ın, senaristliğini ise Deniz Akçay’ın üstlendiği yapım Bana Sevmeyi Anlat 13. yeni bölüm fragmanı ve detayları haberimizde. BANA SEVMEYİ ANLAT 13. YENİ BÖLÜM FRAGMANI BANA SEVMEYİ ANLAT SON BÖLÜMDE NELER YAŞANDI? Bana Sevmeyi Anlat son bölümünde, Leyla, Ayla’nın tehdidi ile şoktadır. Leyla ise bir süre herkesi oyalayabilecek bir çözüm bulur. Leyla’nın bulduğu çözümü ise Canan’ın artık büyük kozu oynamasına sebep olur. Haşmet’i Leyla’ya karşı şüphelendirecek bir not gönderir. Salih, Canan’ın gerçekten eski karısı olup olmadığından emin olaya çalışmaktadır. Hakverdi ise bilgi toplamak için Haşmet’in peşindedir ve hiç tahmin edemeyeceği gerçeklere ulaşır. Engin Hakverdi’nin bir oyun peşinde olduğunu fark ederek onunla yüzleşir. Haşmet şüphesinin peşinden giderken Alper ve Leyla gerçeğine ulaşabilecek midir? BANA SEVMEYİ ANLAT KONUSU Çevresindeki kalabalığa rağmen bebeğinden başka kimsesi olmayan Leyla... Dost ve aşık bildiklerinin ihanetine uğrayan Alper... Ve her ikisinin yaşamında bir dönüm noktası olacak Haşmet... Yaşam, Leyla ile Alper’i bir kaçış sahnesinde bir araya getirecek. Başrollerinde Seda Bakan, Kadir Doğulu ve Mustafa Üstündağ’ın yer aldığı Ay Yapım’ın yapımcılığını üstlendiği “Bana Sevmeyi Anlat” Cuma akşamları FOX'ta! BANA SEVMEYİ ANLAT OYUNCULARI Alper Eren Kadir Doğulu Alper 35 yaşında, Berna ile evli ve Çiçek adında kızı olan bir restoran işletmecisidir. Hayat ona acı tarafını, karısının geçirdiği kaza ile gösterir. Leyla ile tanışması da tesadüfler eseri olacaktır. Leyla Aydın Seda Bakan Leyla gençliği boyunca üvey evlat muamelesi görmüş yaralı bir kadındır. Babasına olan inadı yüzünden yanlış bir ilişki yaşar ve çocuk sahibi olur. Oğlu Rüzgar ile hayat mücadelesine devam etmek için elinden geleni yapar. Haşmet Tuğcu Mustafa Üstündağ Haşmet İstanbul'lu orta halli bir ailenin oğludur. Okul bittikten sonra iş hayatına atılır ve azmiyle hızla yükselir. Bir de karanlık yüzü vardır, Leyla'ya ilk görüşte aşık olduğu an bu yüzünü göstermemenin türlü yollarını arar. Canan Güngör Dolunay Soysert Canan, bir dergi grubunun başarılı ve sert yöneticisidir. Tüm başarılarını kendi başına elde etmiş, kusursuzluğa inanan, titiz, sık eleyip dokuyan, çok geniş bir çevresi olan ve herkesin kendisinden çekindiği, aile kavramının hayatında karşılığı olmayan bir iş kadınıdır. Salih Aydın Kadir Çermik Leyla’nın babası, Canan’ın da eski kocası olan Salih, Haşmet’le gençlik yıllarından arkadaştır. Haşmet’in karanlık işlerinde birlikte çalışırlar. Sert bir mizacı olduğu halde kolayca manipüle edilebilen bir adamdır. Ayla Aydın Mahperi Mertoğlu Salih’in ikinci eşi olan Ayla, Leyla’nın üvey annesidir. Hırslı, gözü yükseklerde aza tamah etmeyen , dedikoducu ve aynı zamanda görgüsüzlüğüyle dikkat çeken Ayla’ya, Leyla her zaman büyük bir yük olarak gelmiştir. Suzan Giray Bihter Dinçel Alper'in kız kardeşidir. İş hayatında başarılı olan kocası sayesinde cemiyet hayatına adım atmıştır. Berna Eren Aslı Orcan Alper’in karısı, Çiçek’in annesidir. Alper’in en yakın arkadaşı Onur ile yasak ilişki yaşamaktadır. Alper’i ilgisiz bir baba olmakla suçlamakta ve Alper’le devamlı tartışacak bir neden bulabilmektedir. Burak Tuğcu Emir Çubukçu Haşmet’in Amerika’da MBA’i bitirip Türkiye’ye yeni dönmüş yeğenidir. Varlıklı bir aileye mensup olmasına rağmen, şımarık büyütülmemiş, yaşına göre olgun bir gençtir. Onur Bozan Cemil Büyükdöğerli Alper, Engin ve Berna'nın üniversiteden yakın arkadaşı olan Onur aynı zamanda profesyonel bir dolandırıcıdır. En yakın arkadaşı Alper’i dolandırmakla kalmayıp karısı Berna’yla da uzun bir süredir yasak ilişki yaşamaktadır. Ezgi Güneş Mine Kılıç Leyla’nın Almanya’da hem mahalleden hem okuldan en yakın arkadaşıdır, ailesinin Türkiye’ye dönmesiyle ayrı kalmalarına rağmen hiçbir zaman kopmayan arkadaşlıkları İstanbul’da iyice kenetlenmiş bir hal alacaktır. Hakverdi Aydın Bahadır Vatanoğlu Salih’in ikinci eşi Ayla’dan olan oğlu Hakverdi Almanya’da doğmuş, “iki arada bir derede” kalmış, tutunmaya çalışan gençlerden biridir. Aslında iyi niyetli bir çocuk olan Hakverdi çok zeki olmamakla birlikte ve cahil cesareti ile de tehlikeli olabilen biridir. Engin Kargı Serdar Özer Alper ve Onur’un üniversiteden en yakın arkadaşı, Haşmet’in de sağ kolu. İyi eğitimli, çalışkan ve hırslı bir adam olan Engin'in göründüğünün aksine aynı zamanda karanlık bir yanı da vardı. Simge Aydın Gülper Özdemir Salih ve Ayla’nın kızı olan Simge, Almanya’da doğmuş, hayalleri olan bir genç kızdır. Leyla’yı çocukluğundan beri kıskanmaktadır. Leyla’nın kocasından boşanıp eve geri dönmesiyle odasını paylaşmak zorunda kalan Simge’nin evde kurduğu hayat alt üst olmuştur. Eylül Eren İlayda Alişan 19 yaşında olan Eylül, Alper'in büyük yeğenidir. Genç yaşta anne ve babasını kaybeden Eylül, kardeşiyle birlikte Alper'in yanına taşınacak ve evin sorunlu kızı olarak değişen hayatına direnç gösterecektir. Mercan Eren Naz Sayıner 15 yaşında olan Mercan, Alper’in küçük yeğenidir. Sempatik, duygularını içinde yaşayan, kitaplarla kendine bir dünya yaratmış, ablası Eylül'ün aksine ılımlı bir genç kızdır. Çiçek Eren Lavinya Ünlüer Çiçek, Alper ve Berna çiftinin ilk ve tek çocuğudur. Sevimli, komik ve zeki halleriyle, evin neşe kaynağıdır.
Bana Sevmeyi Anlat 13. bölüm fragmanı yayınlandı mı? FOX Tv'nin sevilen dizisi Bana Sevmeyi Anlat'ın son bölümüne Alper ve Leyla'nın romantik anları damga vurdu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İtalya’da otomotiv sanayiinin dev şirketi Fiat, yönetimde önemli bir değişikliğe gitti. Luca Di Montezemolo, Fiat’ın önümüzdeki beş yıllık döneme ilişkin plan ve stratejisinin açıklanması arifesinde, 7 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini 33 yaşındaki John Elkann’a bıraktığını duyurdu. Elkann, dün devraldığı bu yeni görevle, Fiat’ın en genç başkanı unvanını da elde etti. Mevcut başkan Luca Di Montezemolo, Fiat’ta yönetim kurulu üyesi olarak çalışmaya devam edeceğini belirterek, “Son derece rahatım. Yedi yıllık başarılı bir dönemin ardından, direksiyonu gönül huzuruyla bırakmanın mutluluğu içindeyim’’ dedi. Torino’dan gelen görev değişikliği haberi, Milano borsasında Fiat hisselerinin değer kazanmasını da beraberinde getirdi. Fiat grubunun en önemli hissedarı olan Elkann’ın Fiat başkanlığına gelmesi, Agnelli ailesinin grup içindeki gücünün artması şeklinde yorumlanıyor. MARCHİONNE’Yİ O FIAT’IN CEO’SU YAPTI Bu tür şirketlerin nasıl yönetildiğini takip etmeyen pek çok profesyonel olmayan göz için bu haber biraz şaşırtıcı da gelmiş olabilir. Çünkü bütün dünyada bugün Fiat denince neredeyse akla ilk gelen isim grubun CEO’su Sergio Marchionne oluyor. Marchionne’nin grubun CEO’su olarak atanması ve bugün piyasa değeri 12 milyar Euro olan Fiat’ı dünyanın en sağlam markalarından biri haline getiren pek çok “cesaret” gerektiren kararı almasının arkasında bu genç ismin olduğu da pek bilinmez. Marchionne’yi 2004 yılında Fiat’ın başına getiren de dahi “torun Jaki” idi. Şirket en parlak dönemini yaşıyor John Elkann’ın başına geçtiği Fiat grubu belki de tarihin en parlak dönemini yaşıyor. 2003 yılında efsane “Gianni” 81 yaşında hayata veda ettiğinde arkasında sıkıntılı bir imparatorluk bıraktığı konuşuluyordu. 1998 yılında yüzde 20 hissesini GM’e satmış olan şirket 2002 yılnda 8 binin üzerinde işçi çıkarmak zorunda kalmış ve kurtulmak için İtalyan Hükümeti’nin desteğine muhtaç hale gelmişti. Gianni Agnelli’nin ölümünden sonra GM’in şirketin çoğunluğunu ele geçireceğine inananların sayısı bir hayli artmıştı. Aradan geçen 7 yılda şirket profesyonellerinin gösterdiği başarı Fiat’ı dünyada 2009 krizini en başarılı atlatan otomotiv şirketi ve hiç para vermeden Chrysler’in yönetici ortağı yaptı. 7 yıl önce Fiat’ın sahibi olacağına kesin gözüylü bakılan General Motors ise geçen yıl batmaktan son anda devlet desteğiyle kurtuldu. 33 YAŞINDA AİLENİN UĞURU OLDU İmparator dünyanın en büyük playboy’larından biri olarak da anılır. Hayatına Rita Hayworth, Linda Christian, Anita Ekberg gibi ünlü kadınlar girmiştir. Gianni’nin “Dolce Vita”sına İtalya’da ailenin lanetlendiğinin düşünülmesine neden olan büyük acılar da eşlik etti. 1997’de kardeşi Umberto’nun, Fiat’ın gelecekteki başkanı gözüyle bakılan oğlu Alberto 33 yaşında kanserden öldü. Bundan üç yıl sonra bu kez uyuşturucu ile başı dertte olduğu bilinen oğlu Edoardo otomobiliyle birlikte bir köprüden uçarak öldü. İntihar olduğu söylendi ama bu ölüm gizemini hep korudu. GENÇ YAŞTA PARLAK BİR KARİYERİ VAR New York’ta Margherita Agnelli ve yazar Alain Elkann’ın çocuğu olarak 1976’da dünyaya gelen Elkann, uzun süredir bu göreve hazırlanmaktaydı. “Jaki” olarak da çağrılan John Elkann anne ve babasının boşanmasının ardından 1981 yılından itibaren İngiltere, Fransa ve Brezilya’da yaşadı. Liseyi 1994 yılında Paris’te bitirdi. 2000 yılında Torino Üniversitesi’nden endüstri mühendisi olarak mezun oldu. Dedesi Gianni Agnelli’nin kardeşi Umberto’nun oğlu Giovanni Alberto Agnelli’nin 1997 yılında ender görülen bir kanserden ötürü 33 yaşında hayata veda etmesinden sonra, John Elkann’a tek veliaht gözüyle bakılmaya başlandı. John daha öğrencilik yıllarında İngiltere, Polonya ve Fransa’daki Fiat ofislerinde çalışmaya başladı. ‘JAKİ’ 2003’TEN BERİ İTALYAN OTO DEVİNDE 2001 yılında General Electric’te çalışmaya başlayan Elkann, bu görevinde bulunduğu süre içinde Asya, ABD ve Avrupa’da çeşitli projeler yürüttü. 2003 yılından itibaren FIAT’ın yatırım şirketlerinden IFIL’de görev alarak dedesinin şirketine dönen Elkann, büyük amca Umberto Agnelli’nin oğlu Alberto’nun 1997 yılındaki ölümünden sonra Luco Cordero di Montezemolo’nun altında grubun başkan yardımcısı oldu. 2006 yılında IFIL’in de başkan yardımcılığı görevini üstlenen Elkann, Nisan 2007’de grup şirketlerinden Istituto Finanziario’nun başkanı oldu. Ortak tutkuları güzel kadınlar ve asalet oldu Agnelli soyadı taşımayan ama Giovanni’den bu yana ailenin dördüncü kuşağı olan John Elkann’ın da güzel ve asil bir kadınla evlenmesi, ailenin bu konudaki tutkusunu bir kez daha göz önüne çıkardı. Güzel kadınlar ve asalet Agnelli erkeklerinin ortak tutkusu oldu. Elkann’ın büyük dedesi Edoardo da soylularla arkadaşlık etmeyi seviyordu. Nitekim San Faustino prensesi yarı Amerikalı Virginia Bourbon del Monte ile evlendi. Bu evlilikten doğan 7 çocuktan biri olan Fiat’ın efsane ismi Gianni Agnelli ise daha çok çapkınlıklarıyla anıldı. İntihar eden Gianni’nin oğlu Edoardo ile Elkann ailesinin küçük oğlu Lapo’nın ortak yönü uyuşturucu oldu. 2005’te uyuşturucu ve alkol komasına giren Lapo Elkann, Fiat’tan uzaklaştırıldı. Şimdi sadece sahibi olduğu voleybol kulübüyle ilgileniyor. Asaleti Lavinia ile evlenerek kazandı 2004 yılında Alman model Marion Zota ve Milanolu Kont Carlo Borromeo’nun kızları Lavinia Borromeo ile evlenen “Jaki” bu evlilikle Fiat’ın veliahtı titrinin yanına eşinden gelen bir de soyluluk unvanı ekledi. Jaki ve Lavinia’nın evliliklerinden Leone Moses ve Oceano isimli iki erkek çocukları oldu.
Luca Di Montezemolo 7 yıldır sürdürdüğü başkanlık görevini 33 yaşındaki John Elkann’a bıraktığını duyurdu.Fiat’ta lanete son veren en kıymetli torun işbaşında...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Kolombiya'da öldürülen futbol taraftarının cenazesi maça götürüldü. Silahlı saldırı sonucu öldürülen Cucuta Deportivo takımının 17 yaşındaki taraftarına son görev aykırı bir şekilde gerçekleştirildi. Takımın taraftar gruplarından Barra del Indio'nun üyesi olan talihsiz gence saygılarını sunmak isteyen arkadaşları, onu son kez maça götürdü. Tabuta konulan ve ismi açıklanmayan taraftar, önce evinden alındı daha sonra da Cucuta Deportivo'nun Engiavo ile oynadığı maçta tribünlerdeki yerini aldı.
Silahlı saldırı sonucu öldürülen Cucuta Deportivo takımının 17 yaşındaki taraftarına son görev bakın nasıl gerçekleştirildi
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, 56 yıllık bir aradan sonra iki ülke arasında ilk üst düzey buluşmayı gerçekleştirdi. Panama'da yapılan bir zirve sırasında bir araya gelen bakanlar başbaşa görüşmelerde bulundu. ABD Başkanı Barack Obama ile Küba lideri Raul Castro'nun da Panama'daki Amerikalar Zirvesi'nde birkaç gün içinde ilk resmi toplantılarını yapmaları bekleniyor. Kerry-Rodriguez görüşmesiyle ilgili pek az bilgi verildi. İki ülke arasındaki son üst düzey toplantı 1959 yılında, Fidel Castro ile dönemin başkan yardımcısı Richard Nixon arasında yapılmıştı. O tarihten iki yıl sonra diplomatik ilişkiler dondurulmuş ancak geçen yıl Başkan Obama ikili ilişkilerde yeni bir sayfanın açılacağını söylemişti. 'Küba terör listesinden çıkarılsın' Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı'nın Küba'nın terörü destekleyen ülkeler listesinden çıkarılmasını tavsiye ettiği bildiriliyor. Bu gerçekleşirse iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçiliklerini açmaları mümkün olabilecek. Barack Obama ile Raul Castro, Mandela'nın cenaze töreni sırasında el sıkışmışlardı. Amerikan Senatosu Dış İlişkiler Komitesi'nin önde gelen üyelerinden Senatör Ben Cardin, bakanlığın talebinin aylardır süren teknik incelemeler ardından geldiğini belirtti ve "Küba ile daha verimli bir ilişki kurma çabalarımız açısından önemli bir adım olacak" dedi. ABD'nin terörü sürekli olarak destekleyen ülkeler listesinde Küba'dan başka İran, Sudan ve Suriye bulunuyor. Küba, ETA'ya bağlı Bask ayrılıkçılarına ve Kolombiyalı Farc isyancılarına kapılarını açtığı gerekçesiyle 1982 yılında listeye dahil edilmişti. Küba'nın listeden çıkarılması ülkenin kredi ve yardım almasını engelleyen mali kısıtlamaları da hafifletecek. Başkan Obama bakanlığın tavsiyesini kabul etse de, Amerikan Kongresi 45 gün içinde bu kararı geri çevirme yetkisine sahip. Obama, Küba politikası yüzünden ülkesinde sert eleştirilere hedef oluyor. Cumhuriyetçi Parti başkan adayı, Küba asıllı Ted Cruz, Obama'nın siyasetine karşı çıkanlar arasında.
ABD ve Küba Dışişleri Bakanları, 56 yıllık bir aradan sonra iki ülke arasında ilk üst düzey buluşmayı gerçekleştirdi. ABD Başkanı Obama ile Küba lideri Castro'nun da Panama zirvesinde ilk resmi toplantılarını yapmaları bekleniyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Toplu Konut İdaresi'nin vatandaşlara konut edindirme yardımları halkı 13 milyar TL borca sokmasına neden oldu. Merkez Bankası istatistikleri, Eylül 2013’te 12 milyar lira civarındaki TOKİ alacaklarının Mart 2014 itibarıyla 12.6 milyar liraya çıktığını ortaya koydu. 124 milyar liraya ulaşan konut kredilerine bakılırsa toplam kredilerin yüzde 9’u üzerinde TOKİ’nin alacağı var. VATANDAŞ HALA ÖDÜYOR Bu konutlar 10-20 yıl vadeli satıldı. Yani vatandaş hala ödüyor. TOKİ, her yıl fiyat artışlarını memur maaşı üzerine 1-2 puan ekleyerek yapıyor. Her yıl tutturulamayan enflasyon da hesaba katılırsa ödenen taksitler yüzde 7-8 zamlanıyor. TOKİ 2012′de Sayıştay’a rapor göndermedi. Bugüne kadar yaptığı konut satışlarına yönelik en taze bilgi bir soru önergesine verilen yanıt. O da 2003 ile Kasım 2011 tarihleri arasında kaç konut üretildiğine ilişkin. TOKİ VERİ AÇIKLAMIYOR TOKİ ne kadar konut ürettiği, sattığı, stokta kaç konut olduğuna ilişkin veri açıklamıyor. Tek veri internet sitesinde bugüne kadar üretilen konut sayısı. Buna göre 625 bin 661 adet konut üretilmiş. Merkez Bankası’nın açıklamasıyla ikinci veriye de ulaşılmış oldu.
Mart 2014 itibarıyla halkın Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) borcu 13 milyar TL’ye dayandı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği verilerinden yaptığı derlemeye göre, Türkiye'de trafikte milyonlarca sigortasız araç seyrediyor. TÜİK'in 2012 Kasım ayına ilişkin Motorlu Kara Taşıtları İstatistikleri'ne göre, trafikte 16 milyon 979 bin 606 araç bulunuyor. Türkiye'de geçen yıl 13 milyon 862 bin 901 araca trafik zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırıldığı göz önüne alındığında, 3 milyon 116 bin 705 araç sigortasız durumda. Diğer bir deyişle araçların 18,3'ünün trafik zorunlu mali sorumluluk sigortası yok. Öte yandan istatistiklere göre, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçelerinin 8 milyon 381 bin 51'i otomobil, 2 milyon 546 bin 427'si kamyonet, 983 bin 390'ı motosiklet ve yük motosikleti, 652 bin 711'i traktör, 404 bin 280'i kamyon, 307 bin 112'si minibüs (sürücü dahil 9-15 koltuk), 177 bin 640'ı çekici, 156 bin 677'si otobüs (sürücü dahil 16-30 koltuk), kalan kısmı ise iş makinesi, tanker gibi diğer araçlar için oluşturuldu. En çok prim de tazminat da otomobillerin Geçen yıl zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırılan araçlardan toplam 3 milyar 507 milyon 839 bin 996 lira prim alındı. Bu poliçe için 2012 yılında en çok pirimi 1 milyar 722 milyon 34 bin 39 lira ile otomobiller ödedi. Ödenen hasar tazminatı toplamda 2 milyar 391 milyon 204 bin 332 lira olarak gerçekleşirken, hasar tazminatında da ilk sırada otomobiller yer aldı. 2012 yılında karayolları zorunlu mali sorumluluk sigortası sahibi otomobillere 1 milyar 182 milyon 337 bin 497 lira hasar tazminatı ödendi. Bunu, 550 milyon 221 bin 79 lirayla kamyonetler, 214 milyon 295 bin 342 lirayla kamyonlar izledi. İstatistiklere göre, 2012 yılında ayrıca 122 bin 576 karayolu taşımacılığı zorunlu ferdi kaza sigortası poliçesi düzenlenirken, bunlardan alınan prim, 40 milyon 389 bin 77 lira olarak gerçekleşti. Ödenen hasar tazminatı ise 39 milyon 646 bin 845 lira oldu. En yüksek tazminat, 14 milyon 319 bin 24 lirayla 30 ve daha çok koltuğu bulunan otobüslere ödendi. Öte yandan geçen yıl düzenlenen 105 bin 830 zorunlu taşımacılık mali sorumluluk sigortası poliçesi için toplam 42 milyon 13 bin 679 lira prim alındı. Bu poliçeler için ödenen hasar ise 12 milyon 657 bin 143 lira olarak gerçekleşti. Bu sigortada da en çok 30 ve daha çok koltuğu bulunan otobüslere tazminat verildi. Bu gruptaki araçlara toplam 5 milyon 529 bin 223 lira tazminat ödendi.
Türkiye'de trafikteki motorlu taşıtların yüzde 18,3'ünün zorunlu mali sorumluluk sigortası bulunmuyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Avusturya'nın başkenti Viyana'da gerçekleştirilecek, İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin bir anlaşmaya varmaya odaklanacağını söyledi. Dünya güçleri, İran'dan nükleer silah üretiminde bulunmadığını göstermesini istiyor, bunun karşılığında yaptırımları kaldıracaklarını söylüyor. Son derece çetin geçmesi beklenen görüşmelere altı ülkeden temsilciler katılacak. En geç Pazartesi gününe kadar anlaşmaya varılması hedefleniyor. Rusya'nın baş müzakerecisi Sergei Ryabkov Rus medyasına yaptığı açıklamada, "Mevcut durumda, yeni bir ruh olmadığı sürece bir anlaşmaya varmak çok zor olacak" diye konuştu. ABD, AB ve diğer Batılı güçler İran'ın gizlice nükleer silah geliştirdiğine inanıyor. Tahran ise nükleer programının askeri bir amaç taşımadığını belirtiyor, bunun enerji ve tıp alanındaki ihtiyaçlar nedeniyle yürütüldüğünde ısrar ediyor. John Kerry Perşembe günü Avusturya'nın başkenti Viyana'ya geldi. Kerry'nin görüştüğü ilk isim İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif oldu. Viyana öncesi Paris'te konuşan Kerry olası anlaşmayla ilgili, "Aramızda bir uzatma hakkında konuşmuyoruz" dedi. Görüşmelerdeki ülkeler ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya ve Çin olacak.
ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Viyana'da gerçekleştirilecek, İran'ın nükleer programıyla ilgili görüşmelerin bir anlaşmaya ulaşmaya odaklanacağını, anlaşmaya varmak için belirlenen son tarihi uzatmayı düşünmediklerini söyledi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Mesut Yar'ın sunduğu Burada Laf Çok programına konuk olan sanatçı Yıldız Tilbe, kadınları kızdıracak br açıklamada bulundu. Programın ağır sorular bölümünde gelen 'İstanbul trafiğinin çözümü nedir?' sorusuna Tilbe, 'Söylerim ama tepki almayayım. Biliyorum amasöyleyemeyeceğim' yanıtını verdi. Bunun üzerine Mesut Yar, 'Bir parti gelecek, belediye başkanlığına adaylık teklif edecek belki o zaman söylersin' dedi. 'Asla öyle bir şey olmaz. Deli miyim ben. Allah korusun' karşılığını veren Tilbe, daha fazla dayanamadı ve çözümü söyledi: 'KADINLARIN YÜZDE 50'SİNİN EHLİYETİ ALINMALI' 'Kadınların yüzde 50'sinin ehliyeti alınacak' diyen Tıldız Tilbe, 'Erkeklerin de yüzde 30'unun alınacak. Cezalar cidden caydırıcı olacak. Mesela ceza fiyatı daha fazla olacak ve bir suçun ikisi, üçü olmayacak. Bir kerede ehliyetine hoşçakal olacak. Örneğin üç kazası olanın ehliyeti alınıp verilmeyecek. Üç kere trafiğe sarhoş çıkanın ehliyeti alınıp 10 yıl verilmeyecek ya da verilecekse belli bir parayla verilecek gibi. Bak bakalım bir daha çıkabiliyor mu trafiğe?' şeklinde konuştu.
Yıldız Tilbe trafik sorununun çözümü olarak "kadınların yüzde 50'sinin ehliyeti alınacak" dedi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Selçuk Üniversitesi (SÜ) Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Akman, vücudun doğal savunma sisteminin, hastalıklardan en iyi koruyan sistem olduğunu belirtti. Bu yüzden doğal savunma sistemine önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Akman, "Soğuk havalarda, sağlıklı beslenilmeli, ideal ağırlığımızı korumalı, haftada en az 3 kez 30-45 dakikalık yürüyüşler yapmalı ve gün içinde aktif olmaya çalışmalıyız" dedi. ET, TAVUK VE BALIK TÜKETİMİ ARTIRILMALI Akman, vücudun yapı taşı olması bakımından protein kaynakları ve günlük alınan protein miktarının da önemli olduğunu ifade ederek, "Bu nedenle başka bir sağlık sorunundan dolayı yasaklama veya sınırlama yoksa, yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, peynir, süt, yoğurt tüketimimizi artırmalıyız. Yoğun katkı maddesi içeren hazır besinleri çok sık tüketmemeliyiz. Bol sıvı, şekersiz bitki çayı ve en önemlisi de su tüketimimizi artırmalıyız. Günde yaklaşık 3 litre su tüketmeliyiz" diye konuştu. SARIMSAK VE SOĞANI İHMAL ETMEYİN Sarımsağın, antimikrobiyal özelliğinden dolayı bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve kanın akışkanlığını sağlayarak kolesterolü düşürdüğünü dile getiren Akman, yemeklere eklenen sarımsak miktarının artırılmasının bağışıklık sistemini güçlendireceğini, soğanın da içerdiği allisin ve sülfür ile bağışıklık sistemini desteklediğini kaydetti. MEYVE VE SEBZEYE AĞIRLIK VERİN Akman, soğuk havalarda sıvı tüketimi kadar meyve ve sebze tüketimine de ağırlık verilmesi gerektiğini belirterek, şunları kaydetti: "Elma, içeriğindeki E ve C gibi antioksidan vitaminlerle bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalıklara karşı vücut direncini artırır. Armut, içerdiği çözünmeyen lif ise bağırsakların düzgün çalışmasını sağlar. Ayrıca C vitamini ve bakır içeriği yüksektir. Tıpkı elma gibi armut da antioksidan etkisiyle vücudu serbest radikallere karşı korur. Portakal ve mandalina gibi turunçgiller, içerdikleri zengin C vitaminiyle vücudun savunma mekanizmasını kuvvetlendirir. C vitamininin yanı sıra, potasyum, kalsiyum, magnezyum gibi mineralleri de içerir." GÜNE TAZE MEYVE SUYU İLE BAŞLAYIN Güne bir bardak taze sıkılmış meyve suyu ile başlamanın hastalıklara karşı vücut direncini arttıracağını ifade eden Akman, sabah kahvaltıda protein alınması, taze nane, maydanoz, marul gibi yeşil sebzelerin tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Doğru ve sağlıklı beslenme, soğuk havalarda vücut direncini artırmada önemli rol oynuyor
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir İl Başkanı Şerafettin Kılıç, AA muhabirine, Prof. Dr. Selahattin Erbakan'ın tedavi gördüğü Gazi Hastanesi'nde dün vefat ettiğini bildirdi. Kılıç, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı'nın kurucusu olan Erbakan'ın cenazesinin 26 Temmuz Salı günü Alsancak Hocazade Camisi'nde öğlen kılınacak namazın ardından toprağa verileceğini kaydetti.
Eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan'ın ağabeyi Prof. Dr. Selahattin Erbakan (90), İzmir'de vefat etti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: www.otoalsat.com Tofaş çatısı altında temsil edilen Jeep markasının model yelpazesi içinde yer alan Wrangler, İngiltere’de 4x4 Dergisi tarafından “Hardcore” sınıfında yılın arazi aracı ödülüne layık görüldü. Ülkemizde 73 bin Euro’dan başlayan satış fiyatıyla dikkat çeken ve özellikle sert arazi şartlarına boyun eğmeyen yapısıyla ön plana çıkan Jeep Wrangler, oybirliğiyle tüm rakiplerini geride bırakmayı başardı. Haberin devamı için tıklayın!
Jeep Wrangler, “Hardcore” sınıfında yılın arazi aracı ödülüne layık görüldü
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne düzenlenen bombalı saldırıda şehit olan Polis Memuru Ahmet Geben'in patlama öncesi teröristlerle girdiği çatışmada yaşamını yitirdiği bildirildi. İl Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan yazılı açıklamada, dün saat 09.l0 sıralarında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesinde yapılan trafik kontrolünden kaçan bir aracın, saat 09.50 sıralarında Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde durdurulmak istendiği, daha sonra bombalı saldırı olayının gerçekleştiği kaydedildi. PATLAMADAN ÖNCE ŞEHİT OLMUŞ Şehit polis memuru Ahmet Geben'in de çatışma sonucu hayatını kaybettiği bildirilen açıklamada, ''Söz konusu araç, Pınarbaşı İlçe Emniyet Müdürlüğü önünde durdurulmak istenmiş, araç içerisinden açılan ateşe karşılık veren Polis Memuru Ahmet Geben, çatışma sonucu şehit olmuş, akabinde araç içerisinden bir el bombası atılmış ve bomba yüklü araç patlatılmıştır'' denildi. Olayda 1 komiser yardımcısı, 6 polis memuru, 2 teknisyen yardımcısı, 3 polis eşi ve çocuğu ile 5 vatandaşın yaralandığı belirtilen açıklamada, patlama sonucunda araçta bulunan ve terör örgütü üyesi olduğu değerlendirilen 2 kişinin de öldüğü kaydedildi. Bu arada, yaralılardan durumu ağır olan teknisyen yardımcısı İsmail Sakın'ın Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde yoğun bakımda tedavisi sürüyor. Diğer yaralıların ise durumlarının iyi olduğu öğrenildi.
Kayseri'de bombalı araçla düzenlenen saldırının ayrıntıları ortaya çıktı. Şehit Polis memuru Geben ile ilgili Emniyet yazılı açıklama yaptı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Evlenen kadınlar ne zaman tazminatını alıp işi bırakabilir? Tazminat almak için kaç ay çalışmamız gerekir? Çalışma hayatı ve sosyal güvenlik konularında en uzman isimlerin başında gelen Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel cevapla.tv'ye tüm bu soruların yanıtını anlattı. "1475 sayılı iş kanununun 14. maddesi gereğince bir iş yerinde çalışırken evlenen kadınlar, o iş yerinde bir yıldan fazla sürede çalışıyorlarsa ve nikah tarihinden bir yıl içinde evlilik sebebiyle işlerini bırakırlarsa iş yerinden kıdem tazimanıt alma hakkına hak kazanırlar."
Sosyal Güvenlik Müşaviri Ali Tezel, evlenen kadınlar işten ayrılınca tazminat alabilir mi sorusuna cevapla.tv aracılığıyla yanıt verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, balla ilgili önemli açıklamalar yaptı. SAHTE BAL KANSER HÜCRESİNİ GELİŞTİRİYOR Kanser hücresine bal konulunca zamana bağlı olarak çam balı, kestane balı ve sedir balının hücrenin gelişimini engellediğinin görüldüğünü belirten Yeşilada, "Ancak sahte bal kanser hücresini geliştiriyor, kanseri de tetikliyor. Sahte bal yapanlar masum değil, insan hayatına kasteden bir yönleri de var." dedi. Yeşilada, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, "arı ürünlerinin hastalıkların önlenmesi veya iyileştirilmesi amacıyla kullanılması" şeklinde tanımlanabilen apiterapinin yeni bir kavram olarak ortaya çıkmasının nedenini, araştırmaların yüzde 70-90'ının 2000 yılından sonra yapılması şeklinde açıkladı. İnsanlık tarihi kadar eski olan balın yüzde 80-85 kadarının şeker, 15-20'sinin ise su olduğunu ifade eden Yeşilada, "Ama balı, bal yapan içerisinde binde 1, binde 2 gibi çok düşük oranda bulunan fenolik maddelerdir. Arılar çiçek çiçek dolaşıp polen, nektar topluyor, vücutlarına bulaşan polenlerden de fenolik maddeler geliyor." diye konuştu. Yeşilada, balın eskiden, antibiyotik yokken yaraları tedavi etmede kullanıldığını dile getirdi. Yaranın üzerine konulan balın derinin nemiyle birleşerek oksijenli su bileşimi meydana getirdiğini ve yaranın mikrop kapmasını önlediğini vurgulayan Yeşilada, şu bilgileri verdi: "Bal arılarının kovanı dış etkilerden korumak için yaptığı propolis de yaranın iyileşmesini hızlandırıyor. Bal kendisi ülseri önlüyor, iltihap giderici özelliği var, karaciğer hasarını onarıyor, ağrı kesici etkisi var ama arı poleni ile birleştirildiğinde etki inanılmaz artıyor. Yaptığımız çalışmada iltihap giderici ilaçtan daha kuvvetli hale geldi." BAL HAKKINDAKİ ŞEHİR EFSANELERİ Yeşilada, bal konusunda çok fazla "şehir efsanesi" bulunduğunu, örneğin, çaya bal konulduğunda bozulduğunun öne sürüldüğünü aktardı. Yaptıkları çalışma kapsamında değişik çaylar demlediklerini belirten Yeşilada, elde ettikleri sonuçları şöyle anlattı: "Sıcaklık 80 dereceye indiğinde içerisine bal koyduk ve antioksidan etkisini ölçtük. Bal konulunca, antioksidan etkisi çok kuvvetli olduğunu bildiğimiz yeşil çay, beyaz çayda bile etki 4 misli artarken, ıhlamurun antioksidan etkisi 58 misli yükseldi. 'Bala metal kaşık koymayın' deniliyor. Oysa tahta kaşık mikrobu üzerinde tutar. Tahta kaşık hava ile buluştuğunda mikroplar geliyor, sonra tekrar balın içine koyduğunda bal enfekte edilir. Bal kontrolünde çelik kaşıklar kullanılır. Bir çalışmamızda kahveye de bal koyduk, özellikle filtre kahvenin antioksidan etkisi arttı." Yeşilada, yapılan analizlere göre, insan hayatı için gerekli olan, günlük alınması gereken aminoasitlerin hepsine sahip olduğu için bir insanın sadece arı poleni yiyerek sağlıklı yaşayabileceğini, arı poleninin balla karıştırılarak tüketilebileceğini söyledi. Arı poleninin buzdolabında saklanması gerektiğine dikkati çeken Yeşilada, "Nemi bulduğunda mikropların gelişmesi için de ortam sağlanabilir. Bu nedenle buzdolabında, soğukta, mikropların gelişemeyeceği yerde saklanmasını öneriyorum. Arı poleni iyi kurutulmadıysa riski yüksek. Kullanımı çok abartmamak gerek, günlük 500 miligram tüketmekte fayda var. Bileşim olarak da baldan farklıdır, şeker oranı yarı yarıya inmiş, protein miktarı artmıştır." diye konuştu. Arı sütünün de oda sıcaklığında bırakılmaması, eksi 20 derecede tutulması gerektiğini vurgulayan Yeşilada ancak bal ve diğer arı ürünleriyle karıştırıldığında buzdolabında artı 4'te bekletilebileceğini belirtti. Yeşilada, yoğurt ve tereyağına benzediği için arı sütünün tağşiş edildiğini ve protein değerini yükseltmek için melanin denilen sentetik maddenin konulabildiğini ifade ederek, arı sütü seçiminde güvenilir ve kaliteli ürünlerin tercih edilmesini önerdi. Propolisi, "muhteşem bir madde" şeklinde tanımlayan Yeşilada, "Propolis, reçine ve yüzde 80'i mumlardan ibaret. Arılar, propolisi, kovanın önüne koyuyor, içerideki balı korumak için. Çok iyi bir antibiyotik etkisi var propolisin. İçerisindeki maddeler birleştirildiğinde kanser hücresi gelişemediği görüldü." dedi. BALI SAĞLIKLI KALABİLMEK İÇİN YEMELİYİZ Prof. Dr. Erdem Yeşilada, balın kanser hücresi gelişimini engellediğini dile getirerek, "Kanser hücresine bal konulunca zamana bağlı olarak çam balı, kestane balı ve sedir balının müthiş etkili olduğu görülüyor. Ancak sahte bal kanser hücresini geliştiriyor, kanseri de tetikliyor. Sahte bal yapanlar masum değil, insan hayatına kasteden bir yönleri de var." diye konuştu. ARININ ÖNÜNE GLİKOZ ŞURUBU Piyasada çok fazla sahte bal bulunduğuna dikkati çeken Yeşilada, şöyle devam etti: "Bazı üreticiler arının önüne glikoz şurubunu koyuyor ve onunla besliyor. Glikoz şurubu doğrudan kana karıştığı için metabolik sendrom denilen, günümüzde üzerinde çok durulan sorunu ortaya çıkarıyor. Kan şekeri pik yapıyor ve zarar meydana geliyor. Ancak balı karalayanlar sapla samanı karıştırıyor. Maalesef tüketicinin balı ayırmak için hiçbir parametresi yok. Farklı analizler yapılması gerekiyor, bu bakımdan da kalite son derece önemli. O yüzden tüketicinin güvenilir marka tercih etmesi gerekiyor. Bazı üreticiler 'Doğal bal' yapıyoruz diyor ama geçen senenin balını arının önüne koyuyor. Evet, glikoz şurubu kullanmıyor ama yapılan balda da fenolik madde bulunmuyor, çünkü öncesi senenin balını kullanıyor." MUM KOVANLARI YAPTIRIYORLAR Yeşilada, tüketicinin bölgesel üreticilerden de bal satın alabileceğini ancak bu balın da analizden geçmediğini dile getirdi. Bu üreticilerden alınan balın doğal ve çiçeklerden toplandığı için faydalı olabileceğini ancak risklerinin tespit edilemediğini vurgulayan Yeşilada, "Mum kovanları yaptırıyorlar. O zaman da tüketici mum yiyor. Neden onu yapıyorlar? Çünkü arı çok büyük emek harcıyor o kovanı yapabilmek için. Hazır kovanı önüne konulduğunda o emeği bal yapmaya harcıyor ve daha yüksek bal verimi elde ediliyor." dedi. Yeşilada, balın hem besin hem ilaç olduğunu belirterek, "Balı sağlıklı kalabilmek için yemeliyiz. Propolis de arı poleni de antioksidandır. Domatesin, zerdeçalın, üzüm çekirdeğinin içinde antioksidan madde bulunur. Tek düze beslenmemek gerekir. Baldan da domatesten de üzümden de bu maddeler alınır. Geniş bir yelpazede bu tip ürünler alınırsa, daha zengin ve güzel bir koruyucu sağlanır. Bütün mesele korumaktır. Arı ürünleri bize çok büyük avantaj sağlıyor bize." diye konuştu.
Sahte balın zararlarına dair en çarpıcı uyarı Prof. Dr. Erdem Yeşilada'dan geldi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Afgan hükümeti, Taliban Lideri Molla Ömer'in 2 yıl önce öldüğünü açıkladı. Molla Ömer 'yüzü olmayan lider' olarak tanımlanıyordu. Afganistan Devlet Başkanlığı Sözcüsü yardımcısı Seyid Zafer Haşimi, Molla Ömer'in öldüğü yönünde bilgi aldıklarını ancak bu bilgiyi henüz doğrulayamadıklarını söyledi. Sözcü Haşimi basına yaptığı açıklamada, "Afgan hükümeti, Taliban liderinin öldüğü yönünde bilgi almıştır. Bu bilgileri doğrulamaya çalışıyoruz. Yeni bir gelişme olursa sizi haberdar edeceğiz" ifadesini kullandı. Haşimi, Pakistan'da cuma günü yapılması planlanan Afganistan ile Taliban arasındaki görüşmelerle ilgili de herhangi bir değişiklik olmadığını, görüşmelerin belirlenen yer ve zamanda yapılacağını kaydetti. TALİBAN REDDETMEDİ Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahit, ölüm iddialarını araştırdıklarını belirtirken, Molla Ömer'in öldüğü iddialarını da inkar etmedi. Afgan halkı ise Molla Ömer'in ölümüyle ilgili daha önceki iddiaların doğru çıkmaması nedeniyle, bu iddialara da şüpheyle yaklaşıyor. Taliban, iki hafta önce Molla Ömer'in ağzından Ramazan bayramı mesajı yayımlamıştı. Molla Ömer mesajda, Taliban militanlarını barış görüşmelerini desteklemeye çağırıyordu. MOLLA ÖMER KİMDİR? Molla Muhammed Ömer 1959 yılında Afganistan Kandehar'da doğdu. 1996'da Taliban'ın Kabil'i ele geçirmesiyle Afganistan'ın büyük bir kısmı tarafından devlet başkanı olarak tanınan; ama uluslararası alanda Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler üyesi birçok ülke tarafından devlet başkanlığı tanınmayan Afganistan eski devlet başkanı. Taliban'ın lideri. 1996 - 2001 arasında Afganistan'ı yönetmiş Paştun kökenli Taliban lideri, aynı zamanda Afganistan'ın de facto devlet başkanıydı. Onun döneminde Afganistan'da kadınların çalışması yasaklandı, kız çocuklarının eğitim görmesi engellendi. Erkeklere sakal, kadınlara ise peçe zorunluluğu getirildi. Taliban rejiminin 2001'de yıkılmasından sonra ABD'li yetkililerce Usame bin Ladin ve El-Kaide'yi sakladığı ve koruduğu gerekçesiyle aranmaktaydı. ABD'li bazı yetkililer Molla Ömer'i 11 Eylül saldırılarının planlayıcıların biri olmakla suçlamaktaydı. ABD, nerede olduğu belirlenemeyen Molla Ömer'in başına 10 milyon dolar ödül koymuştu.
Afgan hükümeti, Taliban Lideri Molla Ömer'in bir süre önce öldüğünü açıkladı. Molla Ömer'in Taliban'ın devrildiği 2001 yılından beri görülmediği öğrenildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Suriye'nin Humus kentinde iki bomba yüklü araçla gerçekleştirilen ve sivilleri hedef alan saldırılarda 46 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. El Zehra'da düzenlenen saldırıda en az 100 kişi de yaralandı. Russia Today'in haberine göre, el-Sitin caddesindeki bir trafik ışığında ilk patlamanın meydana gelmesinden birkaç dakika sonra ikinci patlama gerçekleşti. IŞİD, geçen ay Humus'ta 24 kişinin öldürüldüğü bir saldırıyı üstlenmişti.
Suriye'nin Humus kentinde meydana gelen ve sivilleri hedef alan bombalı saldırılarda 46 kişi hayatını kaybetti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ANTALYA için iftar vakti bugün saat kaçta giriyor. Aşağıdaki İstanbul İmsakiye'sinden iftar saatleri ile birlikte sahur ve ezan vakitlerini de öğrenibilirsiniz. Ramazan ayının artık sonuna yaklaşılırken 1 Temmuz 2016 cuma gecesi Kadir Gecesi. Meleklerin yeryüzüne indiği Kadir Gecesi , Kur'anı Kerim'in bu gecede inmiş olması sebebiyle önemli. Kadir Gecesi'ni ibadet ve dualarla geçirmek öneriliyor. ANTALYA İFTAR VAKİTLERİ ANTALYA iftar vakti ve sahur saatleri Diyanet İşleri tarafından belirlendi. 2016 yılı imsakiyesine göre Antalya iftar saati ile birlikte gün gün ezan vakitlerini de bulabileceksiniz. İşte iftar ve ezan saatleri; 2016 YILINDA FİTRE MİKTARI NE KADAR? 2016 yılında fitre miktarı Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirlendi. Oruç tutmayanlar ise fidye ödeyecek. Peki fitre ve oruç tutmayanların verdiği fidye kimlere verilebilir kimlere verilmez? Fitre her yıl sosyo ekonomik hayat şartları ve bir kişinin günlük asgari gıda ihtiyacı göz önüne alınarak Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından belirleniyor. Bu yıl için fitre miktarı 15 lira olarak ilan edildi. Fitre Ramazan ayı içinde arefe gününe kadar bayramdan önce verilmesi gerekiyor. FİTRE KİMLERE VERİLİR? Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire fitre verilmez. Fitre fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa fitre verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya fitre vermek daha çok sevap olur. İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı fitre verebilir. ORUÇ TUTLAYANLAR İÇİN FİDYE MİKTARI NE KADAR? Fidye bazı ibadetlerin yapılamaması ya da yapılması sırasında birtakım kusurların işlenmesi halinde ödenen dini mali yükümlülüktür. İhtiyarlık ve şifa ümidi olmayan bir hastalık sebebiyle oruç tutamayan kişiler, daha sonra kaza etmesi mümkün olmayan kimseler oruç tutamadığı her gün için fidye öder. Bir fidye miktarı bir sadaka-i fıtır miktarı kadardır. Fidye fiyatları her yıl değişir ve bu da Diyanet yetkilileri tarafından açıklanır. Diyanet'in belirlediği sadaka-i fıtır miktarı bu yıl 15 lira olarak ilan edildiği için fidye mikta rı da bu kadar oldu. Oruç tutmayanlar her gün için 15 lira vermek durumundalar. Bu alt sınır yani bunun altında oruç fidyesi belirlenip verilemez. İsteyen üstünde bir rakam ödeyebilir. Ramazan ayının tamamında oruç tutmayanların fidye miktarı 450 lira yapıyor. ORUÇ FİDYESİ İÇİN PARASI OLMAYANLAR NE YAPACAK? Fidye vermek durumunda olan ancak maddi gücü bulunmayan kişiler ise Allah'tan af diler. Günler uzun olduğu için oruç tutamayan hasta veya yaşlılar kısa günlerde oruç tutarak kaza edebilirler. ORUÇ FİDYESİ NE ZAMAN VERİLİR? Oruç fidyeleri Ramazan ayının sonunda topluca verilebileceği gibi, Ramazan ayında günlük olarak ve ayın başında da verilebilir. ORUÇ FİDYESİ KİMLERE VERİLMEZ? Ramazan fidyesi zekat verilen kişilere verilebilir. Yani bireyin kendi torunu veya çocuğuna fidye vermesi mümkün değildir. Bunun yanında dedeye, anneye, babaya, büyük anneye, toruna, hanıma, evlada ve kafire fitre verilmez. Eğer gelin, damat, kayınvalide, kayınpeder, üvey çocuk ve kayınbirader gibi kan bağı olmayan akrabalar fakir ise onlara verilebilir. Hala, dayı, amca, teyze gibi kan bağı olan akrabalara fitre vermek daha çok sevaptır. ZEKAT - FİTRE - FİDYE KİMLERE VERİLİR KİMLERE VERİLMEZ? Bu konuda islam alimleri zekatı örnek gösteriyor. Zekat verilen herkesi fitre ve fidye de verilir. Peki Zekat kimlere verilir kimlere verilmez? İşte ayrıntılı bilgilenmek isteyenler için soru cevapla bunun yanıtı; Sual: Zekât, fitre ve oruç fidyesi kimlere verilir? CEVAP Bunları maddeler hâlinde bildirelim: 1- Zengin olana, yani kurban nisabına malik olana zekât verilmez. Ana babaya, dedeye, büyükanneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire verilmez. Fakir olmak şartıyla geline, kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa verilir. Eğer salih iseler, yakın akrabaya vermek, daha çok sevab olur. Sâlih akraba yoksa, başka sâlihleri tercih etmelidir. 2- Kadın, dinen fakir olan kocasına İmameyn’e göre zekât verir. Kocası maddî sıkıntı içinde ise, bu kavle uymakta mahzur olmaz. 3- Hayır kurumlarına zekât verilmez. Müctehid imamların hiçbiri, (Hayır kurumlarına zekât verilir) dememiş ve bu konuda icma hâsıl olmuştur. Öğrenci yurtlarına veya vakıflara zekât verebilmek için, bu kurumların bir yetkilisi, bir fakirden vekâlet alır. Fakir, kurumdaki yetkili şahsa vekâlet verirken, (Benim adıma zekât almaya ve aldığın zekâtı dilediğin yere vermeye seni vekil ettim) der. Yahut sadece (Seni zekât almaya umumi vekil ettim) demesi de kâfidir. O zaman vekil, aldığı zekâtı, talebelerin veya kurumun ihtiyaçlarına sarf edebilir. Böylece dine uyulmuş, zekât da dine uygun olarak verilmiş olur. 4- Hadis-i şerifte, (İlim öğrenmekte olanın 40 yıllık nafakası olsa da, buna zekât vermek caizdir) buyuruldu. Din bilgilerini öğrenmekte ve öğretmekte olanlar yani işi, mesleği bu olanlar, dinen zengin olsalar da, çalışıp kazanmaya vakitleri olmadığı için zekât alabilirler. (Dürr-ül-muhtar) 5- Babası zenginse, küçük çocuğuna zekât verilmez. Babası fakirse, fakir olan küçük çocuğa zekât verilir. Deliye de, fakirse zekât verilir. Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisine yahut vasisine verilir. Zenginin küçük oğluna, fakir olsa da zekât verilmez, ama zenginin büyük çocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakirseler verilebilir. Burada büyük demek âkıl baliğ olmuş demektir. Küçük ise, henüz âkıl baliğ olmayana denir. 6– Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyidlere ve şeriflere eskiden zekât verilmezdi. Günümüzde, bunlara da zekât verilir. (Dürr-i Yekta) Zekât alıp verirken nelere dikkat etmeli? Sual: Zekât alıp verirken nelere dikkat etmeli? CEVAP Maddeler hâlinde bildirelim: 1- Gayrimüslime zekât verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimüslim vatandaş demektir.] Zimmi varken, zimmiye zekât hariç, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi. Bugün, dünyada zimmi yoktur. 2- Zekât verilecek kimseyi araştırmadan rastgele zekât verilmez. Zengine, ana baba, evlat gibi yakına veya Müslüman olmayana zekât vermek sahih değildir. Ancak araştırıp, zekâtını verdikten sonra, bunun zengin veya gayrimüslim olduğu anlaşılsa da verilen zekât sahihtir. Araştırdığı için, tekrar vermek gerekmez. 3- Zekâtta salih akrabayı tercih etmeli, çünkü zekâtı, salih olan fakir akrabaya vermek daha sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen zekâtı, Allahü teâlâ kabul etmez) buyuruldu. Yani zekât borcundan kurtulursa da, zekâttan hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz. Sâlih fakir akraba yoksa başka sâlihleri tercih etmeli. 4- Fakire verilen altın, onu zengin edecek kadar fazla olmamalı. Borçsuz fakire nisap miktarı yani 96 gram altın veya daha çok zekât vermek, mekruh olur. Fakirin 10 gr altın borcu varsa, 100 gr altını alması mekruh olmaz. Fakir çocukları da varsa, onlar adına da alabilir. 5- Zekât verirken, zekât demek gerekmez, hediye dense de caizdir. 6- Bir günlük yiyeceği olanın, zekât veya sadaka istemesi haramdır, fakat istemeden verilen sadakayı, zekâtı alması caizdir. Zekâtı mümkünse, salih olan muhtaçlara vermeli. 7- Fakire zekât için altın verip, tekrar onu ucuza satın almak mekruhtur. Kâğıt para isterse, değerinden satın alınabilir. 8- Fakirdeki alacağını zekâta saymak caiz olmaz. Fakirde alacağı olan zengin, fakire borç senedini verip, (Alacağımı zekât olarak sana verdim. Sen de borcuna karşılık kabul et) dese, fakir de kabul etse, zengin zekâtını vermiş olmaz, çünkü zekât, borç senedi vermekle, razı olmakla verilmiş olmaz. Ancak mal teslim etmekle verilmiş olur. Bu zenginin, zekâtını fakire vermesi, fakirin de, aldıktan sonra, tekrar zengine geri vererek borcunu ödemesi gerekir. 9- Fakirde alacağı olan zengin, fakirin borcunu vereceğine güvenemiyorsa, güvendiği birini fakire gösterip, (Zekâtını almak ve borcunu ödemek için, bunu vekil yap) der. Zekâtı bu vekile verir. Vekil de, zengine geri vererek, fakirin borcunu öder. Böylece hem zekât dine uygun verilmiş, hem de, fakirin borcu ödenmiş olur. (Dürr-i yekta, Mizan-ı kübra) 10- Ev kirasını ödeyemeyen fakir kiracıya, mal sahibi, kirayı almadan bağışlasa, bu para zekât yerine geçmez, sadaka olur. (Redd-ül-muhtar) Sual: Anne ve babaya zekât verilir mi? Kimlere verilmez? CEVAP Ana babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, hanıma ve kâfire zekât verilmez. Fakir olmak şartı ile geline, damada, kayınvalideye, kayınpedere, kayınbiradere, üvey çocuğa zekât verilir. Hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya zekât vermek daha çok sevap olur.İmameyne göre, borçlu ve fakir kimseye, hanımı zekât verebilir.(Mevkufat) Sual: Fakir bir çocuğa zekât vermek istiyorum. Yaşı küçük olduğu için, zekâtı babasına verebilir miyim? CEVAP Evet. Zenginin ailesine zekât Sual: Bir kimse, zengin birinin fakir çocuğuna veya fakir hanımına yahut zenginin fakir babasına zekât verebilir mi? CEVAP Bir kimse, zekâtını zenginin küçük oğluna veremez; ama zenginin büyük çocuğuna, zenginin hanımına veya zenginin babasına fakirseler verebilir. (S. Ebediyye) Burada büyük demek akıl baliğ olmuş demektir. Küçükse henüz akıl baliğ olmamış demektir. Sual: Kızımın aldığı evlatlığa zekât verebilir miyim? CEVAP Kızınızın aldığı evlatlık, onun çocuğu olmadığı gibi, sizin de torununuz olmaz. Ona zekât verebilirsiniz. Hatta kızınız da ona zekât verebilir. Sual: Fakir kardeşe zekât verilir mi? CEVAP Evet. Sual: Fakir kardeşe zekât verilir mi? CEVAP Zekâtınızı, zengin değilse kız kardeşinize veya çocuklarına vermenizde mahzur yoktur. Sual: Bir fakir aldığı zekâtı herhangi bir zengine veya bizzat zekât veren zengine hediye etse, zenginin o parayı kullanması caiz olur mu? CEVAP Fakir aldığı zekâtı, zengine verebilir. Verdiği hediye olur. Zenginin bunu alması helal olur. Çünkü fakir kendi mülkünden vermiştir. Bir hadis-i şerif meali şöyledir: (Şu beş Müslüman zengin zekât alabilir: 1- Allah yolunda cihad eden, 2- Zekât toplamakla görevli olan, 3- Borçlu ve borcunu ödeyemeyen zengin, 4- Kendi memleketinde zengin olduğu halde, bulunduğu yerde parasız kalan ve çok alacağı varsa da, alamayıp muhtaç kalan. 5- Fakir, aldığı zekâtı zengine hediye ederse, zengin bunu alabilir.) [Ebu Davud] Sual: Fakir kardeşe zekât verilir mi? CEVAP Malını israf edene, haramda kullanana zekât ve fitre vermek layık değildir. Verilirse sevabı az olur. Salih olmayan fakir müslümana da, zekât vermek sahihtir. Fakat salihleri tercih etmek çok sevaptır. Fâsıka zekât vermek, kıraç yere ekin ekmeye benzer, bire 3-5 alınabilir. Salihlere vermek ise, mümbit toprağa ekin ekmeye benzer. Sulak, verimli toprağa tohum atılırsa daha çok mahsul alınır. Kâfir, her ibadet gibi zekât vermekle de mükellef değildir. Gayrı müslime zekât vermek caiz değildir. Resulullah sallallahü aleyhi ve sellem, Muaz bin Cebel hazretlerini Yemen’e gönderirken, zekâtın, uşrun, kimlerden alınıp kimlere verileceğini bildirirken, (Müslüman zenginlerinden al, fakirlerine ver) buyurdu. (Buhari) Bu hadis-i şerifi açıklayan âlimler, zekâtın müslüman zenginlerden alınacağını ve onların [müslümanların] fakirlerine verileceğini, gayrı müslime verilmeyeceğini bildirmişlerdir. Sual: Akrabaya sadaka, zekât vermek çok sevab deniyor; ama benim akrabalarım fâsıktır. O parayla, içki içerler. Bunlara vermeyip, salihleri mi tercih etmeliyim? CEVAP Evet, salihleri tercih etmek gerekir. Salih akrabaları tercih etmekse, daha çok sevabdır. Hadis-i şerifte, (Fakir akrabası varken, başkalarına verilen zekâtı, Allahü teâlâ kabul etmez) buyuruldu. Yani, zekât borcundan kurtulursa da, zekâttan hâsıl olan büyük sevaba kavuşamaz. (F. Bilgiler) Gayrimüslime sadaka Sual: Gayrimüslime, sadaka veya zekât verilebilir mi? CEVAP Zimmi varken, zimmiye zekât hariç, fitre, kefaret, nezir [adak] ve sadaka verilirdi.. Bugün, dünyada zimmi yoktur. Yani, şimdi gayrimüslime, zekât da, sadaka da verilmez. [Zimmi, İslam devleti uyruğunda olan, gayrimüslim vatandaş demektir.] Sual: Salih bir Müslümana, dinen fakir olup olmadığını sordum. Hesap etti. Nisaba ulaşmadığını, fakir olduğunu söyledi. Ben de zekâtımı ona verdim. Aradan bir müddet geçtikten sonra, o kimse, ben yanlış hesap etmişim, dinen zenginmişim, verdiğin parayı da harcadım. Sen zekâtını bir fakire ver dedi. Zekâtımı tekrar bir fakire vermem gerekir mi? CEVAP Fakir mi, zengin mi diye, gerekli araştırmayı yaptığınız için, tekrar vermek gerekmez. Zekât verilebileceğini, soruşturup anlayarak, zekâtını verdikten sonra, bunun zengin olduğu anlaşılsa, zararı olmaz; yani zekât kabul olur. Fıkıh kitaplarında deniyor ki: Zekât verilecek olan kimse, fakir olduğunu, zekât alabileceğini söylemiş ise, bu kimsenin, zekât almaya hakkı olup olmadığını araştırmak gerekmez. Buna zekât verince, soruşturarak, araştırarak vermiş sayılır. (Nehr-ül-Faik) Sual: Çocuğa ve deliye zekât verilir mi? CEVAP Babası zengin ise, çocuğa zekât verilmez. Babası fakir ise, fakir olan çocuğa zekât verilir. Deliye de fakir ise zekât verilir. Çocuğa, deliye verilecek zekât, babasına veya velisi olan akrabasına veya vasisine verilir. Zenginin küçük oğluna fakir olsa da zekât verilmez; ama büluğa ermiş oğlu fakir ise verilir. (S. Ebediyye) Din ilmi talebesi Sual: Din ilmi öğrenen öğrenciye, zengin de olsa zekât verilir deniyor. Ben her gün dini kitap okuyup, dinimi öğrenmeye çalışıyorum. Zengin de olsam, zekât alabilir miyim? CEVAP Dinini öğrenmek, her Müslümanın vazifesidir. Din ilmi tahsil eden öğrenci farklıdır. Kocaya zekât Sual: Şâfiî’de kadın, fakir olan kocasına zekât verebilir mi? CEVAP Evet, verebilir. (Mizan-ül-kübra) Hanefî’de ise ihtilaflıdır, esah olan kavle göre, kadın kocasına zekât veremez. Müellefe-i kulüb Sual: Kur’an-ı kerimde, müellefe-i kulüb denilen kimselere zekât verilebileceği bildirilirken, niye şimdi bunlara zekât verilmiyor? CEVAP Kalblerine imanın yerleştirilmesi veya kötülükleri önlenmek istenilen bazı kâfirlere ve yeni iman etmiş ve iman yönünden zayıf Müslümanlara müellefe-i kulûb denirdi. Resulullah efendimiz, bunların üçüne de zekât verirdi, fakat hazret-i Ebu Bekr zamanında, beyt-ül-mal emini olan Hazret-i Ömer, bir hadis-i şerif okuyarak,(Müellefe-i kulüb olanlara zekât verilmesini Resulullah nesh etmiştir) dedi. Halife ve Eshab-ı kiramın hepsi, bunu kabul ederek, nesh edilmiş olduğunda ve artık bunlara zekât verilmemesi hususunda icma hâsıl oldu. Nesh, Resulullah hayattayken olur. İcmaise, vefatından sonra olur. Bu inceliği anlamayanlar, bunu Hazret-i Ömer’in nesh ettiğini sanıyorlar. Eshab-ı kirama ve fıkıh âlimlerine dil uzatıyorlar. Bedâyi ve diğer kitaplarda bildirildiği gibi, İslamiyet’e yardım için, düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman ödenir, fakat bu beyt-ül-malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden ödenir. Görülüyor ki, müellefe-i kulüb denilen kimselere ödeme yapılması yasak edilmemiş, onlara zekât verilmesi yasak edilmiştir. (F. Bilgiler) Bakılan kişiye zekât Sual: Kocası ölmüş ve kimsesiz kalmış fakir kayınvalideme evimde bakıyorum. Zekâtımı ona verebilir miyim? CEVAP Evet, vermek iyi olur. Seyyidlere zekât Sual: Peygamber efendimizin soyundan gelen seyyidlere ve şeriflere eskiden zekât verilmezdi. Şimdi verilir mi? CEVAP Evet, bugün için bunlara zekât verilir. (Dürr-i Yekta) Zenginin çocuğu Sual: Babası veya annesi zengin olan baliğ olmamış çocuğa zekât verilebilir mi? CEVAP Babası zenginse zekât verilemez. Babası fakir, annesi zenginse, ona zekât verilebilir, çünkü baliğ olmamış bir çocuk, annesinin malıyla zengin sayılmaz. (Redd-ül-muhtar) Kime zengin denir? Sual: Dinimize göre, zengin ve fakir kime denir? CEVAP Kurban nisabına malik olana, dinen zengin denir. Bu nisaba malik olanın, zekât alması haram olur. Kurban nisabına malik olmayana ise,dinen fakir denir. Bu kimse zekât alabilir. İhtiyacı olan eşyadan ve borçlarından fazla olarak, zekât nisabı kadar [96 gram altın veya o değerde] malı veya parası bulunan Müslüman, kurban nisabına malik demektir. Müellefe-i kulûb Sual: (Müellefe-i kulûb sınıfına zekât vermek, misyonerlerin parayla insanları Hristiyan yapmasına benziyor) denilerek konuyla ilgili âyet tenkit ediliyor. Acaba bu iddiayı misyonerler mi yapıyor? CEVAP Elbette, öyledir. Müslüman olan kimse âyet-i kerimeyi nasıl tenkit eder ki? Ya ateisttir veya misyonerdir. Müellefe-i kulübe zekât vermekteki maksat, kâfirlerin kötülüklerini önlemek, onlarla iyi geçinmek ve İslâmiyet’in güzel ahlakını her yere yaymaktır. Müellefe-i kulübe dâhil olanların bir kısmı da, kalblerinin kazanılması ve İslamiyet’e ısındırılması istenen yeni Müslüman olmuş kimselerdir. Yani sadece kâfirlere değil, yeni Müslüman olmuş kimselere de verilirdi. Bedayî ve diğer kitaplarda bildirildiği gibi, İslamiyet’e yardım etmek ve düşmanın zararını önlemek için, onlara mal, para her zaman ödenir. Ama bu, Beyt-ül-malın zekât bölümünden değil, başka bölümünden verilir. Demek ki, müellefe-i kulübe giren kimselere ödeme yapılması yasaklanmamış, onlara zekât verilmesi yasaklanmıştır. (F. Bilgiler) Üvey evlada zekât Sual: Karımın ölen kocasından olan erkek ve kız çocuğuna, yani üvey çocuklarıma, zekât vermem caiz midir? CEVAP Çocuklar fakirse caiz olur. Mecmua-i Zühdiye’de şöyle deniyor: Karısının ilk kocasından olan fakir evlâdına, üvey babası zekât verebilir. (İbni Nüceym)
ANTALYA iftarı bugün saat kaçta açacak sahur vakti ne zaman giriyor? İmsakiye 2016 tavkimi iftar vakti ve sahur saatleri ile birlikte ezan vakitlerini de veriyor. İşte iftar ve sahur saatleri.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bursa'nın Gemlik ilçesinde, gelinliğiyle oy kullanmaya giden Sümeyye Uğur’un genç yaşta hayatını kaybetmesi, yakınlarını ve AK Partilileri üzdü. Gemlik AK Parti Teşkilatı ve Gençlik Kolları’nda çeşitli dönemlerde farklı görevler üstlenen Sümeyye Uğur, henüz 30 yaşındayken amansız hastalığa yenik düştü. Uğur’un vefatı Gemlik Ak Parti İlçe Teşkilatı’nı derinden üzerken, Gemlik Belediye Başkanı Refik Yılmaz ve AK Parti İlçe Başkanı Zafer Işık başta olmak üzere, pek çok partili başsağlığı mesajları yayınladı. Gemlikli olan ve evlenmesinin ardından Sakarya’da yaşayan Sümeye Uğur’un burada da teşkilattan kopmadığı öğrenildi. Sümeyye Uğur'un cenazesi yarın defnedilecek.
BURSA'nın Gemlik ilçesinde, gelinliğiyle oy kullanmaya giden Sümeyye Uğur’un genç yaşta hayatını kaybetti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Survivor'dan kim elendi sorusu dün gece SMS sonuçları sonrası belli oldu. Adaya veda eden isim en az oyu alan Eda Akkaya oldu. Vedanın ardından Eda Akkaya adada yaşananları ve Atakan'ın 'oyununu' bir bir anlattı! ATAKAN BANA İHANET ETTİ! Atakan'ın bana ihanet ettiğini düşüyorum. Çünkü bir defa buradan gitmek istiyorum dedim ve bu sürekli gideceğimi ifade etmişim gibi yansıtıldı. Nagihan ve Yılmaz'a tekrar yakınlaştım çünkü, onlara bir şans daha vedim. Yılmaz çok beylik laflar etti kimseyle konuşmayacağım, kimsenin yanına gitmeyeceğim dedi ama bunlar sonradan hep unutuldu. Gitti, konuşmayacağım dediği isimlerle barıştı. Nagihan ve Yılmaz ile hayata bakış acımızın çok farklı olduğunu gördüm. İÇİM ÇOK RAHAT Eda, erzak konusunda adaletsizlik yapıldı mı sorusuna ise söyle cevap verdi; zaten elimize gelen erzak kısıtlı herkesin gözü önünde dağıtılıyor. Bu güne kadar adaletsizlik yaptığımızı düşünmüyorum. Benim için rahat o yüzden. MEHMET ATAKAN'IN OFFİCEBOY'U OLMUŞ Mehmet tamamen Atakan'ın getir götür işini yapan office boy olmuş durumda. Atakan gel deyince geliyor, git deyince gidiyor. Atakan'ın gölgesinde hareket ediyor. Sanırım bu hareketleri ile sırtını Atakan'a dayayıp birleşmeye gitmek istiyor. Ama onun o günleri göreceğini sanmıyorum. Ezgi'de Atakan'a çok yakın. Atakan yatıyor Ezgi de yatıyor. Atakan kalkıyor Ezgi de kalkıyor. O ne yaparsa onu yapıyor. 22 MART 2016 ÜNLÜLER SMS SIRALAMASI SONUÇLARI 1. İbrahim Yattara 2. Ezgi Avcı 3. Nagihan Karadere 4. Yılmaz Morgül 5. Yunus Günçe 6. Eda Akkaya 7. Mehmet
Survivor'dan elenen isim dün gece SMS sonuçlarına göre belli oldu. 4 kişi arasından en az oyu alan Eda Akkaya Survivor'a veda eden isim oldu. Elenmesin ardından gemileri yakan Eda Akkaya her şeyi bir bir anlattı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bir dönem ‘özel temsilci’ sıfatıyla PKK ile mücadele için ABD’yle pazarlıkları yürüten Emekli Orgeneral Edip Başer, yakın zamana kadar orduevlerine başörtülerin alınmamasından, Dolmabahçe Zirvesi'ne, PKK ile mücadeleden son dönemde gelinen noktaya kadar pekçok konuda ilginç açıklamalar yaptı. Hürriyet'e konuşan Başer, 2006 yılında Türkiye’nin ilk Terörle Mücadele Özel Temsilcisi olarak atanmıştı. Bayer, "ABD, boğazları elinde tutan Türkiye yerine, petrolü elinde tutan Kürtler'den yana olur" dedi. İşte o röportajdan ilgili bölümler: BAZILARI HAKİKATTEN YANLIŞ YAPTI Orduevinde yapılan bir etkinlikte şehit ya da gazi annesine sırf başörtülü olduğu için“Giremezsin” dediysek fevkalade yanlış yapmışız. (...) Ben tek bir şehit annesinin bile başı örtülü olduğu için kışlaya girmesine engel olunduğunu görmedim. Her seferinde başı şu ya da bu şekilde örtülü onlarca şehit annesi, kardeşi ya da eşi vardı. Onlarla sarıldık da, yanaklarını da öptük de, hiçbir sorun da yaşamadık. Bireysel yapılan bazı yanlışları kuruma mal etmek bence doğru değil. Birkaç kişi hakikaten yanlış yaptı. DİN BİLGİSİ KİTABI HAZIRLATTIM UYGULAMAYA KONMADI Ben din bilgisi kitabını ta İstanbul’da kolordu komutanı iken hazırladım Yaşar Nuri Öztürk ile beraber. Kabul edildi, ilgili makamlara sunduk ama sonuçlanmadı. TSK’da yaygınlaştırılıp uygulamaya konmadı. Onun üzerine ikinci başkanlığım sırasında tekrar gündeme getirdim. Tabii ki komutanların düşünceleri farklı olabilir. Komutanın nihai kararı emirdir ve o uygulanır. GÖREV GEREĞİ DARBELERİN İÇİNDE YER ALDIM AMA DARBECİ OLMADIM (Sizin darbe heveslisi paşalar ekibinde olduğu iddiası) Hayatımda hiçbir zaman darbe düşüncesinde olan ya da darbeleri alkışlayan biri olmadım. Ama darbelerin içinde bulundum görev gereği. 1960 ihtilalinde harp okulunda “Kalkın, silahınızı alın” dediler, aldık. Namık Gedik’in kapısının önünde nöbet de tuttuk. Gerçi Namık Gedik camdan atladığında neredeyse ben de vuruluyordum. Camı açıp aşağıdaki arkadaşları uyarmaya çalıştığımda beni de atlamak isteyen bir tutuklu zannettiler. Neyse... Bunların hepsini yaşadık. Ben 27 Mayıs ihtilaline bu şekilde katıldığım için darbeci mi oluyorum? YAŞAR DOLMABAHÇE’DE BİR PAZARLIK YAPTIYSA... Benim tanıdığım arkadaşım Yaşar Büyükanıt o görüşmede (Dolmabahçe Zirvesi) herhangi bir pazarlık yapmış olsa bile, bunu kendi şahsıyla ilgili yapmamıştır. Belki TSK ile ilgili, belki Silahlı Kuvvetler’in başka mensuplarıyla ilgili bir şeydir. Silahlı Kuvvetler’e herhangi bir kötülüğün önlenmesi içindir. PKK’YA ERZAK GÖTÜREN PİKAPTAKİ ASKERİN GÖRÜNTÜLERİNİ RALSTON’A İZLETTİK Terörle Mücadele Özel Temsilcisi görevi kabul ederken Amerikalılardan iki şey elde etmeyi düşünüyordum. Birincisi, ABD’nin Barzani’ye gerekli baskıyı yapmasını sağlayarak PKK’nın lojistik destek zincirini ortadan kaldırtmaktı. İkincisi de, Avrupa ülkelerinde PKK’nın finans kanallarına engel olunması. Irak’ın kuzeyinde devamlı olarak mühimmatı, yiyeceği, içeceği, giyeceği akan bir örgütten bahsediyoruz. Düşünün bu lojistik hattında Amerikalı askerler yardımcı oluyor. Ralston’a Genekurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın odasında bir CD izlettik. PKK kamplarından birine erzak götüren pikabın ön tarafında Amerikalı asker oturuyor. Tabii Ralston “Hemen bunu inceleteceğiz, size cevap vereceğiz” diye aldı. Hiçbir cevap falan gelmedi. Bir yerde daha benzer bir durum tespit ettik. “Onlar Amerikalı asker değil, yardım gönüllüleri, Peşmergeler onlara Türk uçaklarının yıktığı bir köyü gösteriyorlar” gibi şeyler söylediler. ABD BUGÜN BOĞAZLARI TUTAN TÜRKİYE YERİNE PETROLÜ TUTAN KÜRDİSTAN’I TERCİH EDER “Büyük Kürdistan”a doğru gidiyoruz evet. Önce Türkiye Kürdistan’ını da içine alacak bir Kürdistan, ondan sonra da Büyük Kürdistan. Biliyorsunuz, Büyük Kürdistan dedikleri, Kars’tan başlıyor, Erzurum-Erzincan, Sivas ve Malatya’yı içine alıyor, Mersin’e iniyor. Mersin de dahil olmak üzere bir harita. - ABD’nin bundan çıkarı nedir? Şimdi artık Amerika için Boğazların eskisi kadar önemi kalmadı. Amerika artık Boğazları elinde tutan bir Türkiye’ye, petrol bölgelerine hâkim ve İsrail’in güvenliği açısından hayati olan bir Kürdistan’ı mutlaka tercih eder. PKK'YA ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER VERİLDİ - PKK’ya bu süreçte nasıl bir rol tasarladıklarını düşünüyorsunuz? PKK mevcut haliyle Türkiye’yi mümkün olduğu kadar meşgul eden, başka işlerle meşgul olmaktan alıkoyacak bir meşgale olarak kalsın gibi bir düşünce mi var, bilemiyorum. Elimde bir belge yok ama düşüncem o. PKK onlar için küçük bir enstrüman, olsa da olur olmasa da olur aslında. Ama PKK’nın varlığını onlar bir ara bu Kürdistan oluşumu için çok önemli bir unsur olarak gördüler. Belki de hâlâ öyle görüyorlar. Kuzey Kürdistan’ı yani Türkiye ile ilgili olan bölümünü oluşturmak için PKK’ya çok önemli görevler verildiği kanısındayım. Barzani’nin ve diğerlerinin bu görevi verdiği, Amerika’nın da bunu desteklediği kanaatindeyim. “Büyük Kürdistan” tam olmasa bile bir Kürdistan, İsrail’in güvenliği açısından çok önemli bir işlev yerine getirebilecektir.
"ABD, elinde boğazları tutan Türkiye yerine, elinde petrolü tutan Kürtler'i tercih eder" diyen Edip Başer, Büyük Kürdistan uyarısı yaptı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 2013 yılında YouTube'a yüklediği videoyla yıldızı parlayan Yasemin Sakallıoğlu, bu sezon TV8 Ekranlarında izleyicilerle buluşan Gülse Birsel'in senaristliğini yaptığı; Jet Sosyete dizisinde 'Kumsal' karakterine hayat veriyor. Sosyal medyada da Karadeniz şivesiyle çektiği videolarla büyük beğeni toplayan Sakallıoğlu, geçtiğimiz günlerde yeni bir akım başlatarak "Zengolar" başlığı altında çektiği videoları sosyal medya hesabından paylaştı. Sakallıoğlu'nun bu akım sonrası ortaya çıkan "Zengo" tiplemesi FOX TV'de yayınlanan Yasak Elma dizisinin son bölümünde kullanıldı. Yasak Elma Senaristlerinin izinsiz bir şekilden kendi repliğinin kullanması Sakallıoğlu'nu rahatsız etti ve senaristlere sosyal medyadan sert bir dille gönderme yaptı. Ünlü fenomenin "Zengolar" başlığı altında çektiği videolar sosyal medyada paylaşım rekorları kırdı. Sakallıoğlu'nun tiplemesi dizilere de ilham kaynağı oldu. FOX TV'de yayınlanan Yasak Elma dizisinin son yayınlanan bölümünde "Zengo" tiplemesinin repliği kullanıldı. Yasemin Sakallıoğlu ise, repliğinin kendinden izinsiz kullanılmasına sinirlendi. İnstagram hesabından hikaye bölümünden bir açıklama yapan ünlü oyuncu " Nasıl olsa burası sosyal medya burada oluşturulan karakterlerin ve o karakterlerin ağzından çıkan kişiye has cümlelerin istenilen yerde birebir izinsiz kullanılabileceğini ve rahat rahat taklit edilebileceğini düşünüyorsunuz sanırım. 'ZENGO' karakteri benim kendi hayal dünyam, kendi içimden gelen kadındır o.Onun kurduğu cümlelerde öyle.Hatta öyle gönül vermişim ki ona beyaz perdeye taşınıyor. Bu akşam 'Yasak Elma' dizisinde Asuman isimli karakterin ağzından çıkan bu cümlerleri esefle kınıyor ve bu işin bir emekçisi olarak asla, asla ve asla etik bulamadığımıda belirtmek istiyorum.Bence bir şey üretmek bu kadar zor olmamalı...Sevgilerimle..." yazarak sert bir dille Yasak Elma'yı eleştirdi.
Jet Sosyeti'deki Kumsal karakterini canlandıran Yasemin Sakallıoğlu, repliğini izinsiz kullanan Yasak Elma dizisinin senaristlerine zehir zemberek sözler sarf etti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: "Ya yolu açın, ya ölün" dediler, bir adım geri atmadık. Varolma savaşının sonuncusundan, en büyük çatışmasından çıktık. Arkamızda büyük bir karanlık bıraktık! Belli oldu ki bugün ve gelecek tüm günlerde, hayatını bu ülkeye adamaya hazır milyonlar var. Bizi dönüştürdüler. Düne kadar pek çok konuyu umursamayan insanlardık. Şimdi onların ihanetleri sayesinde vatanın bir çakıl taşına bile duyarlıyız. Birileri, hazırladıkları darbe isimli kanlı gösteriyi izlemek istedi. Onlara beklemedikleri ama haketttikleri cevabı verdik. Eğer çok istedikleri o darbe girişimi başarılı olsaydı, sabahın ilk ışıkları bizi beyaz bir kefen gibi saracaktı. Belki pek çoğumuz şu anda sessiz, nefessiz kalacaktık. Allah'a hamdolsun ki bugüne dek farkında olmadığımız bir kuvvetle istikbalimize tutunduk. Eli kanlı katillere, "Buraya kadar geldiniz, ama bundan sonrasını göremeyecek, bizi geçemeyeceksiniz" diye haykırdırdık. Bu hakikat gelecekte bir efsaneye dönüşecek. Gelecek nesiller bu günleri ibret alarak ülkesine sahip çıkacak. Şunu kabul edelim ki Fethullah Gülen isimli teröristin gücü göründüğünden, amacı açık ettiğinden çok daha fazlaymış. Herkesi ihanet yeteneklerine ve tabi ki ihtiyaçlarına göre dağıtmış.... Darbe karşılığında ganimet vaadinde bulunmuş. Her bir darbeciye bir bankayı veyahut devletin en çok para getiren kurumunu peşkeş çekmiş peşinen... Ve şunu da kabul edelim ki henüz ülkenin başına musallat olmaktan vazgeçmiş değil. En küçük bir boşlukta yaşadığımız darbeyi yeni darbeler takip edecek, gecenin gündüzü takip ettiği gibi.. Sadece daha uygun bir zeminin ve fırsatın çıkmasını bekliyor haşhaşi ordusu... Sizi temin ederim ki o zemini ve o fırsatı bulduklarında diyarı boydan boya kana bulamaktan çekinmeyecekler. Bir kez daha karşımıza oturup dünyanın başımıza yıkılışını keyifle izlemek için bekleşiyorlar. Böyle bir trajediye bir daha izin verilmemesi adına haftalardır meydanlardayız. Yeni bir kötülük planlayanlara, "Biz ölene kadar, ya da siz bitene kadar burada olacağız ve dövüşeceğiz" diye meydan okuyoruz. Artık yaşadıklarımızı affetmeyecek ve unutmayacak kadar acı ve keder yüklüyüz. Bu nedenledir ki tüm meydanlardan yılların yankılanan feryadıyla "İdam isteriz" diye haykırıyoruz. Gürültü selinin aralıksız ve karşı konulamaz bir hal alması boşuna değil. 240 vatan evladı için yaşam denen umudun melodisi sustu. Suçsuz günahsız yere katledildi bu insanlar. 240 tabut sıra sıra dizildi, 240 mezar kazdık hem toprağa, hem yüreklerimize... Onların kanı yerde kalmasın istiyoruz. Bundan böyle ayaklanan her adamın korkmak için geçerli sebepleri olsun istiyoruz. Artık konuşmamız gereken yeni ihanet hikayeleri olmasın istiyoruz. Bu tip insanlar bin kez ölse yine de hakettiği cezayı almaz kabul ama meselenin bir de ibreti alem boyutu var. Tarih bize defalarca göstermiştir ki sen ihaneti boğmazsan, ihanet seni eninde sonunda tekrar buluyor ve boğuyor. Meydanlardaki "İdam isteriz" gürültüsünün nedeni bu endişe! Bir otoriter sesin bu acı dolu gürültüyü bastırması gerekiyor. O sesin sahibi, Recep Tayyip Erdoğan'dır... Sayın Cumhurbaşkanı bu isyana, "İdam kararı Meclis'ten geçerse ben onaylarım" sözleriyle karşılık veriyor. Bütün edebimle ve saygımla kendisine seslenmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanım... Bugüne dek sizin yükünüz millet, milletin yükü siz oldunuz. Girdiğiniz her savaşta size inanarak yanınızda durduk. Siz "Sokaklara çıkın" dediğiniz andan itibaren mancınıklardan fırlayan birer kaya parçası gibi gibi zalimlerin üzerine yağdık. "Öleceksek adam gibi ölelim" dediniz diye yüzlerce vatan evladı adam gibi ölüme yürüdü. Madem bu darbeyi millet önledi, o zaman bu katil sürüsüyle ilgili hükmü vermek de millete ve milletin Reis'ine düşer! Devlet 14 yıldır sizin iki dudağınızın arasından çıkan sözlerle şekil aldı. Çözüm sürecini siz başlattınız, gördüğünüz ihanet üzerine siz sonlandırdınız. "Dokunulmazlıklar kaldırılsın" dediniz, Meclis kaldırdı. Hayati bütün yasalarda sizin iziniz var. Ben kendi payıma idam meselesinin Meclis'in kararına bırakılması yönündeki sözlerinize "Hayır efendim! Bir dünya dolusu hayır!" diyorum. Sokaklarda çığlık çığlığa bağıran milyonlar adına size ricaya geldim. Darbeci katillere affedilmez suçlarını ve bunun cezasını hatırlatmak size düşer. Siz, millete rağmen siyaset yapanlardan olmadınız. Millet neyi istiyorsa onu yaparak bugünlere geldiniz. İdam kararının çıkarılması için Meclis'e milyonların beklediği talimatı verin Allah rızası için... Allah rızası için yapın bunu Sayın Cumhurbaşkanım! Kendi adıma ve beni günlerdir mesaj bombardımanına tutan insanlar adına haykırıyorum. Kendi vatandaşına kurşun sıkan, kendi ülkesinin Meclis'ini bombalayan, kendi ülkesinin polisini şehit eden darbecilerin dinlenme tesislerini andıran cezaevlerinde benim paramla göbek büyütmesini istemiyorum, istemiyoruz. İdam istiyorum, idam istiyoruz!
Ülkeye ve bayrağa sadakat üzerine verdiğimiz sözler ve o sözleri tutmak için ödemeye hazır olduğumuz bedeller vardı, ödedik.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Meksika'da uyuşturucu savaşlarında 45 binden fazla kişinin öldüğü tahmin ediliyor. Cumhurbaşkanı Felipe Calderon, beş yıl önce uyuşturucu kartellerine karşı askeri operasyon başlatmıştı. Ancak yolsuzluk emniyet birimlerine de bulaşmış halde... Örneğin, geçtiğimiz günlerde yalan makinesinden geçmeyi başaramayan bin kadar polisin emniyet teşkilatıyla ilişkisi kesilmişti. Peki, Meksika'nın polise kadar sızmış olan uyuşturucu kartelleriyle mücadelesi, kazanılması mümkün olmayan bir savaş mı?
Meksika uyuşturucu savaşına 45 binden fazla ölü verdi... Bu savaşı kazanmak mümkün değil mi?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Çağlayan Meydanı'ndaki trafik düzenlemesi çalışmaları nedeniyle meydana girişler yarından itibaren durduruluyor. Çalışmaların yaklaşık 6 ay sürmesi bekleniyor. Çağlayan Meydanı'ndaki çalışmalar ilişkin konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Çağlayan Meydanı'ndaki trafiğin yer altına alınmasının doğru bir karar olduğunu belirterek, "Çalışmalar yarından itibaren başlıyor" dedi. Topbaş, ''Meydandaki trafiğin yer altına alınması doğru bir karardı. Bununla ilgili çalışmalar başladı. Çalışma yapılacak yollar, yarın trafiğe kapatılacak'' dedi. Çalışma süresince trafikte sıkıntı yaşanacağını bildiğini ifade eden Topbaş, alternatif yollar belirlediklerini, yaşanacak sıkıntıları İstanbulluların hoşgörü ile karşılaması gerektiğini kaydetti. Farklı güzergah uyarısı Topbaş, halkın ulaşım saatlerini yeniden gözden geçirip, başka aksları tercih etmeleri gerektiğini anlatarak, çalışmaları maksimum 6 ayda bitirmeyi düşündüklerini, çalışmaların, zemin altındaki hat düzenlemesini aksatmamasını ve vatandaşların rahatsız olmamasını umduğunu kaydetti.
İstanbul'un en işlek noktalarından biri olan Çağlayan'da trafik akışının yer altına alınması için çalışma başlıyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Tunceli’de bulunan bir köydeki evler, uzun namlulu silahlarla taranırken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. Tunceli merkeze 18 kilometre mesafede bulunan Kanoğlu köyünde bir vatandaşa ait ev, kimliği belirsiz kişilerce uzun namlulu silahlarla tarandı. Olayı gerçekleştiren şahıslar köydeki diğer evlere de hedef gözetmeksizin ateş açtıktan sonra köyden uzaklaştı. Tunceli merkeze bağlı Kanoğlu köyüne sabaha karşı gelen kimliği belirsiz şahıslar, Gürarslan ailesinin kaldığı eski okul binasına girmeye çalıştı. Kapıyı zorlayarak içeri girmeye çalışan şahıslar, bunu başaramayınca evin kapısına uzun namlulu silahlarla 8 el ateş etti. Gürarslan ailesinden 5 kişinin kaldığı evde ölen ya da yaralanan olmazken, olayı gerçekleştiren şahıslar, daha sonra köydeki evlere rastgele ateş açtıktan sonra olay yerinden uzaklaştı. Köylülerin haber vermesi üzerine olay yerine gelen jandarma olay yeri inceleme ekipleri, merminin isabet ettiği yerlerde inceleme yaparak köylülerin ifadesine başvurdu. Silahla taranan evde kalan Gürarslan ailesinden Beser, Özkan ve Neriman Gürarslan, sabah saatlerinde evlerinin kapısının zorlandığını daha sonra silahla tarandığını söyledi. Köy Muhtarı İmam Polat ise; açılan ateşte mermilerin güneş enerjisine de isabet ettiğini belirterek, "Sabah köpeklerin havlaması üzerine uyandım. Balkonda eşimle otururken kurşun sesleri gelmeye başladı. Bağırdım ateş etmeyin diye. Yarım saat sonra komşularımız gelerek evlerinin tarandığını söylediler. Ben de jandarmayı aradım. Jandarma gelip inceleme yaptı" dedi. Olayı gerçekleştiren şahıslara ilişkin herhangi bir bilgi olmazken, şahısların köye motosikletle geldikleri yönünde iddialar ileri sürüldü. (İHA)
Tunceli’de bulunan bir köydeki evler, uzun namlulu silahlarla taranırken, olayda ölen ya da yaralanan olmadı. <br/>Tunceli merkeze 18 kilome...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD’de tedavi gören İbrahim Tatlıses, resmi Twitter hesabından 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutladı. Tatlıses mesajında, ‘’Tüm ulusumuzun ve tüm dünya çocuklarının 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını Kutarım ibrahim TATLISES...!!!’’ ifadelerine yer verdi. Ünlü sanatçı ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuklarla çekilmiş bir fotoğrafını, ‘’Bu fotoğraf hep böyle kalsın Büyüklerimiz çocuklarımızı sevsin Çocuklarımızda büyüklerimizi sevsin, SAYSIN.!!!’’ notuyla paylaştı. ABD’de tedavi görev İbrahim Tatlıses, 9 Mart’ta kritik bir beyin ameliyatı geçirmiş ve bir süre yoğun bakımda kalmıştı.
Ünlü sanatçı İbrahim Tatlıses, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çocuklarla çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Antalya'da helikopter ve dedektör köpeklerin katıldığı operasyonda çekici üzerine konulan traktörün lastiği içerisine gizlenen 90 kilo 300 gram esrar maddesi ele geçirildi. Operasyon aksiyon filmlerini aratmayan görüntülere sahne oldu. AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, bir istihbaratı değerlendiren Antalya Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Şube Müdürlüğü ekipleri, Diyarbakır'dan Antalya'ya esrar maddesi getirdiği iddia edilen bir çekiciyi takibe aldı. "Kanat" adı verilen helikopterin de destek verdiği operasyonda, polis ekipleri çekiciyi bir süre takip ettikten sonra Batı Çevre Yolu'nda durdurdu. Bu sırada çekiciden indirilen traktörde arama yapan polis ekiplerine "Zeus" isimli dedektör köpek de destek verdi. Köpeğin traktörün lastiğine tepki vermesi üzerine lastiği kesen polis ekipleri, 26 poşet içerisinde 90 kilo 300 gram esrar maddesi buldu. Aksiyon filmini andıran takip anları ve dedektör köpeğin arama çalışmaları ise polis kamerasına yansıdı. Polis ekiplerinin görüntülerinin altına terörle mücadeleyi anlatan son günlerin popüler dizisi "İsimsizler" dizisinin müziğinin konulması dikkati çekti. Operasyon kapsamında Ş.Ç, M.Ş, M.S, Y.K, Ç.B, S.A. ve E.A. gözaltına alındı. Zanlılar, polisteki ifade işlemlerinin ardından "Uyuşturucu madde ticareti yapmak ve sağlamak" suçundan adliyeye sevk edildi. Öte yandan, operasyon kapsamında daha önce yapılan operasyonda da 10 kilo 800 gram esrar maddesi ele geçirildiği ve gözaltına alınan C.K. isimli bir kişinin tutuklandığı belirtildi.
Antalya'da çekici üzerine konulan traktörün lastiği içine saklanan 90 kilo 300 gram uyuşturucu ele geçirildi. Helikopterli, dedektör köpekli operasyon, saniye saniye polis kamerası tarafından görüntülendi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Milli Eğitim Bakanı (MEB) Nabi Avcı’ya “İnternette dolaşan ve YGS soru kitapçığına ait olduğu iddia edilen fotoğrafta soru kitapçık numarası '01031962' olarak görülmektedir, bu numaralı soru kitapçığı var mıdır? Varsa bu numaralı kitapçık hangi ile sınav için gönderilmiştir?” diye sordu. CHP’li Tanrıkulu, şu soruları yöneltti: “23 Mart 2014 tarihinde yapılacak olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) soru kitapçıklarının internet ortamında fotoğraflarının paylaşıldığı iddiası doğru mudur? İnternette dolaşan YGS soru kitapçığına ait fotoğraflar gerçek midir? Bu görüntüleri kim sızdırmıştır? İnternette dolaşan ve YGS soru kitapçığına ait olduğu iddia edilen fotoğrafta soru kitapçık numarası '01031962' olarak görülmektedir, bu numaralı soru kitapçığı var mıdır? Varsa bu numaralı kitapçık hangi ile sınav için gönderilmiştir? Merkezi sınav konusunda şaibeli olan AKP hükümeti geçmiş dönemde yaşanan soruların çalınması ve şifre iddiaları hakkında soruşturma açmış mıdır? Soruşturma açıldı ise sorumluları kimdir?
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, TBMM Başkanlığı’na Nabi Avcı’nın yazılı cevaplaması talebiyle soru önergesi verdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Büyük Birlik Partisi-BBP Genel Başkanı Mustafa Destici'den 7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesi MHP ve SP'ye koalisyon çağrısı geldi. Kosova'da konuşan Destici, "Milletimiz için MHP ve SP koalisyonuna hazırız" dedi. Kosova ile Türkiye Cumhuriyeti Parlamentolar Arası Dostluk Gurubu Başkanı mehrum Muhsin Yazıcıoğlu, Kosova’da değişik törenlerle anılıyor. BBP ile Kosova’nın Mamuşa Belediyesi ve Avrupa Türk Birliği tarafından bu yıl Kosova’da 6’ncisi düzenlenen ‘6. Uluslararası Muhsin Yazıcıoğlu Sempozyumu’na Kosova yanı sıra Türkiye’den de çok sayıda üst düzey davetli katıldı. Sempozyuma Muhsin Yazıcıoğlu’nun eşi Gülefer Yazıcıoğlu yanı sıra BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de katıldı. Sempozyum sonrası genel seçimlere yönelik açıklamalarda bulunan Destici, 7 Haziran tarihinde gerçekleşecek olan genel seçimlere MHP ve Saadet Partisi (SP) ile ortak koalisyon olarak katılmaya hazır olduklarını söyledi. KOALİSYONA HAZIRIZ Destici şunları söyledi: “Türkiye’de bildiğiniz gibi dünyanın hiçbir tarafından olmayan bir yüzde 10’luk anti demokratik darbe yasası olan bir seçim barajı var. Bu tabi Türkiye’de siyasi partileri işbirliğine sevkediyor. BBP olarak biz 22 yıllık bir siyasi partiyiz. Seçim deneyimi çok yüksek olan bir partiyiz. Dolayısıyla seçime hazır olan partilerin başında geliyoruz tüm yönleriyle seçime hazırız biz. Ama tabi Türkiye’nin önüne de bir iktidar projesi alternatifi koymak istiyoruz. Bunu da seçim işbirlikleriyle yapabileceğimizi kısa vadede biliyoruz. Bunun için de biz bu anlamda yelpazenin sağında olan milletin onayladığı tabanımızın onayladığı partilerle işbirliği yapabiliriz. Bundan bugüne kadar kaçınmadık bundan sonrada kaçınmayız. Bu deneyime sahip olan bir siyasi partiyiz. Yani biz milletimiz için ülkemiz için bunu sonuna kadar kovalamaya devam edeceğiz. Tabi ki Allah neyi takdir edecek bunu da hep birlikte göreceğiz."
7 Haziran 2015 Genel Seçimleri öncesi BBP'den MHP ve SP'ye 'koalisyon' çağrısı geldi. Çağrıyı dile getiren isim ise BBP Genel Başkanı Destici oldu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: ABD Başkanı Barack Obama ile Cumhuriyetçi rakibi Mitt Romney arasında merakla beklenen TV tartışmasının ikincisi dün akşam New York’ta yapıldı. 6 Kasım’daki seçimlere yaklaşık üç hafta kala Hofstra Üniversitesi’nde yapılan ve televizyonlardan naklen yayınlanan tartışma, Obama ile Romney arasında sert atışmalara sahne olurken, ilk tartışmadaki performansı “zayıf” ve “tutuk” olarak nitelendirilen başkanın bu kez çok daha atak ve enerjik davranması dikkat çekti. CNN televizyonunun tartışmanın hemen ardından yaptırdığı bir kamuoyu yoklaması, izleyicilerin çoğunluğunun Obama’yı tartışmanın galibi olarak gördüğünü ortaya koydu. Ankete katılanların yüzde 46’sı Obama’yı başarılı bulurken, Romney’nin tartışmayı kazandığını düşünenlerin oranı yüzde 39’da kaldı. CNN televizyonunun tecrübeli siyasi muhabiri Candy Crowley tarafından yönetilen ve 90 dakika süren oturum, bu kez farklı bir formatta gerçekleşti. “Townhall” toplantısı şeklinde Obama ve Romney’nin etrafında oturan ve kararsız seçmenler arasından seçilen 82 kişilik bir izleyici grubu, başkan ve rakibine sorular yönelttiler. Demokrat Başkan Obama ve eski Massachusetts valisi Mitt Romney, ekonomi, işssizlik, vergiler ve enerji politikasından işyerindeki kadın-erkek eşitliğine kadar çeşitli konularda birbirlerinden farklı politikalar önerdiler. Dıs politikaya ilişkin tek soru, 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde Libya’nın Bingazi başkonsolosluğuna yapılan ve aralarında ABD büyükelçisinin de bulunduğu dört elçilik görevlisinin ölümüne yol açan saldırı konusunda yöneltilirken, bu konuda Obama ve Romney arasında sert bir tartışma yaşandı. Romney, Obama’yı Libya saldırısının terör saldırısı olduğunu kabul etmesi için iki hafta beklemekle suçlarken, Obama, saldırıdan hemen sonra Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, olayı “terör eylemi” olarak nitelendirdiğini ve sorumlularının derhal bulunması için emir verdiğini hatırlattı. Başkan Obama, rakibinin, saldırıdan hemen sonra Las Vegas’ta seçim kampanyasına bağış toplamaya gittiğini belirtmesi üzerine de sesini yükselterek, bunu “hakaret” olarak gördüğünü söyledi. Olayla ilgili nihai sorumluluğun başkan olarak her zaman için kendisine ait olduğunu kabul eden Obama, ancak Romney’nin konsolosluk saldırısının hemen arkasından seçim kampanyası adına basın bildirisi yayınlamasını da eleştirdi ve ulusal güvenlik konularını iç politikaya alet etmekle suçladı. Romney ise, Libya saldırısının Obama’nın Ortadoğu politikalarının başarısızlığını gösterdiğini öne sürdü ve örnek olarak Suriye ve İran’ı gösterdi. Buna karşılık başkan Obama, dış politika konularında verdiği sözleri tuttuğunu, ABD’nin Irak’tan çekildiğini ve El Kaide lideri Usame Bin Ladin’i yakaladıklarını vurguladı. Obama ve Romney’nin yüksek sesle tartıştıkları konulardan biri de enerji politikası ve ekonomi oldu. Romney sık sık orta gelir sınıfının son dört yıl içinde Obama’nın uyguladığı politikalar yüzünden ezildiğini savunurken, Obama dört yıl önce çok zor bir ekonomi devraldıkların, buna rağmen işsizlik ve vergiler konusundaki taahhütlerinin büyük bölümünü yerine getirdiğini söyledi. Obama, Cumhuriyetçi rakibine yönelik en etkili eleştirisini ise, tartışmanın kapanış sorusu üzerine yaptı. Romney’nin gizli bir video çekiminde ortaya çıkan ve Obama’ya oy veren yüzde 47’lik kesimi küçümseyen sözlerini ilk defa bir tartışmada gündeme getiren Obama, Romney’yi sosyal güvenlik yardımı alan öğrencileri, askerleri ve gazileri önemsememekle suçladı. Romney ve Obama arasındaki üçüncü ve son televizyon tartışması, 22 Ekim’de Florida’da gerçekleşecek.
ABD'de 6 Kasım'da yapılacak başkanlık seçiminin önde gelen iki adayı kozlarını paylaştı. Münazarayı BBC Türkçe için izleyen Sema Emiroğlu tartışmanın zaman zaman sertleştiğini söylüyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, 'özerk Kürdistan" isteyen Osman Baydemir'e "Sen kim oluyorsun? Haddini bil" diye çıkıştı. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, ''Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı, yeni bir adaylık sürecinde olabileceğinin mesajını vermiş olmaktadır'' iddiasında bulundu. Vural, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin Suriye politikasının başka mihrakların menfaatine geliştiğini savundu. Suriye'deki olaylardan PKK, Barzani ve İsrail'in faydalandığını ifade eden Vural, ''Türkiye bu dayatmalar karşısında kendini hedefe almıştır'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Suriye konusunda çelişkili açıklamalar yaptığını öne süren Vural, ''Türkiye böyle yönetilmez. Türkiye'yi çadır devleti haline dönüştürdünüz. Ne olup bittiğini adam gibi anlatın'' diye konuştu. Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in ''Diyarbakır'ın Özerk Kürdistan'ın başkenti olacağına'' ilişkin açıklamalarını anımsatan Vural, şunları söyledi: ''Sen kim oluyorsun? Haddini bil. Tarih, yüreğinden ve aklından bunu geçirenlerin attıkları adımların akıbetini yazmıştır. Başta Diyarbakırlılar bu akıbeti çizer ve senin başına geçirir. Başkent Ankara'dır. Bu ülkede başka başkent yapmak isteyenlere karşı milli mücadele yürüttük. Bu millet kaderini tayin etmiştir. Bu sözler, PKK'nın etekleri altında siyaset yapanların, bugün bu lafları kullananların hangi safhaya geldiği konusunda da dikkati çekmelidir. Etrafa bakarak Kürdistan hayalleri kuranlara bu milletin vereceği cevap, aynı zamanda bu konuda bunları cesaretlendirenlere de vereceği cevap olmalıdır. AKP politikalarının Türkiye'yi nereye götürdüğünü görmemiz gerekmektedir. Bu zihniyete verilen destekler geri çekilmelidir. Savcılara sesleniyorum; AKP vekilin oğlu için polisleri sıraya dizeceğinize, 'özerk Kürdistan ve Diyarbakır'ı başkent yapacağız' diyenlere neden işlem yapmıyorsunuz?'' YENİ DEVLET Mİ KURACAKSINIZ? 'Türk milleti'' ifadesinin adeta dışlanmak istendiğini öne süren Vural, ''Türk milleti ifadesini anayasadan çıkartmak isteyenlerin amacı; bu milleti tarihinden, milli kimliğinden kopartmaktır. Aynen Irak ve Suriye'de yapılmak istenenler gibi Türkiye'de de aynı oyun oynanıyor. Yeni anayasa ile yeni millet mi oluşturacaksınız, yeni devlet mi kuracaksınız? Bu milletin adı tarihte de Türktür bundan sora Türk olacaktır, hangi etnik kimliğe sahip olursa olsun'' diye konuştu. Dilin de bir bayrak olduğunu dile getiren Vural, ''Milletimizin dili Türkçe'dir. Eğitim dili de Türkçe'dir. Etnik kimlikte kullandıkları ana diline saygı duyacağız ama unutmayalım ki bu coğrafyada birbirimizi anlamamızı sağlayan dilimiz Türkçe'dir. Bunu ayrıştırmak isteyenler emperyalistlerdir. Büyük İsrail projesinin mihmandarlığını yapmak isteyenlerdir'' dedi. KILIÇDAROĞLU'NA SESLENDİ ''AKP ve yeni CHP aynı dağın yeliymiş, aynı sudan içmişler. Bu milletin adı Türk milleti, niye bundan gocunuyorsunuz?'' sorusunu yönelten Vural, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu konudaki açıklamalarını anımsattı. Vural, şöyle konuştu: ''Ey Kılıçdaroğlu; bu Cumhuriyeti kuran Türkiye halkına Türk milleti denir. Türlük etnik bir kimlik değildir ve buna indirgenemez. AKP ile CHP'yi Kürt meselesinde buluşturan babaları kim bunların? Bunları kim yönlendiriyor? AKP ile CHP'yi milli kimliği alt üst etme noktasına getiren güçler kimlerdir? Bunun sorgulanması gerekir. New York Times'ta, CHP bu yolda adım atarsa destekleneceği söyleniyor. Bakın nereden alkışlar geliyor? Aynı alkışlar Erdoğan'a da yapılıyor.'' ''Polisimizin başına çuval geçirilmesi'' Hatay'da karakolda polislerin bir soruşturmayla ilgili teşhis edilmesi olayına da değinen Vural, ''Polisleri dizip o polislerin onuruyla şerefiyle oynayan bir yönetim zihniyeti var. Hükümetin en başta yapması gereken o polislerin onurunu iade etmektir. Oradaki polisleri sıraya dizeni bir de terfi ettirmişler. Vatandaşa sıkıntı çektiren varsa hukuk çerçevesinde gereği yapılır ama kimsenin apoletlerini sökmek suretiyle aşağılamaya hakkı yoktur'' dedi. Vural, ''Askerimizin başına çuval geçirilmesi gibi bu olay da polisimizin başına çuval geçirilmesinden başka anlam taşımıyor'' ifadesini kullandı. Vural, 2020 Olimpiyat logosu ile Mimar Sinan Camisi'nde figür ve renklerin AK Parti'nin amblem ve renklerine benzediğini savundu. Suudi Arabistan ve Katar'ın, Suriye'nin silahlandırılması amacıya Adana'da gizli bir üs kurulduğuna ilişkin haberlerin olduğunu belirten Vural, bu konuyu soru önergesiyle gündeme getireceğini kaydetti. Malatya'da davul çalınmasını istemeyen bir ailenin yaşadıklarıyla ilgili bir soru üzerine Vural, ''Uyanık olmamız lazım. Büyük Türk ailesini tuzağa düşürmek isteyenler var. Olayın kısmi ve tepkisel olarak kalacağını ümit ediyorum'' dedi. Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever'in açıklamalarıyla ilgili bir soru üzerine de Vural, ''AKP derin koalisyonunun çatladığını söylemiştim. Post kavgası yoğunlaşacaktır. Elbette aday olmak Sayın Gül'ün hakkıdır. Anlaşılan o ki Cumhurbaşkanı, yeni bir adaylık sürecinde olabileceğinin mesajını vermiş olmaktadır'' diye konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, gündeme ilişkin konularla ilgili ilginç açıklamalarda bulundu.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Bir inşaat şirketinde yöneticilik yapan platformun kurucusu Orhan Uzuner, silahlı milis gücü kurdukları iddialarını kesin bir dille reddedip, “Ben silah değil, siren dedim” diye konuştu. ‘Kardeş Kal Türkiye’ adlı platform ‘Zello’, WhatsApp ve radyoyla halka ulaşmayı planlıyor. Platformla ilgili olmadık iddialar ortaya atılırken Orhan Uzuner işin aslını anlattı. Hürriyet Gazetesi'ne konuşan Uzuner şunları söyledi; "Kesinlikle sokağa inmek yok, kötü bir olayda insanları sokağa çıkarmak var. İnsanların meydanlara sokağa çıkmasını istiyoruz. Aynı 15 Temmuz’da olduğu gibi. Bunun için WhatsApp lazım, Zello lazım, karasal radyo, uydu telefon lazım. Bunlar olmayınca insanları uyandırmak için, düdük, el sireni, ev sireni, araç sireni, megafon lazım. Amaç halkı uyandırmak ve megafonla halka seslenmek. Bütün çalışmalarımız zaten Twitter’dan yayınlanıyor. Bu toplantılar gizli değil. Erdoğan’ın dünürü Orhan Uzuner ne dedi işte o video DRONE DA ALACAĞIZ Bu toplantılarda çeşitli fikirler oluşuyor. Drone da alıp, eğitimlerini vereceğiz. İlk yardım, drone eğitimleri, fikir olarak gelişti. Telsiz de kullanacağız. Ancak eğitim ve lisans almayan kullanamayacak. Eğitim alıp, sınıfı geçecek, belgesini alıp telsizi kullanabilir. Yasal olmayanı reddediyoruz. Bazı toplantılara arkadaşlar sponsor oluyor. Cihazları herkes kendi alıyor. O gece 2 bin 500 kişiyle telefonla konuşup haber verdim öyle sokağa çıktım. Evimin bulunduğu Acıbadem’deki Türk Telekom’un önüne gittiğimde, etrafı tanklarla çevriliydi. Askerlere laf edecektim, iyi ki etmemişim. Orada muhtarı öldürdüler. Muhtar oradaki arazide bir şeyler yapmak istiyordu. Kendisine yardım edeceğimi söylemiştim, o sabah kendisiyle birlikteydik." HİÇ SİLAHIM OLMADI Uzuner “silahlı milis kurdukları” iddialarını reddederken, “Hiçbir zaman silahım olmadı, ruhsatlısı bile yok” dedi. Uzuner, bir toplantıdaki “Gerekirse benim aracımda da siren var” şeklindeki sözlerinin silah olarak algılanıp yansıtıldığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dünürü Orhan Uzuner, darbe girişiminde halkı sokağa çıkarmak için bir platform kurdu. Bu platform için olmadık iddialar ortaya atıldı. Peki gerçek ne? Orhan Uzuner işin aslını anlattı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Hrant Dink cinayetinin faillerine ilişkin verdiği tartışmalı kararın yankıları sürüyor. Hakim 'vicdanım rahat değil' dedi ve topu savcılara attı: "Yeterli delil yok." Savcılar ise bu eleştiriyi kabul etmeyip kararı temyiz götürdüler. Tavır ise netti: "Dosyada örgüt de delil de var. Hem de fazlasıyla." Peki bundan sonra ne olacak? İşte bu kritik sorunun yanıtını tüm bu davaların başındaki isim İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen verdi. Hürriyet'ten Taha Akyol'a konuşan Seçen aynı zamanda cinayetin soruşturmasını ve iddianamenin yazımını da yöneten isimdi. Seçen'e göre, "Dava bitmedi, yenileri geliyor." İşte Taha Akyol'un Seçen'e sorduğu kritik sorular ve aldığı o yanıtlar... ÖRGÜTLÜ SUÇTUR İlk sorum, Yargıtay'a hangi gerekçelerle başvuracaksınız? - Bize göre Dink'in öldürülmesi örgütlü suçtur. Örgüt işi olduğuna dair dosyada deliller var. Bu sebeple örgütlü suç olduğunu iddia ettik zaten. Yargıtay'a vereceğimiz temyiz başvurusunda mahkemenin kararının örgütlü suç olduğu gerekçesiyle bozulmasını isteyeceğiz. Hukuki deliller bakımından Ergenekon'a bağlanabilir veya bağlanmayabilir ama örgütlü suçtur. Bunu gösteren ayrıntılı bir temyiz dilekçesi yazacağız. Başsavcı Vekili Seçen, Yargıtay başvurusunu yazmak için mahkemenin gerekçeli kararını beklediklerini, sürenin geçmemesi için "süre tutum dilekçesi" verdiklerini belirtti. TAHLİYE İHTİMALİ SIFIR Beş yıllık tutuklama süresine göre, Ogün Samast veya Yasin Hayal tahliye olabilir mi? - Hayır. Tahliye ihtimali sıfırdır. Azami tutukluluk süresi beş yıl sayılsa bile, McDonald's bombalanmasından verilen mahkûmiyetin infazı iki yıldır, üç yılı daha var. Kaldı ki, örgütlü suç iddiası bulunduğu için azami tutukluluk süresi beş yıl değil, on yıldır, demek ki beş yıl daha var! Bir tahliye kesinlikle söz konusu olamaz. Savcının bu açıklaması üzerine düşündüm; demek ki bazılarının istediği gibi azami tutukluluk süresi beş yıla indirilse, Dink'in katilleri o zaman tahliye edilecek! 10 yılı dolduran Hizbullah sanıklarının tahliyesi gibi. EMNİYET HAKKINDA SORUŞTURMA Evet Hrant-Dink davası bitmemiş, sadece Yargıtay aşamasından dolayı değil. Savcılık başka soruşturmalar yürütüyor. Bunlardan biri kamu görevlileri hakkında... İşte Fikret Seçen'in sözleri: - Kamu görevlileri hakkında adli soruşturma yapıyoruz! AİHM kararı da bunu gerektiriyor. Bunun anlamı şu: İlgili emniyet görevlileri hakkında daha önce idari takipsiz kararları verilmişti, savcılık AİHM kararından hareketle şimdi o görevliler hakkında adli soruşturma yürütüyor! Demek ki bürokratik "takipsizlik kararı" kalkmış. İstanbul, Trabzon ve Ankara'da dönemin emniyet ve jandarma görevlilerinden konuyla ilgili olanlar hakkında adli soruşturma yürütüldüğüne göre haklarında dava açılması sürpriz olmaz... Bu soruşturmada ihbarlar, ihbar üzerine yapılan yazışmalar, yazışmalar üzerine yapılan hareketler veya yapılmayan hareketler, teftiş raporları, akla gelebilecek her şey araştırılıyordur. TİB KAYITLARI İNCELENİYOR İlgili kamu görevlileri hakkındaki adli soruşturmanın yanında savcılığın incelemekte olduğu bir konu daha var, bu konuda da önümüzdeki dönemde dava veya davalar görebiliriz. Başsavcı Vekili Fikret Seçen'in söyledikleri şöyle: - TİB kayıtlarını inceliyoruz. Halen dinlemekte olduğumuz konular da var. Yürüyen soruşturmaların içeriği konusunda bilgi vermem doğru olmaz. Sayın Fikret Seçen'in bu sözlerinden benim anladığım, Ogün Samast ve Yasin Hayal'in telefon bağlantılarında örgütsel ilişkiler araştırılıyor. Elbette bir savcı bunların içeriğini, konuları ve kişileri açıklamaz. Ancak şu belli ki, sadece dönemin ilgili kamu görevlileri değil TİB kayıtlarındaki örgütsel ilişkiler de araştırılıyor. AYDINLANACAK MI Umuyorum ve umutlandım ki, "Şu konu araştırılmadı" diye bir şüphe alanı kalmayacak. Ulaşılacak bulgular şimdi akla gelmeyen başka bağlantılara da götürebilir belki. Herhalde Yargıtay da önüne gelen bugünkü dosyanın eksik olduğunu, İstanbul Başsavcılığı'nın önemli soruşturmaları yürüttüğünü dikkate alacaktır. Savcılığın yeni soruşturmalarla ortaya koyduğu titizlik memnuniyet vericidir. Bu soruşturmaların neticesinde yeni ceza davaları açıldığında yine soruşturmalarda eksiklik görülürse tabii kamuoyu yine tartışacaktır.
Hürriyet yazarı Taha Akyol, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen'le konuştu. İşte Dink davasının seyri...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Okmeydanı’nda parça tesirli el yapımı bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Ayhan Yılmaz’ın cenazesi ailesine teslim edildi. Okmeydanı’nda Perşembe akşamı yaşanan olayda el yapımı parça tesirli bir bomba patlamış, olayda 7 polis ve 2 vatandaş yaralanmıştı. Yaralılardan Ayhan Yılmaz, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde dün hayatını kaybetti. Yılmaz’ın cenazesi Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Yapılan otopsi işleminin ardından cenaze yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu’ndan alındı. Ayhan Yılmaz’ın ikindi namazına müteakip Okmeydanı Merkez Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Ayazağa Mezarlığı’nda toprağa verileceği öğrenildi. (İHA)
Okmeydanı’nda parça tesirli el yapımı bombanın patlaması sonucu hayatını kaybeden Ayhan Yılmaz’ın cenazesi ailesine teslim edildi. <br/>Okme...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türkiye onu İzmir’de kurduğu ‘Titan saadet zinciri’yle 16 bin kişiyi dolandıran Kenan Şeranoğlu bu kez ünlü Phuket adasında ortaya çıktı. Geçen yıl, İstanbul Kart ile dolaştığını, kız arkadaşının evinde kaldığını söyleyen Şeranoğlu’nun yine yeni bir tür saadet zinciriyle uğraştığı ortaya çıktı. Şeranoğlu’nun içinde olduğu ekip Probot adı verilen bir ürünün tanıtımını yapıyor. Probot satın almak için 1000 dolar ödemek gerekir. Bin dolar da kripto para alınması gerekir. Üye olan kişinin, sisteme yeni üye kazandırdığında ekstra kazanç elde edebildiği vaat ediliyor.
İzmir’de kurduğu ‘Titan saadet zinciri’yle 16 bin kişiyi dolandıran Kenan Şeranoğlu bu kez ünlü Phuket adasında ortaya çıktı. Geçen yıl, İstanbul Kart ile dolaştığını söyleyen Şeranoğlu’nun yine yeni bir tür saadet zinciriyle uğraştığı ortaya çıktı.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya, 17. Akdeniz Oyunları’nda güreşte sporcuların toplamda 19 madalya kazandığını ifade ederek, "Minderde her şey değişebiliyor. Umudumuz, beklentimiz, güvenimiz ve inancımız tamdır. Türk güreşi milletimizin sporda umutsuzluğa düştüğü her alanda umudu olmuştur. Umudu olmaya da devam ediyordur" dedi. Mersin’de düzenlenen 17. Akdeniz Oyunları’nda güreş kategorisindeki müsabakalar dün sona ererken Türkiye, erkeklerde 14, kadınlarda 5 madalya olmak üzere oyunları 19 madalya ile tamamladı. Dün son yapılan final maçlarını izleyen Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya, Türkiye’nin güreşte kategorisinde elinden geleni yaptığını söyledi. Oyunları 14 altın madalya olmak üzere toplamda 19 madalya ile tamamladıklarını ifade eden Yerlikaya, "Minderde her şey değişebiliyor. Umudumuz, beklentimiz, güvenimiz ve inancımız tamdır. Bizim Türk güreşi milletimizin sporda umutsuzluğa düştüğü her alanda umudu olmuştur. Umudu olmaya da devam ediyordur. Hocalarımızı, sporcularımızı tebrik ediyorum. Bizler 2020’ye adaylık sürecinde Başbakanımızın garantörlüğünde yapılmış olan bu oyunlara bir nebze katkı sağlayabildiysek ne mutlu bize. Bizler milletimizin ata sporu olduğunu, ata sporuna yakışır bir davranışta görevimizi layıkıyla yerine getirdiğimize inanıyorum. Bundan sonra takdir milletimizindir. Biz görevimizi yaptık. İnşallah bütün oyunların totalinde de Türkiye’miz layık olduğu yerde olur diyorum" dedi. Akdeniz Oyunları’na hazırlanış ve organizasyon hakkında da konuşan Yerlikaya, "Türkiye bugün güreşte tarih yazdı. Özellikle bayanlarda tarih yazdı. Tarihinde ilk defa altın madalya aldı. Türkiye 18 ayda tesisleri, organizasyonu yaptı. Bu oyunları da layıkıyla şu anda devam ettiriyor. Burada aslında tarih yazan Başbakandır, Başbakanımızdır. 18 ayda hem tesis yapma hem organizasyon kabiliyeti geliştirme, bu organizasyonu Türkiye’ye kazandırma, garantör olma yani tarihin en büyüğünü Başbakanımız yazdı. Bizimde kendisine olan ilgimiz, desteğimiz ve sevgimiz sonsuz. Sonuna kadar da devam edecektir" ifadelerini kullandı. (İHA)
Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya, 17. Akdeniz Oyunları’nda güreşte sporcuların toplamda 19 madalya kazandığını ifade ederek...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Guardian gazetesinde, Türkiye’nin aralarında olduğu ‘ikinci kuşak’ gelişmekte olan ülkeler grubuyla ilgili iki sayfalık bir özel haber yer alıyor. MINT (İngilizce’de darphane) kodlaması, dört ülkenin baş harfinden oluşturulmuş: Meksika, Endonezya (Indonesia), Nijerya ve Türkiye. Haberde, 13 yıl önce Batılı yatırımcılara BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin) ülkelerini işaret eden ekonomist Jim O’Neill’ın bugün MINT ülkelerini dikkate değer bulduğu aktarılıyor. Guardian, MINT ülkelerinin ortak özelliklerini şöyle tarif ediyor: “Hepsinin bolca genç işçi sağlayan büyük ve artan nüfusları var. Gelecek on yıllarda birçok gelişmekte ülke yaşlanan ve daralan nüfusları tarafından acımasızca düşük büyüme oranlarına sürüklenirken, bu onlara hızlı büyümede yardımcı olacaktır. “Ayrıca hepsi yakınlarındaki büyük pazarlardan avantaj sağlayabilecekleri çok iyi coğrafyalarda konumlanmış haldeler; Endonezya Çin’e yakın, Türkiye Avrupa Birliği’nin kıysında ve Meksika ABD’nin kapı komşusu.” “Nijerya’nın coğrafi avantajları o kadar gözler önünde değil belki ama kıtada sürekli bir güçlü büyüme dönemi yaşanırken, Avrupa ekonomisinin bağlantı merkezi olma potansiyeline sahip.” ING Investment Management ekonomisti Tanweer Akram, parasını bazı gelişmekte olan ülkelerden çıkaran yatırımcıların, “cari hesap açığı, hedefin üstünde enflasyon ve büyüme durgunluğu nedeniyle kırılgan olan” ülkelerden kaçındıklarını belirtiyor. Bu tanımdan hareketle Guardian, birkaç yıl öncesine kadar yatırımcıların hücum ettiği Türkiye ve Endonezya’nın artık daha dikkatli yaklaşılan ülkeler arasına girdiğini kaydediyor. Haberde, enflasyonun %8 kapısına dayandığı Türkiye’ye IMF’nin faizleri %2,5 yükseltme çağrısı yaptığı hatırlatılıyor. Guardian muhabiri Constanze Letsch ise özel habere sunduğu analiz yazısında, sağlanan istikrar nedeniyle örnek gösterilen Türkiye’nin bu “namının” yolsuzluk kriziyle darbe yediğini anlatıyor. Analizde, AKP’nin 2002’de iktidara gelmesinin ardından enflasyonun %100’ler düzeyinden tek haneli sayılara düştüğü, gayri safi yurtiçi hasılanın ise %45 arttığı hatırlatılıyor. Ekonomi ortalama %4’ün üzerinde büyürken, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın arka arkaya üç seçimi kazandığını anlatan Letsch, Türkiye’nin en değerli varlığı olan siyasi istikrarın, bakan istifalarına sebep olan yolsuzluk soruşturmaları ile sarsıldığını dile getiriyor. AKP’nin “paklık” iddiasına ve yolsuzluğu sona erdirme vaadine gölge düştüğünü belirten muhabir, Türk lirasının büyük değer kaybettiğini dile getirirken, Bilgi Üniversitesi’nden Prof. Asaf Savaş Akad’ın görüşüne başvuruyor. Akad, döviz kurunun ekonominin durumunu değil psikolojik algılamayı yansıttığını belirterek, ülke ekonomisinin geleceği hakkında konuşmak için erken olduğunu söylüyor. Analizde, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in, “makroekonomik temellerin güçlü, bankacılık sektörünün ve kamu maliyesinin güçlü” olduğu sözeri de aktarılıyor. Analizin son bölümünde, Türkiye’nin yerel seçimlere ve ardından Cumhurbaşkanlığı seçimine hazırlandığı hatırlatılarak, Bahçeşehir Üniversitesi’nden Prof. Seyfettin Gürsel’in görüşüne başvuruluyor. Gürsel, seçim sonuçlarını tahmin etmenin güç olduğunu belirterek, AKP’nin %43’ün altında oy alması halinde Erdoğan’ın başkanlık seçimini kazanmasının ve parlamento seçimlerinde başkanlık sistemine geçiş için gerekli anayasal değişiklikleri sağlayacak çoğunluğu elde etmesinin çok zor olacağını ifade ediyor. Bu arada, Times gazetesinde, yolsuzluk soruşturmaları sonrasında yüzlerce polis ve savcıyı görevlerinden kaydırdığı hatırlatılarak, sırada yargı bağımsızlığını ve internete erişimi kısıtlamaya yönelik yasal düzenlemeler olduğu belirtiliyor. Haberin başlığı şöyle: “Erdoğan yargıyı ve internet erişimini zapt ediyor.” IŞİD zulmü Times’ın dünya sayfalarındaki bir başka haberde, Suriye’de El Kaide çizgisindeki Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) militanları ile diğer silahlı İslamcı gruplar arasındaki çatışmalar anlatılıyor. IŞİD’in Halep’ten çekilirken, 50 civarındaki rehineyi katlettiği belirtilen haberde, halen Rakka kentini elinde tutan bu militanların rehin tuttuğu aktivist, gazeteci ve yardım kuruluşu elemanının hayatından endişe edildiği dile getiriliyor. IŞİD’in elinden sağ kurtulan rehineler, 2 Kürt’ün Suriye’deki Beşar Esad rejimiyle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle gözleri önünde öldürüldüğünü anlatmış. Esad yönetimine muhalefetiyle tanınan aktivist Milad Şehabi, rehin tutulduğu sırada rejim uçakları tarafından vurulmayı dilediğini söylüyor: “Uçakların bizi vurup bu işkenceden kurtarması için dua ettik… Ayaklanmanın başından beri devrimciyiz ve bize yapılan bu!” IŞİD tarafından geçen yıl rehin tutulup serbest kalan Anthony Loyd ise analizinde, El Kaide’nin herkesi “dinden dönmüş” diyerek hedef tahtasına koyabileceğini vurguluyor. Mısır'da referandum öncesi sıkı baskı Mısır’da önümüzdeki hafta yapılması planlanan referandum öncesinde ılımlı bir partinin “Hayır” çağrısı yaptığı gerekçesiyle askeri cuntanın hedefi olduğu haberi de Times’ın dünya sayfalarında yer alıyor. Üstelik bu parti, Temmuz ayında Müslüman Kardeşler üyesi Muhammed Mursi’nin ordu tarafından devrilmesini ‘kerhen’ destekleyen ve ılımlı İslamcı çizgide olan Güçlü Mısır partisi. Partinin kurucusu Abdül Munim Abdül Fütuh, anayasa taslağının orduyu “devlet üstünde devlet” haline getirdiği gerekçesiyle itirazını dile getirince, parti üyelerinden üçü tutuklandı. Times, hem askeri cuntaya hem de Müslüman Kardeşler’e karşı duran Devrimin Yolu Cephesi’nin de referandumda “Hayır” oyu verilmesi çağrısı yaptığına dikkat çekiyor. Çin'de çalışma kampları kapandı Daily Telegraph, Çin’den ‘iyi’ bir haber veriyor: On yıllardır binlerce kişinin “devrimci eğitim” adı altında kölelik koşullarında yaşadığı çalışma kampları lağvedildi. Gazetenin muhabiri, başkent Pekin civarındaki altı çalışma kampının boş olduğunu tespit etmiş. Birçok muhalif de, kamplardaki binlerce kişinin 2007’de Çin yönetiminin verdiği söze uygun olarak serbest bırakıldığını doğrulamış. Colorado'da 5 milyon dolarlık kenevir satışı Belli miktardaki marihuana çeşitlerinin ticari satışının yılbaşından itibaren serbest kaldığı ABD eyaleti Colorado’da şimdiden 5 milyon dolarlık esrar türevi madde satıldığı belirtiliyor. Independent’a konuşan Ulusal Kenevir Endüstrisi Birliği kurucularından Aaron Smith şöyle diyor: “Bu, yasadışı uyuşturucu satıcılarının ve karaborsacıların eline geçmiş olacak bir 5 milyon dolar; şimdi onlar yerine küçük işyeri sahiplerine, topluluğa yeniden yatırım yapanlara, istihdam ve vergi geliri yaratanlara gidiyor.” Satıştan yaklaşık 1 milyon dolar vergi geliri bekleniyor. Uzmanlar, birçok kişinin bu tarihi anın parçası olmak için talebe katılması nedeniyle, beklenenin üzerinde satış gerçekleştiğini belirtiyor. En büyük sorun ise bankaların bu ticareti yapan yaklaşık 50 dükkan sahibiyle çalışmayı reddetmesi. Zira halen ABD federal yasalarına göre marihuana türevleri yasak. Gazetenin özel haberinde ise California’daki Oacksterdam Üniversitesi’nde 2007’den beri 15 bin kişinin kaliteli kenevir yetiştirme kursuna katılmış olması konu ediliyor.
İngiltere’deki gazetelerin dünya sayfalarında Türkiye, Mısır ve Suriye ile ilgili haberlerin yanı sıra, Çin’de çalışma kamplarının lağvedilmesi ve ABD eyaleti Colorado’da 10 günde 5 milyon dolarlık yasal marihuana satışı gibi konular dikkat çekiyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İstanbul Ortaköy'deki Galatasaray Üniversitesi'nin tarihi binasında çıkan yangın yaklaşık 4 saat sonra kontrol altına alınabildi. TSİ 19.30 sıralarında 3. kattaki derslikte başladığı tahmin edilen yangının, kısa sürede binayı sardığı bildiriliyor. Alevlerin neden olduğu yoğun duman bulutu, bölgeyi kapladı. Anadolu Ajansı'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden aktardığına göre, yangına 110 itfaiyeci ile 5 söndürme gemisi müdahale etti. 10 itfaiyeci dumandan etkilenerek olay yerinde tedavi altına alındı. Yangının, çevredeki diğer tarihi binalara sıçramaması için büyük çaba sarf edildiği belirtiliyor. Yangın sırasında binada bulunan Doç. Doktor Özlem Yüce, yangın anını canlı yayında NTV'ye anlatırken, "3. katta öğretim üyelerinin odaların bulunduğu katta, bir öğretim üyesinin odasından dumanlar yükseldiğini'' söyledi. Yüce, dumanları görünce binayı tahliye ettiklerini, 5-6 dakika içerisinde itfaiye ekiplerinin geldiğini aktararak şöyle devam etti: "Soğutma çalışmaları yaptıklarını düşünürken, bina birden alev aldı. Tahmin edersiniz ki ahşap bina ve içerisinde kitaplar var. Binada bulunan az sayıdaki öğrenci de tahliye edildi. Panik yaşanmadı, düzgün bir şekilde tahliye işlemleri yapıldı. Yangının elektrik kontağından çıktığı tahmin ediliyor. Maalesef binamızın yanışını hüzünle izliyoruz." Şüphe ve kaygılar dile getiriliyor Resmi adı İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı olan bina, Sultan Abdülaziz döneminde 1871 yılında inşa edildi. Uzun yıllar Galatasaray Lisesi'nin kız bölümü dersliği ve yatakhanesi olarak kullanıldıktan sonra Galatasaray İlkokulu'na tahsis edilen bina, 1992 yılından bu yana Galatasaray Üniversitesi'ne ev sahipliği yapıyor. Türk medyasındaki haberlerde, ara katları ahşap olan ve çatısında çökme meydana gelen binanın restorasyonunun mümkün olup olmadığı sorgulanıyor ve binlerce tarihi kitabın durumu hakkındaki endişeler dile getiriliyor. Özellikle astronomik emlak değerine sahip olan Boğaziçi bölgesinde ve eski İstanbul yarımadasındaki tarihi binalarda çıkan yangınlar, kamuoyunda sık sık 'sabotaj' şüphesi uyandırıyor. Son yangınla ilgili haberlerde de, Aralık ayında Kapalıçarşı'da ve 150 yıllık İstanbul Milli Eğitim Müdürlüğü binasında çıkan yangınlar hatırlatılıyor.
Ortaköy'de bulunan Galatasaray Üniversitesi'nin tarihi ahşap binasında yangın çıktı. Yangın yaklaşık 4 saatte söndürülebildi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: YUNANİSTAN’da bazı kişilerin, 700 Euro’luk yardım alabilmek için kendilerine HIV virüsü bulaştırdığı öne sürüldü. Ekonomik kriz nedeniyle zor günler geçiren Yunan halkı, yaşam mücadelesi veriyor. Hatta öyle ki, bazı Yunan vatandaşları devlet yardımı alabilmek için ölümcül hastalığa yakalanmayı bile göze alıyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), hazırladığı raporda, Yunanistan’da AIDS oranındaki artışa dikkat çekti. Buna göre; 2010 yılında 22 kişi HIV virüsüne yakalanırken, bu sayı 2011 yılında 245’e çıktı.DSÖ raporunda, “HIV virüsü kapanların yarısı, AIDS hastalarına verilen aylık 700 Euro’luk devlet yardımını almak için mikrobu kendilerine bilerek enjekte etti” ifadeleri kullanıldı. Ancak daha sonra açıklama yapan DSÖ, düzeltme yaparak, “Yeni AIDS olanların yarısı kendi kendilerine enjeksiyon yaparken hastalığa yakalandı. Mikrobu bilerek kendilerine enjekte edenlerin sayısı az” dedi. Öte yandan, söz konusu raporda, ekonomik kriz nedeniyle eroin kullanımında artış yaşandığı da ifade edildi.
Ekonomik krizden bir türlü kurtulamayan Yunanistan vatanndaşları, devlet yardımı alabilmek için türlü türlü oyunlara girişiyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Gaziantep ilinde 24 Haziran 2018 seçim sonuçları oy dağılımı ile Gaziantep milletvekilleri listesi ortaya çıktı. Yeni Gaziantep milletvekilleri 27. dönemde mecliste kenti temsil edecekler. Türkiye 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimi'ne AK Parti, CHP, HDP, HÜDA PAR, İYİ Parti, MHP, Saadet Partisi ile Vatan Partisi katıldı. BBP'nin adayları AK Parti, DP'nin adayları ise İYİ Parti listelerinden seçime girdi. 2018 seçimlerinde Gaziantep ilinde ittifaklar çekişti. Cumhur ittifakı AK Parti ve MHP milletvekillerini belirlerken Millet İttifakı oyları ise CHP, Saadet Partisi ve İyi Parti milletvekili listesini oluşturdu. Gaziantep milletvekili listesi ve Gaziantep seçim sonuçlarını Anadolu Ajansı'nın geçtiği son dakika verileri ile internethaber.com seçim sayfasında bulabilirsiniz. Türkiye 27. dönem milletvekili genel seçimi Gaziantep sonuçları sayfasına gitmek için buraya tıklayın! Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için bu sabah saat 08.00'dan itibaren 56 milyon seçmen 180 bin 65 sandıkta oy kullandı. Oy verme işlemi saat 17.00'de sona ererken herkesin merak ettiği seçim sonuçları ajanslardan son dakika haberi olarak düşmeye başladı. Gaziantep milletvekili adayları kimlerdi? YSK listesi için tıklayın 24 HAZİRAN 2018 SEÇİMLERİNİN İLKLERİ : Seyyar sandık uygulaması, 100 bin imzayla cumhurbaşkanı adaylığı, cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için aynı gün sandığa gidilmesi gibi pek çok ilke sahne olacak 24 Haziran seçimlerinde, Türk siyasi tarihinde ilk kez siyasi partiler ittifak yaparak halkın oyunu istedi. İşte 24 Haziran 2018 seçimin ilkleri: 1- Daha önce ilk kez 10 Ağustos 2014'te cumhurbaşkanı halk tarafından seçilirken, 24 Haziran'da seçmenler ilk kez cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimi için aynı gün sandığa gitti. 2- Vatandaşlar, bu seçimde 550 yerine 600 milletvekili için oy kullandı. Bazı illerin çıkaracağı milletvekili sayıları da bu kapsamda değişirken, Ankara ilk kez 3 seçim bölgesine ayrıldı. 3- Cumhurbaşkanlığına aday gösterme usulü bu seçimde farklılık gösterdi. Daha önce en az 20 milletvekili ya da son seçimde geçerli oylar toplamı birlikte hesaplandığında yüzde 10'u geçen siyasi partilerce ortak cumhurbaşkanı adayı gösterilebiliyordu. Bu seçimde TBMM'de grubu bulunan ya da son seçimde yüzde 5 oy alan siyasi partiler ya da 100 bin vatandaş, bulundukları ilçe seçim kuruluna imza vererek aday teklifinde bulundu. 4- Siyasi partilerin ittifak kurarak seçime girebilmesi de 24 Haziran seçimlerinin ilkleri arasında yer aldı. 5- Yatağa bağımlı hastalar için seyyar sandık uygulaması da bu seçimde ilk kez hayata geçirildi. Bu kapsamda, seyyar sandıklarda oy kullanabilmeleri için hastalığı ve engeli sebebiyle yatağa bağımlı olduğunu beyan eden seçmenlerin ayağına sandık götürüldü. 7 HAZİRAN 2015 SEÇİM SONUÇLARI : Türkiye 7 Haziran seçimlerinde AK Parti'ye tek başına iktidar şansı vermemişti. 25. dönem milletvekili genel seçiminde AK Parti 258 milletvekili çıkarabilmişti. CHP 132 milletvekili alırken, HDP ve MHP 80'er milletvekiline sahip olmuşlardı. 12 HAZİRAN 2011 SEÇİM SONUÇLARI : AK Parti 2011 seçimlerinde yüzde 49.9 oranında oy alarak meclise 326 milletvekili sokabildi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yüzde 25.9'luk oyla 135 milletvekili, MHP yüzde 13 oranındaki oyuyla 54 milletvekiline sahip oldu. Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun desteklediği bağımsız adaylar ise yüzde 6 oy oranıyla 36 milletvekilini parlamentoya soktu. 22 TEMMUZ 2007 SEÇİM SONUÇLARI : AK Parti 2007 seçimlerinde oyların yüzde 46.4'ünü alarak 341 milletvekili kazandı. CHP yüzde 20.8 oranındaki oyuyla 112 milletvekili, MHP yüzde 14.2 oranındaki oyuyla 71 milletvekili aldı. Bağımsız olarak 26 milletvekili meclise girdi. 3 KASIM 2012 SEÇİM SONUÇLARI : AK Parti'nin siyaset sahnesine çıktığı 22. dönem milletvekili genel seçim sonuçları herkes için sürpriz oldu. Bu seçimde AK Parti yüzde 34,28 oy oranıyla 363 milletvekili çıkardı. AK Parti anayasayı değiştirecek çoğunlukta milletvekiline baraja takılan MHP sayesinde ulaştı. 2002 seçimlerinde CHP'nin başında Deniz Baykal bulunuyordu ve partisi yüzde 19,39 oy oranıyla 178 milletvekili çıkardı. 2002 seçimleri sadece AK Parti açısından değil köklü partiler için de milat oldu. DSP, DYP ve ANAP gibi partiler baraj altında kalırken MHP de baraja takıldı. 2002 seçimlerinden sonra parlamentoda sadece 2 parti yer aldı.
GAZİANTEP milletvekilleri AK Parti (AKP), MHP, CHP, HDP, İYİ Parti listesi. Gaziantep ilçeleri Araban, İslahiye, Karkamış, Nizip, Nurdağı, Oğuzeli, Şahinbey, Şehitkamil, Yavuzeli seçim sonuçları.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Yapılan araştırmalar, Türkiye’de 7-8 yaş grubu çocukların yüzde 22.5’inin fazla kilolu ve obez olduğunu ortaya koyuyor. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, bu durum nedeniyle Sağlık Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı, okul kantinlerindeki yiyecek ve içecek standardını koruma çalışmaları yapıyor. Bu amaçla, hazırlanan ‘Okullarda Yiyecek ve İçecek Standartları’ kitapçığındaki yeşil grup (meyve, kuruyemiş, doğal mineralli su, yoğurt, ayran, şekersiz sakızlar gibi) yiyecek ve içeceklerin tüketimi özendirilecek. Bunların okullarda her gün bulundurulması sağlanacak. YİYECEKLER KÜÇÜLECEK Turuncu gruptaki (şeker eklenmemiş kahvaltılık gevrekler, simit, poğaça, tost gibi unlu mamuller, yağsız işlenmiş etler, dondurma, yüzde 99’u meyve suyu içeren yenilebilir buzlu ürünler gibi) yiyecek ve içeceklerin ise sık tüketilmesi önlenecek. Bu nedenle okula girecek poğaçalar, simitler ve tostlar küçülecek. Tuz yerine baharatlar kullanılacak.
ürkiye’de neredeyse her 4 çocuktan 1'i fazla kilolu ya da obez. Bunun önüne geçmek amacıyla, okul kantinlerine düzenleme geliyor; artık okullara giren tost ve poğaçalar küçülecek.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Twitter’da gizemli bir yeni hesap ortaya çıktı. @magicstats hesabı kişisel bilgiler kısmındaki “Gerçek zamanlı olarak gördüğüm en iyi tweetleri favoriliyorum” diyor. Tasarım ve ifade tarzı bakımından Twitter’ın önceki deney hesapları @magicrecs ve @eventparrot’a çok benzeyen hesap resmi olarak onaylanmadı daha. Korumalı hesap olmasına rağmen hesabın nasıl çalıştığı konusunda bazı fikirler edinilmiş durumda. Viral hale gelecek tweetleri tespit etmeye çalıştığı öne sürülen hesabın favorilerine eklediği tweetlerin saatler içinde yüzden fazla retweet almaları bu düşünceyi doğruluyor. Hesap favorileme işlemini tweet’in yayınlanmasını takip eden ilk dakikalarda gerçekleştiriyor. BİR TWEETİN NE KADAR DOLAŞTIĞI ÖĞRENİLEBİLİYOR Burada test edilen özelliğin Favstar’ın servisine rakip olarak sunulması olası. Favstar’ın servisi bir tweetin ne kadar dolaştığını, ne kadar retweet edilip ne kadar favorilendiğini, viralleşmeden önce ne kadar popüler olduğunu görmenizi sağlıyor. Twitter bu hesabı resmi olarak sahiplenmedi ve çalışma üzerinde konuşmayı da reddediyor fakat bir süre önce yayınladıkları bir blogda şirket deney politikalarını açıklıyor ve yaptıkları deneylerin her zaman başarıya ulaşmayabildiğini, gün yüzüne çıkmayabildiğini belirtiyor. Bu sebeple istedikleri şekilde çalıştığından emin olmadan bu özelliği sahiplenmek istemiyor olabilirler. Kaynak: DijitalKütüphane
Twitter'da ortaya çıkan ve kişisel bilgiler kısmındaki “Gerçek zamanlı olarak gördüğüm en iyi tweetleri favoriliyorum” yazan gizemli hesap Twitter'ın önceki deney hesaplarını akla getirdi.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Duvar haricinde yol ve gözetleme kulesi de inşa ettiklerini belirten Turan, "Milli Savunma Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı ile yaptığımız protokol çerçevesinde 6 il sınırında toplam 4 metre yüksekliğinde, 511 bin 794 metre uzunluğunda duvar, yol ve muhtelif sayılarda gözetleme kulesi, geçiş kapısı ve elektrik altyapısı imalatı yapıyoruz. Şimdiye kadar Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis, Hatay, Mardin ve Şırnak il sınırlarında 290 kilometrelik duvar yapımının inşaatı gerçekleştirildi. Yaklaşık 221 kilometrelik kısmının da inşaat çalışmaları devam ediyor ve en kısa zamanda tamamlayacağız" diye konuştu.
TOKİ'nin Türkiye-Suriye sınırına inşa ettiği "güvenlik duvarı"nın yaklaşık yüzde 50'si tamamlandı. TOKİ Başkanı Ergün Turan "Duvarın yarıdan fazlasının inşaatı tamamlandı." dedi. Pek ne zaman bitecek?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Özellikle yoğun çalışma temposunda olan, hatta biraz da işkolik olarak nitelendirilebilecek kişiler için tatil, süreçlerin aksamasına neden olacak bir dönem olarak görülüyor. Bir yandan turistik geziler ya da aktivitelerin listesi oluşturulurken, diğer yandan tatil dönüşü işlerin toparlanmasını sağlayacak planların akıldan çıkarılması pek de mümkün olmuyor. Bu durumda hiç de azımsanmayacak sayıda kişi tatil ve işi aynı anda yürütmeye çalışıyor. Sonuç, beden ve ruhsal dinlenmenin gerçekleşemediği ve yorgun dönülen bir tatil! Bir yandan tatil yapıp, bir yandan da iş ile ilgili planlamaları da yürütebileceğini düşünen kişilerin tatilde zihinlerini temizleyemediklerini belirten Acıbadem Adana Hastanesi’nden Psikolog Meriç Mavi, bazı insanların, tatilin yapılış nedenlerini yok sayarak rutinden şaşmanın, kendilerine zarar verebileceğini düşündüklerini söylüyor. Tam aksine disiplinli çalışmanın tatil yapmamak ya da dinlenmeye zaman ayırmamak anlamına gelmediğine işaret eden uzman, tatilin kişinin kendisini rehabilite etmesi için gerekli olduğunu vurguluyor. DİNLENMEDEN GEÇİRİLEN BİR YILIN SONUNDA PERFORMANS DÜŞÜYOR Tatillerin genel sağlığın korunması açısından son derece önemli olduğunu belirten Psikolog Meriç Mavi, günlük tempoya tatillerle mola vermenin kalp sağlığını korumak, tansiyonu kontrol etmek ve stresle baş edebilmek için gerekli olduğuna dikkat çekiyor. Bedenen ve zihnen huzurlu ve mutlu olmakla performans arasında güçlü bir bağlantı olduğunu anlatan Mavi, “Mutlu insanların çok daha üretken çalıştıkları birçok araştırmayla da gösterilmiş durumda. Bununla birlikte dinlenmeden geçirilen bir yılın sonunda hem motivasyon hem de verimliliğin azaldığı da biliniyor” diyor. Psikolog Mavi, önümüzde uzun bir bayram tatili varken, hem tatilin tadını çıkarmamızı hem de dönüşte çok daha verimli olmamıza yardımcı olacak önerilerini ise şöyle sıralıyor: TATİLDE, TATİL SONRASINA HAZIRLANIN İşleriniz içinde öncelik sıralaması yapın: Yürüttüğünüz çalışmaları bölerek çözümlemek hayata karşı olumlu bakış açısı sağlayacaktır. Bu nedenle öncelikli olduğunu düşündüğünüz işleriniz varsa tatil planlarınızı onları hesaplayarak organize edin. Böylelikle gitmeden önce çözüme ulaştığından emin olabilir ve çok daha huzurlu bir dönem geçirebilirsiniz. Tatilinizi planlayın: Bu dönemde yaşayacağınız herhangi bir problem tatilden verim almadan dönmenize neden olacaktır. Dolayısıyla gezi planınıza göre gitmeyi düşündüğünüz yerler için gerekli rezervasyonları yaptırın ya da uygunluğunu kontrol edin. Gitmeden önce yapılacaklar listesi hazırlayarak işlerinizi kolaylaştırın. Sevdiklerinize zaman ayırın: Günlük yaşam temposunda çok fazla zaman ayıramadığınız sevdiklerinizle bir arada olmaya çalışın. Tatilde daha az telefon görüşmesi yapmanın, aile ya da arkadaşlarınızla sohbetlere ortam yaratmanın ve çözülemeyecek problemleri dönüşe ertelemenin zihnen rahatlamanıza büyük katkı sağlayacağını unutmayın. Gününüzü iyi değerlendirin ve aktif olun: Elbette iyi bir uyku için tatilden daha güzel bir zaman olamaz. Ancak zamanınızı uyuyarak geçirmenin dinlenebilmeniz için yeterli olmadığını da unutmayın. Güne mümkün olduğunca erken başlayın ve aktif olmaya çalışın. Keyif alabileceğiniz aktiviteleri takip edin: Zamanı iyi bir şekilde değerlendirmek ve zevk alacağınız aktiviteler yapmak stresten uzaklaşmanızdaki en büyük yardımcılarınız olacaktır. Bu nedenle günlük yaşamınızda yaptığınız sporları ya da ilgilendiğiniz sanatsal faaliyetleri takip edin. Yaşayacağınız tecrübelerin zaman içerisinde hoş bir anı olarak kalacağını unutmayın. E postalarınız için günün belirli bir saatini seçin: Bazen sadece gelen e postaları okumak bile saatler alabileceği için geçen zamanın farkına varmadan gününüzü tamamlayabilirsiniz. Bu nedenle e postalarınızı mutlaka kontrol etmeniz gerekiyorsa bunun için her gün belli bir süre ayırın ve geri kalan zamanda onları yok sayın.
Bir yandan tatil yapıp, bir yandan da iş ile ilgili planlamaları da yürütebileceğini düşünen kişilerin tatilde zihinlerini temizleyemediklerini belirten Psikolog Meriç Mavi'den uyarılar...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Oruçluyken hacamat yaptırmaki vücuttan kan aldırmak orucu bozar mı, Diyanet bu konuda ne diyor? Hacamat yapan kişinin orucu tehlikeye girer mi, Ramazan'da hacamat yaptırmak sakıncalı mı? İşte merak edilen soruların net cevabı Sağlık sorunu ya da hastalık nedeniyle hacamat yaptırmak isteyen birinin orucu bozulur mu, hacamat yapan kişinin orucu tehlikeye girer mi, Ramazan'da hacamat yaptırmak sakıncalı mı? Kan aldırmak, vermek orucu bozmaz. Nitekim Hz. Peygamber, ihramlı iken ve oruçlu bulunduğu sırada kan aldırmıştır (Buharî, "Tıb", 11, "Sayd", 11, "Savm", 22). Ayrıca Hz. Peygamber: "Üç şey vardır orucu bozmaz: Kan aldırmak, kusmak, ihtilam olmak" (Tirmizi, "Savm", 24) buyurmuştur. HACAMAT YAPTIRMAK ORUCU BOZAR MI: Bu iki hadis ve diğer rivayetler birlikte değerlendirildiğinde, “Hacamat yapanın ve yaptıranın orucu bozulur” hadisinin “hacamat yapanın ve yaptıranın orucu bozulma tehlikesiyle karşı karşıyadır.” şeklinde anlaşılmalıdır. Zira hacamat yapan kişi emerek kanı aldığı için boğazına kan kaçma ihtimali, hacamat yaptıranın ise zayıf düşeceğinden yeme içme zorunda kalma ihtimali bulunmaktadır. Nitekim Enes b. Malik de, hacamat yaptırmanın oruçluyu zayıf düşüreceğinden dolay hoş karşılanmadığını söylemiştir. (Buhârî, “Savm”, 32) Bu itibarla, oruçlu iken kan vermek orucu bozmaz.
Oruçluyken hacamat yaptırmaki vücuttan kan aldırmak orucu bozar mı, Diyanet bu konuda ne diyor? Hacamat yapan kişinin orucu tehlikeye girer mi, Ramazan'da hacamat yaptırmak sakıncalı mı? İşte merak edilen soruların net cevabı
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: 2014'de futbol dünyasının gözleri Brezilya'daki Dünya Kupası'nda olacak. Turnuvanın en başarılı ekibinin ev sahipliği yapacağı kupayı kimin kazanacağı herkesin aklındaki soru. Şampiyonlar Ligi de bu yıl oldukça çekişmeli olmaya aday. Dünyanın en gözde futbol liglerinden İngiliz Premier Ligi de kuruluşundan bu yana en çekişmeli sezonlardan birini yaşıyor. 2014'te bu turnuvalarda futbolun zirvesine hangi takımlar oturacak? BBC Sport'un futbol yazarı Phil McNulty'nin değerlendirmesi şöyle: BREZİLYA DÜNYA KUPASI 2014 Dünya Kupası'nı kim kazanacak? Brezilya zıt duyguların dalgaları arasında bir inip bir çıkacak. Zarif futbol oynandığında tribünle coşacak, bu eksik olduğunda bunun yerini gürültülü bir hayal kırıklığı alacak. Brezilya Konfederasyon Kupası'nda zafere ulaştı. Ben hocaları Luiz Felipe Scolari liderliğinde Temmuz ayında Dünya Kupası'nı da kaldırmalarını bekliyorum. PREMIER LİG Sezon öncesinde Ferguson'un emekli olması ve Mourinho'nun Chelsea'ye dönüşü manşetlerdeydi. Bu manşetler yıllardır görülmeyen bir Premier Lig şampiyonluğu yarışı için perdeyi açtı. Manchester City'de de Manuel Pellegrini hocalığı Roberto Mancini'den devraldı. Manchester United'da Wayne Rooney'nin üstün formu devam eder ve menajer Moyes Robin van Persie'nin uzun bir süre sakatlanmamasını sağlayabilirse, United'ın şampiyonluk sayısını 21'e çıkarma şansını yok saymak akılsızlık olacaktır. Chelsea de zaman zaman tökezledi ama onlar da hala yarışın içinde. Dahası Jose Mourinho Premier Ligi kazanmak için ne gerektiğini bilen bir hoca. Liverpool'un, Luis Suarez'in parlaklığından esinlenen, çekici futbolu ve golleri, bazı destekçilerinin 1990 yılından bu yana ilk şampiyonluk hayalleri görmelerine yol açmıştır. Bu menajer Brendan Rodgers'ın çalışmalarına bir övgüdür ama gerçekçi düşünürsek ilk dörde girmeleri mükemmel bir başarı olarak kabul edilmelidir. Ki bu ulaşılabilecek bir hedef Liverpool için. Arsenal teknik direktörü Arsene Wenger şaşmaz inancı ile desteklediği bir kadronun nihayet meyvelerini toplayacak gibi görünüyor. Sadece saf ilkeleri nedeniyle değil ama oyunun pek çok gözlemcisi arasında popüler birisi olduğu için, 2005 Federasyon Kupası'ndan bu yan hiç bir şey kazanamamış olan Wenger liderliğindeki Arsenal'in bu yılı şampiyon bitirmesinden mutluluk duyacağız . Ligi kazanan bu takımlardan biri olacak. ŞAMPİYONLAR LİGİ Premier Lig dörtlüsü Şampiyonlar Ligi'nde son 16'ya kaldı. Ancak Manchester City, Arsenal, Chelsea ve Manchester United'dan birini kupayı kaldırırken görmek hala zor. City ve Arsenal son 16'da, sırasıyla Barcelona ve Bayern Münih'le karşılaşacak. Pellegrini'nin takımı Katalanlar için gerçek bir tehdit. Ama Arsenal grubu ikinci bitirmenin faturasını ağır ödeyebilir. City'nin Münih'te kazanmış olması onları Şampiyonlar Ligi'nde sürpriz ekip olabileceklerinin işareti. Ama gerçekçiler kupanın Bayern Münih, Real Madrid veya Barcelona'dan birine gitmesini daha muhtemel görecektir. Ve Allianz Arena'da hoca Pep Guardiola olduğu için, ben Bayern'in geçen sezon Wembley'de Dortmund'a karşı kazandıkları kupayı, 2014'te de koruyacağı kanısındayım.
2014'te Dünya Kupası, İngiliz Premier Ligi ve Şampiyonlar Ligi'ni hangi takımlar kazanabilir? BBC Sport'un futbol yazarı Phil McNulty'nin değerlendirmesi...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: HAKAN YILMAZ ÇAPKIN ÇIKTI Hakan Yılmaz, üç yıl önce Bengü Yılmaz’dan boşanmak için mahkemeye başvurmuş, Bengü Yılmaz ise aldatıldığını belirterek karşı dava açmıştı. Öfkeli eş, 450 bin lira tazminat ve kızları Deniz’in velayetini istiyordu. Eşinin kendisini Elif Ö. ile aldattığını iddia ederek dosyaya fotoğraf, internet yazışmaları ve telefon kayıtları koyan Yılmaz, hukuk savaşını kazandı. Yargıtay da onadı Yaklaşık iki yıl süren dava sonunda mahkeme, kızları Deniz’in velayetini anneye verdi. Hakan Yılmaz’ın eşine 3 bin 700 lira da nafaka ödemesine hükmetti. Ayrıca, birden fazla kadınla gönül ilişkisine girdiği gerekçesiyle 180 bin lira maddi, 80 bin lira da manevi tazminat ödemesine karar verdi. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, bu kararı yerinde bularak onadı.
Birçok sanatçıyı çok kırdıhülya’nın son vuruşu çok sert oldu! kral tv müzik ödülleri’ne 7 dalda ödül alarak damga vuran tarkan, törendeki tavrıyla birçok sanatçıyı kırdı! ödülleri almak için sahneye çıkmayıp gecenin sonunda toptan alan tarkan’a kırılan sanatçılardan biri de hülya avşar! en iyi...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Avrupa Parlamentosu (AP), Strasbourg'daki genel kurul çalışmaları kapsamında yapılan oylamada, aralarında Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) de bulunduğu 19 ülke vatandaşlarına, Avrupa Birliği'nin (AB) büyük bölümünde kontrolsüz dolaşım olanağı sağlayan Schengen Alanı'na vizesiz giriş hakkı tanınmasına yeşil ışık yaktı. Avrupa Parlamentosu'nun verdiği onayla birlikte, teknik çalışma ve süreçler tamamlandıktan sonra Karayipler ve Pasifik bölgelerindeki 16 ada devleti, BAE, Peru ve Kolombiya vatandaşları, Schengen Bölgesi ülkelerine vizesiz seyahat edebilecek. AB'nin vize muafiyeti adımına karşılık olarak bu 19 ülke de Birlik vatandaşlarına yönelik vize uygulamalarına son verecek. AB Komisyonu'nun İç İşlerinden sorumlu üyesi Cecilia Malmström, oylamanın ardından yaptığı yazılı açıklamada, Peru ve Kolombiya'nın da vize muafiyeti listesine eklenmesine olanak tanıyan bir çözüm bulunmasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi.AB Komisyonu, ada ülkelerinin listeye dahil edilmesi önerisini Kasım 2012'de gündeme getirmiş daha sonra AP ve AB Konseyi arasında yapılan görüşmelerde BAE, Peru ve Kolombiya'nın da bu listeye eklenmesi kararlaştırılmıştı. 19 ülkenin vatandaşları, vize muafiyetine ancak AB Konseyi'nin, Komisyonu vize muafiyeti müzakereleri için görevlendirmesinin ve hem AB hem de üçüncü ülkelerdeki onay sürecinin tamamlanmasının ardından sahip olacaklar. Bu ülkelere yönelik vize muafiyetinin en erken 2015'te uygulamaya sokulması öngörülüyor.
Avrupa Birliği, aralarında Birleşik Arap Emirlikleri, Peru ve Kolombiya'nın da bulunduğu 19 ülkeye vize muafiyeti getirmek için harekete geçti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Dünyanın en büyük kargo şirketi ABD'li UPS, Avrupa'nın en büyüklerinden TNT Express'i bünyesine katıyor. UPS, TNT Express'i 5 milyar 160 milyon Euro nakit ödeyerek satın almak için anlaştı. UPS'in, TNT Express için gözden çıkardığı tutar, TNT Express'in cuma günkü piyasa değerinin yüzde 53.7 üzerinde bulunuyor. UPS, TNT'yi alarak İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda'da büyümeyi hedefliyor. UPS, geçen yıl 53.1 milyar dolar ciro elde etmişti. Şirket, yaklaşık 400 bin kişiye istihdam sağlıyor. 82 bin çalışanı bulunan TNT ise geçen yıl 270 milyon Euro net zarar etti.
Dünyanın en büyük kargo şirketi UPS, Avrupa'nın en büyüklerinden TNT Express'i 5.1 milyar Euro'ya satın alıyor
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Polonya Amerika Birleşik Devletleri'nden, karadan havaya fırlatılan Patriot füzeleri satın alacak. Polonya Cumhurbaşkanı Bronislaw Komorowski, milyarlarca dolarlık anlaşmanın tamamlanması için Washington'la görüşmelere başlanacağını bildirdi. Komorowski, "Polonya silahlı kuvvetlerinin teknik anlamda modernleşmesi ve silahlı kuvvetlerin dayanıklılığının artması için füze-savar kalkan, önceliklerimizin önceliği olmalı" dedi. Varşova'nın bu adımı Rusya'nın Polonya ile sınırı olan toprağı Kaliningrad'da füze konuşlandırdığı haberlerini izliyor. Rusya'nın geçen yıl Kırım'ı topraklarına ilhak etmesi ve Ukrayna'nın doğusundaki isyancıları desteklemesi NATO ülkeleri ve özellikle de Doğu Avrupa devletleri arasında büyük kaygı uyandırmıştı. Rusya ise Ukrayna'daki isyancıları silahlandırdığı ve bölgeye asker gönderdiği suçlamalarını reddediyor. Balistik füzelere karşı da kullanılabiliyor Patriot füzeleri uçaklara olduğu kadar, taktik balistik füzelere karşı da kullanılabilen gelişmiş bir füze sistemi. Polonya halen Rusya'nın Kaliningrad'a konuşlandırdığı füzelere karşı herhangi bir savunma sistemine sahip değil. BBC Varşova muhabiri Adam Easton, Polonya-ABD füze anlaşmasının 7 milyar dolarlık bir sipariş olabileceğini ve bunun Polonya tarihindeki en büyük silah anlaşmasını oluşturacağını aktardı. Polonya gelecek 8 yıl içinde askeri güçlerini modernleştirmek için 35 milyar dolarlık bir fon ayırdı. Bu çerçevede helikopter, denizaltı ve zırhlı personel taşıyıcı satın alınması da planlanıyor.
Varşova yönetimi, karadan havaya fırlatılan füzelerden satın alınacağını açıkladı. Rusya'nın Polonya sınırındaki toprağı Kaliningrad'da füze konuşlandıracağı bildirilmişti.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nimet Polattağ, ilçede halen okuma-yazma bilmeyen 17 bin kişi olduğunu söyledi. Genç kız ve kadınlara yönelik program, Halk Eğitim Merkezi ve Kaymakamlık, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliği ile SODES projesi kapsamında ''Eğlenerek öğrenelim'' programı kapsamında Dönenkaya köyünde tören düzenlendi. Törene yaklaşık 150 kadın katıldı. Programda okuma-yazma eğitiminin önemini vurgulayan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nimet Polattağ, Silvan'da halen 17 bin kişi okuma-yazma bilmediğini söyleyerek, ''Bu köyümüzde ise 40 bayanımız okuma-yazma bilmiyor. Buraya acilen bir okuma-yazma kursunu açıyoruz'' dedi. Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Nimet Polattağ, çeşitli halk eğitim faaliyetlerini anlatarak, okuma-yazmanın önemine değindi. Polattağ, ''Öğretmenlik hayatım boyunca gördüğüm başarılı öğrencilerin durumuna baktığımda hepsinin annelerinin okur-yazar olduklarını gözlemledim. Bir annenin okuma-yazma bilmesi çocuğunun başarısı üzerinde doğrudan etkilidir'' diye konuştu. İnsanların toplumsal ihtiyaçlarını bağımsızca karşılayabilmeleri için okuma-yazma bilmesi gerektiğini söyleyen Polattağ, "İlçemize bağlı köy birimlerinde 2 bin 500 bayana ulaşacağız bu yerleşim birimlerinde özelikle okuma yazma kurslarını açarak. Okuma-yazma oranını artıracağız. Okuma-yazma bilmeyenlerin bir an önce okuma-yazma kurslarına katılıp okur yazar olmaları gerekir. Daha sonra çeşitli nedenlerden dolayı okula devam edemeyen genç kızlar açık ilköğretim ve açık öğretim lisesine kayıt yapıp bu okullardan mezun olabilecekler. İlçemizde eğitim seviyesini artırmak için bir tek okuma-yazma bilmeyen vatandaşımız kalmayacak şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. 2010-2011 eğitim-öğretim yılında Dönenkaya köyünde okuma-yazma bilmeyen 40 bayanımız için okuma yazma kursunu açıyoruz. Şu ana kadar 70 okuma yazma kursu açıldı. Bu kurslarımızda bin kursiyerimize okuma yazma eğitimi verilmektedir. Bu sayıyı her geçen gün daha da artıracağız" dedi. Daha sonra Çatakköprü Sağlık Ocağı Doktoru Naci Çelik ve sağlık personeli tarafından sırasıyla aile planlaması ve sağlık taraması yapılırken, Diş Doktoru Mehmet Buldak tarafından ağız ve diş sağlığı, sağlıklı beslenme ile ilgili sunumlar yapılarak, tüm katılımcı gruplar genel sağlık taramasından geçirildi. Rehberlik Araştırma Merkezi rehber öğretmen Hava Özen, çocuk gelişimi ve çocuk psikolojisi ile ilgili bilgilendirme yapılırken, Avukat Orhan Avcı tarafından ise resmi nikah ve mal edinme konularında bayanlara hakları anlatıldı. Proje kapsamında etkinliklere katılan bayanlara çeşitli hediye paketti verildi. Hediye paketinde diş macunu, diş fırçası, sıvı sabun, şampuan, hijyenik ped, ıslak mendil, tuvalet kağıdı gibi sağlık ve temizlik ürünleri, kitap, defter, kalem, silgi gibi eğitim ürünleri bulundu. Dönenkaya Köyünde düzenlenen ''Eğlenerek Öğrenelim'' programı çerçevesinde programa katılanlara köy halkı tarafından yemek verildi.
Diyarbakır'ın Silvan ilçesinde kadınlar okuma-yazma kurslarına büyük ilgi gösterirken, köy kadınları eğitime kazandırılmaya devam ediyor.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: İlk kez TRT Haber'de yayınlanan çarpıcı belgelere göre, henüz darbe gerçekleşmeden 2 yıl önce” Yassıada”, mahkeme için hazırlanmış. Dokümanlar; Celal Bayar, Adnan Menderes ve diğer siyasilerin avukatları ile görüşmelerinin de dinlendiğini ortaya çıkardı. Darbecilerin basın ile ilişkilerine de ışık tutan belgeler darbeye giden süreci ve faaliyetleri gözler önüne seriyor. 27 Mayıs 1960 Türk demokrasisinin darağacına asıldığı gün olarak tarihe kazındı. Üzerinden 53 yıl geçen darbe sürecine ilişkin yeni belgeler ortaya çıktı. İlk kez TRT Haber'de ekrana gelen dokümanlar, darbe dönemine ışık tutar nitelikte. DARBEDEN 2 YIL ÖNCE YASSIADA PLANLANMIŞ O günleri yaşayanların sakladığı belgeler, darbecilerin 2 yıl öncesinden Yassıada'yı mahkeme olarak planladığını gösteriyor. Milli Birlik Komitesi de darbeden hemen sonra bu planı hayata geçiriyor. Çarpıcı belgelerle ilgili bilgi veren Tarihçi Rasim Koç, "O anda bir karar verilmiş gibi. Yassıada işaret edildi ve sanıklar götürüldü. Hep böyle biliriz. Ama bu belge gösteriyor ki 1958 yılında darbe başarıya ulaşırsa DP'lilerin burada tutulacağı ile ilgili çalışmaların yapıldığını gösteriyor. Koğuşlar, mahkeme salonu vb." diye konuştu. MENDERES'İ DİNLEMİŞLER Savunmalarını hazırlayan Celal Bayar, Adnan Menderes ve diğer siyasilerin, avukatları ile görüşmelerinin de dinlendiği ortaya çıktı. Tarihçi Rasim Koç,bu konuda da "Celal Bayar'ın avukatı ile yapacağı ortak savunmasını metin üzerinde çalışırken ola ylarla ilgili karşılıklı konuşmaların çözüldüğünü ve bu bantlarında savcıya götürüldüğünü, savcının da bu bilgilere göre yeni iddianameler yazdığını görüyoruz" dedi. DURUŞMAYI İZLEYECEK GAZETECİLER NASIL SEÇİLDİ? Belgelerde, duruşmaları izleme talebinde bulunan gazetecilerin "mahzurludur veya değildir" şeklinde sınıflandırıldığı bilgisi de yer alıyor. ”Lehte haber yapacak gazetecilere, duruşmaları dinleme izni verildi” diyen tarihçi Rasim Koç, bu konuda da şunları ifade etti: "Mesela Milliyet gazetesinden Çetin Altan bunlardan biri. Mesela Altan Öymen, mesela Oktay Ekşi. Karşısındaki bilgi mahsur görülmemektedir. Yassıada davasını dinlemesinde bir mahzur görülmemektedir. Yapacağı haberlerin içeriği adeta 27 Mayıs darbesini gerçekleştirenlerle paralel olacağı düşünülenler onaylanıyor." Tarihçi Rasim Koç, belgelerin kendisine nasıl ulaştığı ile ilgili soruya ise “27 Mayıs'ta görev almış ama sadece emir komuta zinciri içinde görev yapmış bir subay vasıtasıyla" cevabını verdi. 27 MAYIS SERVET DARBESİYDİ TUTUKLANACAKLAR LİSTESİNİ CHP HAZIRLADI Darbe sırasında TBMM Başkanı olan Refik Koraltan'ın gelini Süleyla Koraltan ilk kez konuştu
27 Mayıs darbesinden 2 yıl önce Yassıada'nın hazırlandığı ortaya çıktı. Dahası, Menderes'in tüm görüşmeleri de dinlenmiş.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Birce Akalay ile İbrahim Çelikkol'un başrollerini paylaştığı Siyah Beyaz Aşk 19. bölümde Uğur Aslan'ın canlandırdığı Cem karakteri öldü. Dizide doktor Aslı'nın polis abisini canlandıran Cem karakterinin ölümü izleyenleri üzüntüye boğdu. Aslı'nın artık Ferhat'tan başka kimsesi yoktur.... (Ulusal yayın yapan internethaber.com sanal ortamda haberciliğe başlayan ilk haber sitelerinden biridir. Türkiye'nin tanığı pek çok isim yazar kadrosunda yer almakta. Okur yorumlarının yanı sıra açık görüş köşesinden mesleki yazılara ve blog yazarlarına yer vermektedir. Açık görüşte 20'ye yakın uzman yazar olarak yer almaktadır. 60 kişilik bir haber kadrosuna sahip olan internethaber.com, 2000 yılında İnternethaber Yayın Grubu adı altında faaliyete başladı. İstanbul Beşiktaş'ta ofisi bulunan İnternethaber Yayın Grubu bünyesinde tematik özellikli 12 site yer almaktadır. 24 saat kesintisiz haber yayını yapan internethaber sitesinde güncel haberler ile birlikte, politika, sağlık, magazin, spor, memur ve eğitim ile son dakika haberleri yer alıyor.)
Siyah Beyaz Aşk 19. bölümde heyecan doruktaydı. Aslı, abisini kaybetti. Artık Ferhat'tan başka kimsesi yoktur.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: TV8 ekranlarının sevilen moda programı İşte Benim Stilim All Star'ın 17 Kasım 2015 Salı günü yayınlanan bölümünde günün en şık ve en rüküş yarışmacıları kimler oldu? Gün sonunda kombinleriyle jüriden en düşük puanı alan yarışmacılar Aycan Nurcan Şencan kardeşler, Çiğdem Çelik ve Ezgi Ünal oldu. Yeniden jüri karşısına çıkan bu üç isimden hangisi eleme potasına giren isim oldu? Hangi yarışmacı üzgün surat rozetini aldı?
İşte Benim Stilim All Star 17 Kasım 2015 Salı günü yayınlanan 68. bölümünde eleme potasına kim girdi?
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Meteorolojinin yayınladığı son hava durumu tahminine göre balkanlardan gelen kar yağışı pazar gününe kadar devam edecek. Sibirya soğukları kar dalgası ile birlikte etkili olmaya başladı. Sıcaklık bazı yerlerde eksi 10'lara kadar indi. Pazar günü çok daha soğuk bir dalga ülkeyi etkileyecek. Hava sıcaklığı Sibirya'dan inen soğuk dalga ile mevsim normallerinin 8-10 derece altına inecek. Dondurucu soğuklara karşı meteoroloji uyarı yayınlarken, bugün bir çok ilde derece eksileri gösteriyor. Bazı illerde kaydedilen değerler şöyle : Kastamonu : -6.9 derece, Konya -6 derece, Ankara -7 derece, Nevşehir -9 derece, Kayseri -7 derece, Bolu -6 derece, Kırşehir -7 derece, Aksaray -5 derece, Kütahya -7 derece, Bayburt -8 derece, Gümüşhane -6 derece, Kars -9 derece, Erzurum -8 oldu. EKSİ 14 EDECE HİSSEDİLİYOR Bu illerde hissedilen hava sıcaklığı çok daha düşük değerlerde. Ankara'da hissedilen değer eksi 14 olurken, Nevşehir'de eksi 13, Kastamonu'da eksi 9, Afyonkarahisar'da 13, Isparta'da eksi 11, Karaman'da eksi 12, Niğde'de eksi 11 ve Kütahya'da eksi 12 derece oldu. HARİTALI HAVA DURUMU TAHMİNİ Meteorolojinin yayınladığı son hava durumu tahmininde 27 ocak cuma günü kar beklenen iller şöyle sıralandı : İstanbul, Ankara, Bursa , Balıkesir, Kocaeli, Sakarya, Düzce, Zonguldak, Bolu, Bilecek, Kütahya, Afyon, Isparta, Konya, Burdur, Karaman, Niğde, Aksaray, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Yozgat, Kayseri, Sivas, Çorum, Karabük, Sinop, Kastamonu, Ordu, Samsun, Giresun, Trabzon, Artvin, Gümüşhane, Erzincan, Erzurum, Tunceli, Bingöl, Elazığ, Ağrı ve Van yer alıyor. Cumartesi günü için meteorolojinin yayınladığı hava durumu haritası da şöyle : 29 Ocak pazar günü kar yerini çok daha etkili olacak soğuklara bırakıyor. Meteorolojinin yayınladığı hava durumu haritası şöyle:
TÜRKİYE balkanlar üzerinden gelen kar ve Sibiryadan gelen soğukla boğuşuyor. Son hava durumu tahmini kar ve soğukların etkili olduğunu gösterdi. İşte meteorolojinin yeni hava durumu tahmini.
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.
Sana bir metin vereceğim ve senden bu metnin bir özetini çıkarmanı istiyorum. Özeti çıkarırken olabildiğince metne sadık kal. Cevap olarak sadece özeti ver.
Metin: Ordu’nun Akkuş ilçesinde serinlemek için göle giren iki çocuk boğuldu. Edinilen bilgilere göre, Liseye Giriş Sınavlarında başarı gösteren 6 öğrenci, beden eğitimi öğretmenleri tarafından Çukur Mahallesi Çingülü Köprüsü mevkisine pikniğe götürüldü. Piknik sırasında çocuklardan bir kısmı zaman zaman göle girerek serinlerlerken, 14 yaşındaki çocuklar Sezer Kalender ile Serdar Çiçek bir anda gölde çırpınmaya başladı. Boğulmak üzere olan 2 çocuğu kurtarma çabaları sonuçsuz kalırken, çocukların kısa bir süre sonra cansız bedenleri gölden çıkarıldı. Ambulansa konulan 2 çocuk, Akkuş Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Derede boğulan iki çocuk otopsi için Trabzon Adli Tıp Kurumuna gönderilirken, cenazelerinin yarın Akkuş İlçesi’nde toprağa verileceği öğrenildi. Jandarma olayla ilgili soruşturma başlattı. (İHA)
Ordu’nun Akkuş ilçesinde serinlemek için göle giren iki çocuk boğuldu. <br/>Edinilen bilgilere göre, Liseye Giriş Sınavlarında başarı göster...
0
Sen yardımsever bir yapay zeka asistanısın ve sana verilen talimatları dikkatlice takip edip en iyi cevabı üretmeye çalışacaksın.